11|Yalnızlık Hissi

815 117 57
                                    


____________

Yağan kar ve at gibi koşmamın etkisiyle az daha yere düşecekken direklere tutunup arkama baktım. Göründüğü kadarıyla James ve Sirius, Remus'un bize saldırmasını engellemişti. Benim direğe tutunduğumu fark eden Lily, Harry, Ron ve Hermione de soluklanmaya başladı.

Harry soluk soluğa konuşmak için ağzını açtı sonra kapadı. Tekrar açtı sonra yine kapadı. Dili tutulmuş gibiydi. Konuşamıyordu, titriyordu ama bunun soğuktan olduğunu hiç sanmıyorum.

''Harry bak,'' diye başladı Lily.

Ama Harry pek dinleyecek gibi görünmüyordu. Gözlerinden ateşler çıkıyordu sanki.

''Bana öyle bakma.'' dedi Lily.

Anlayacaklar...

İç ses sus, iki dram yaşatmıyorsun.

''Nasıl bakmamı bekliyorsun? Sen, daha doğrusu siz,'' dedi çatallaşan sesiyle. Arka tarafta kalan ve artık geyik, kurt ve köpeğin görünmediği yeri işaret ederek devam etti. ''Dört aydır, belki de daha uzun bir süredir benden saklanıyorsunuz, saklıyorsunuz. Bu kadar aptal ama basit bir yöntemle. Ni-niye söylemedin? Çok mu salak görünüyorum dışarıdan? Çok mu çenesi düşük görünüyorum? Voldemort beni kontrol ettiği için - ''

''O seni kontrol falan etmiyor.'' diye Harry'nin sözünü kesti Lily.

Harry ''KONU ŞU AN BU MU?'' diye gürledikten sonra Hermione ve ben yerimizden sıçradık.

''Harry, bak sandığın gibi değil. Biz aslında senin zamanında yani bu zamanda yaşamıyoruz bile.''

''Ne?''

''Biz geçmişten geliyoruz. Bu zamana niye sıkıştık bilmiyoruz. İsteyerek gelmedik bile. Ayrıca büyük ihtimalle kendi zamanımıza döndüğümüzde hafızamız silinecek.'' diye yatıştırmaya çalıştı.

Harry'nin yüzü karmakarışık olmuştu. Sinirden mi yoksa duygusallaştığından mı anlayamadığım bir nedenle gözleri dolmuştu.

''Bana niye söylemediniz?'' dedi kendini sakin tutmaya çalışarak.

Ellerini yumruk yapmıştı.

''Dumbledore -'' diye başladı Lily ama Harry, Lily'nin konuşmasını bitirmesine izin vermeden hırladı ve sinirden kıpkırmızı olmuş yüzüyle bana döndü.

''Sen biliyor muydun?'' diye sordu.

''Evet.'' dedim fısıltı gibi çıkan sesimle.

Yolun ortasında volta atmaya başladı, gözleri hala doluydu.

''Tahmin etmeliydim. Onca gariplik, onca olay, Umbridge, sürekli yanımda durmanız -sen de mi geçmişten geldin yoksa?''

''Ne? Hayır, tabii ki hayır.'' dedim hemen.

''Sen nasıl biliyorsun ki?'' diye sordu Ron.

''Bakın gerçekten çok uzun bir olay ve anlatmak için doğru bir ortam olduğunu pek sanmıyorum.'' dedim karanlık yolu ve arka tarafı işaret ederek.

''Harry, Bade haklı. Her an karşımıza kurt adam, animaguslar ya da en kötü ihtimalle Ölüm Yiyenler karşımıza çıkabilir. Ne olur Grimmauld Meydanı'na gidelim.'' dedi Hermione yatıştırıcı bir edayla.

''Sen anlamış mıydın?'' diye sordu Harry, Hermione'ye.

''Yani tahmin ediyordum ama böyle değil. Neyse hadi gidelim, ne olur, karargahta konuşuruz.'' dedi Hermione.

Inside of Hogwarts | Harry PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin