____________
''Kusacağım galiba.''
Bitkibilim dersinde iğrenç bir bitkiden taze tohum almaya çalışıyorduk ve bu çok iğrenç bir bitkiydi.
Hermione, nabız gibi atan tohumu tutarak ''Bana bir kâse uzatın.'' dedi.
Ona bir kâse verdim, yüzünde tiksinme ifadesiyle tohum zarfını kasenin içine bıraktı.
''Slughorn bir Noel partisi verecek.'' dedi Hermione. ''Harry bu sefer kaytarma imkanın yok çünkü partiye gelebilmen için benden boş akşamlarını kontrol etmeni istedi.''
Ron, Slug Kulübü'nde olmadığı için bu tür konuşmalarda soğuk davranmaya başlıyordu.
Lan ben de yokum, neyin tribi bu?
Sonunda Hermione, ''Konuk getirmemize izin var ve ben de seni çağıracaktım ama bu kadar aptalca olduğunu düşünüyorsan, hiç zahmet etmem!'' diye patladı.
Boğazımı temizleyip ''Harry şuradan at geçiyor galiba, gel bakalım.'' dedim ve Harry'i alıp onları yalnız bıraktım.
''Sence Ginny, Dean ile mi gidecek?'' dedi Harry.
''Öyle görünüyor. Ne oldu, onu mu götürmeyi düşünüyordun yoksa?'' dedim sanki bilmiyormuş gibi.
''Ben mi? Ginny'i? Yoo, merak ettim sadece.'' dedi Harry.
Sırıtmaya başladım.
''Ne oldu, neden gülüyorsun?''
''Bir şey olmadı.'' dedim gülmemi bastırarak.
Akşam olduğunda Harry, Ron, Ginny ve Quidditch takımının geri kalanı yaklaşan maç için antrenman yapmaya indiler. Hermione ve ben de ödevler bittikten sonra yanan ateşin yanındaki koltuklarda konuşmaya başladık.
''Hermione, bak ben eminim. Okulda bir Ölüm Yiyen var ama kim emin olamıyorum.''
Hermione'nin kaşları çatıktı. ''Şu konuşmada neler duymuştun, bir daha söylesene.''
''İşe yarar pek bir şey duyamadım. Bir kişi Dumbledore'u öldürmek için görevlendirilmiş, bu kesindi. Diğeri de sanırım görevlendirilen kişiye yardım etmek için görevli.'' dedim.
''Keşke daha fazlasını duyabilseydin.'' dedi Hermione. ''Hangi Hogwarts öğrencisi bu kadar imkansız bir görevi almak ister ki? Yani Dumbledore'u öldürmek... bu imkansız gibi bir şey.''
''Slytherinlerden şüpheleniyorum. Crabbe, Goyle, Parkinson, Zabini, Malfoy ve aklıma gelen daha bir sürü isim.'' dedim.
Bir sessizlik oldu, sonunda dayanamadım ve ayaklandım.
''Nereye?'' dedi Hermione.
''Hava alacağım biraz, daraldım.'' dedim ve portreden dışarı çıktım.
Şimdi taa en alta inmeye de aşırı üşendim ama ortak salonda da duvarlar üstüme üstüme geliyordu. Yedinci katta mal mal dolaşam bari. Koridorda turlamaya başladım. Ölüm Yiyen Malfoy olabilir miydi? İyi de Hogsmeade'de bile değilmiş. Peki ya Ölüm Yiyen'e yardım eden kişi kimdi? Neden bu kadar elim kolum bağlı kalmıştım? Gerçekten de bir şeyleri değiştirmenin bedeli çok mu ağır oluyordu?
Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?
Koridorları sekizinci kere turladıktan sonra, önümdeki duvarın kıpırdadığını duydum.
Bismillahirahmanirrahim.
Etrafıma baktım, burası İhtiyaç Odası'nın olduğu bölümdü. Asamı elime aldım ve kapının iyice belirginleşip açılmasını bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Inside of Hogwarts | Harry Potter
FanficBade, dört yıldır Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda istemeden de olsa öğrenim gören bir genç kızdır. Karanlık Lord'un dönüşü ile kızın bütün arkadaşlarının hafızası silinir ve sil baştan Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda, herkesin kader...