Bu zamana kadar yazdığım en uzun VE en heyecanlı bölüm. Eğer okuyucum az olursa bir kaç bölümden sonra bitiricem. Ama ilgi artarsa daha heyecanlı günler sizleri bekliyorBende odadan çıkıp Alice'nin peşinden bahçeye indim. Bahçede bir kaç gözün beni izlediğini bilmek sinirime dokunuyordu.İlk günden kavga çıkarmak istemediğim için sessizce motoruma doğru ilerledim. Motora bindiğimde Alice'nin biraz tedirgin olduğunu gördüm.
"Gelmek zorunda değilsin"
"Sadece etrafın biraz dağılmasını bekliyorum"
Haklıydı bir kaç öğretmen ve öğrenci bize bakıyordu. Hangi öğretmen psikopat görünümlü öğrencisinin okulun önünde motoruna biner ki ?
Etrafın dağılmasını beklerken bir sigara yaktım.Alice önce sigaraya sonra bana baktı. Paketten ona da uzattım.
"Kullanmıyorum"
"Sahilde içiyordun ama ?"
"Tiryaki değilim ayda bir içerim o anıma denk gelmişsin demekki."
"Artık yola çıksak mı hocam?"
Hocam kelimesini vurgulayarak ve gülerek söylemiştim.Bir şey demeden motorun arkasına bindi. Bende hemen öne geçip kaskımı ona uzattım. Kafasına taktı tam motoru çalıştıracekken "senin kaskın yok mu?"
"Şuan kafanda duruyor"
Kaskı çıkarmaya çalıştığını hissettim. Omzumun üstünden ona dönerek
"Kafamda kask olunca hız yapıyorum sen de kalsın dedim"
Bu koca bir yalandı. Kaskım yokken rüzgarla savaş halindeydim.Ama ne bileyim onun güvende olmasını istedim.
Motoru çalıştırıp hızlı bir şekilde döndüm.Alice arkadan tutunmayı bırakıp hemen belime sarılmıştı. Ah o his.
Motoru hızlı bir şekilde sürüyordum. Bunu Alice'ye gıcıklık olsun diye yapmıyordum. Hatta normal sürüşümden daha yavaştım.İki gün önce gezecek bir yer ararken denizin ortasında bir yer keşfetmiştim. Oraya botla gidiliyordu. Ve pahalı bir yer olduğu için hemen hemen kimse yoktu.O sırada Alice'nin ellerinin titrediğini hissettim. Motosikletimi yavaşça durdurup kenara çektim. Alice hemen kaskını çıkarıp sanki nefes alamamış gibi öksürdü. Sonrada bana bağırmaya başladı
"Sana yavaş sür demiştim. Acelen mi var hızlı sürünce eline ne geçiyor.Tanrım Kris eğer sana sarılmasaydım şuan kalp krizi geçirmiş olacaktım."
Bu cümleyi söyledikten sonra ağzımdan ne çıktığını bilmeyip "Ha?"
"Yani...şey . Öf bilirsin ya"
Bir şey dememi beklemeden arkama tekrardan binip belime sıkı sıkı sarılmıştı.
Bense önüme bakıp yüzümdeki aptal sırıtmayı yok ettim.
Nihayet gelmiştik. Yavaşça kenara çekip motosikleti durdurdum.
"Şaşırmadım. Konuşmak için tercih edilecek en güzel yer"
"Burayı biliyormusun?"
Bir şey demeden önden yola koyuldu.
İyi ki hocasın yoksa siklenmemekten nefret ederim.
Onu takip ettim girişte durdu. Sonradan aklıma geldi bileti burdan alıyor yediğimiz şeylerin parasını çıkışta veriyorduk.Koşar adımlarla Alice'nin yanına gittim. Elim hemen çantamdan cüzdanıma gitmişken Alice öfkeli öfkeli bana baktı. Elinde bilet olduğunu gördüm bende aynı şekilde ona baktım.
"Napıyorsun seni buraya ben getirdim"
"Ne farkeder"
"Çok sinir bir öğretmensin"
"Tşk"
Bota bindi bende adım atacakken sendeledim beni tutan o el Alice'ye aitti.Çünkü bu hissi bana ondan başkası vermiyordu.Kafamı kaldırıp gri gözlerine baktım.Oda bana bakıyordu.
Öksürüp beni kendine çekti ve oturdu. Bende sessizce karşısına geçtim.
5 dkkalık yolculuk sonrasında çamların arasında bir yere geldik. Burda hiçkimse sizi göremiyordu.Doğayla baş başa kalmıştınız.Adam bizi indirdiğinde Alice'ye elimi uzatıp inmesine yardım ettim.Ortadaki banka doğru ilerlerken Alice'nin elini hala bırakmadığımı hatırladım.Sanki oda hatırlamış gibi yavaşça elini elimden çekti.
Karşı karşıya oturduğumuzda yandaki tabletten siparişlerimizi verdik.
Alice etrafı seyredip mükemmel kokuyu ciğerlerine doldururken ben onu izliyordum. Onda beni kendine çeken bir şey vardı.
Gerizekalı! O senin rehber öğretmenin ve senden 4 yaş büyük.
Ee ne var eski sevgilim benden tam 10 yaş büyüktü. O sana dokunurken böyle hissediyormuydun ki Kris? Kandırma işte kendini aşık oldun salak gibi ilk günden aşık oldun.
Ne saçmalama...
Kafamdaki seslerin susması için paketimi çıkarıp bir sigara yakacakken Alice elimden tuttu. Reflex olarak direk ona baktım.
"Yanımda sigara içmeni istemiyorum hem bu güzel havayı kirletmeye hakkın yok"
Dediklerine ne kadar sinir olsam da haklıydı.Paketi tekrardan çantama koydum. Garip bir sessizlik vardı.
Bozan Alice oldu
"Seni dinliyorum"
Tabi ki ona Anna'dan bahsetmeyecektim. Kimseyle onun hakkında konuşmazdım çünkü okadar güçlü değildim. Başka bir bahane bulup
"Buraya taşınalı 1 sene oldu. Annem Türkiye de yaşıyor. Babam burda. Aslında ülke ülke gezdim ama en güzeli Türkiyeydi oraya okadar çok alışmıştım ki(oraya mı yoksa Anna'yamı Kris?)
Buraya tekrardan sıfırdan başlamak üzere gelmek dengemi sarstı. Aile içinde şiddetli geçimsizlik var üvey annemle hergün kavga ediyorum(muhattap bile olmuyorsun Lan) öyle işte arada annemi özleyip gözlerim doluyor."
Hepsini bir çırpıda anlatırken Alice sadece gözlerime bakıyordu.
"Hepsi bumu?Aile sıkıntılarını kafasına takacak birine benzemiyorsun Kristen.İlla hissediyorsundur. Ama konu bu olsaydı sınıftan ağlayarak çıkmazdın.Bu tür sıkıntıları genelde yanlız olduğun zaman hissedersin.Sahilde gözünü açtığın zaman ve lavaboda ağlarken gözünde aynı ifade vardı. Ama şuan o ifadeyi göremiyorum. Ağlamanın sebebi kesinlikle ailen değil. Anlatmak istemezsen anlarım. Ama unutma bana bir rehber öğretmeni gözüyle değil de bir arkadaş gözüyle bak. Her zaman yanındayım."
Alice söylediklerini bitirdiğinde şaşkın şaşkın ona bakıyordum.
"Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Ama öğrenmenizi istediğim bir şey var.."
Tam anlatacaktım ki botun bize yaklaştığını ve yemeklerimizin geldiğini gördüm. Adam teker teker servis yaptıktan sonra tekrar gözden kaybaldu.Ona bahsetsem mi bahsetmesem mi diye düşünürken burda kimsenin olmadığını biliyordum. Bir kaç psikopat arkadaş edinmiştim ama hiçbirinin benim sıkıntılarımı dinleyeceklerini sanmıyordum.Alice en güzel seçenekti.
"Ben biseksüelim. Aslında lezbiyen de olabilirim ama lezbiyen olmayı kabul etmiyor gibiyim. Erkeklerden hiç hoşlanmıyorum Alice."
Cümlemi bitirir bitirmez Alice'nin boğazında yemek kaldı ve öksürmeye başlamıştı.Hemen onun yanına gidip sırtına vurdum. Birden kolumdan tuttu ve beni yanına oturttu. Gözlerim dudaklarına kaymıştı.
"Ve büyük ihtimal böyle acı çekmeni sağlayan bir kız. Bende yaşadım aynı şeyleri.Bu arada bende lezbiyenim."
Yok ebenin amı OHAAAA...
ALİCE,,,REHBER HOCAM, BİR LEZBİYENNNN???
Duyduklarım karşısında ağzımın açık kaldığını anlamamıştım. Alice gülüp yavaşça çenemden tuttu ve yarım açık olan ağzımı kapattı. Dudaklarına bukadar yakınken öpmemek için büyük savaş veriyordum.Aptal lezbiyense ne var öğrencisiyle mi çıkacak. Hem sen zaten onu sevmiyorsun ki.
Alice 'nin gözlerine bakıp gözlerimizi buluşturdum daha fazla dayanamazdım. Ona bukadar yakınken güzel kokusu ciğerlerimi temizlerken dudaklarına yapışmakkkj....
Napıyorum ben ya?
Alice'ye gülüp yerimden kalktım ayakta dolanmaya başladım.
"Vay be rehber hocaları da olabiliyormuş demek"
"Büyüyünce bir meslek sahibi olacaksın ve ileride bu fikrini değiştirmek gibi bir şansın var mı ? Hem şans isteyen kim böyle mutluyuz."
Alice'ye dönüp
"Sevgilin var mı?"
"Buraya benim hakkımda konuşmak için gelmedik Kris. Unutma ben senin öğretmeninim."
"Bana bir arkadaş gözüyle bakın demiştiniz ama"
Alice'nin bu lafıma göz devirdiğini gördüm.
"Var"
Bu cümleyi duymak neden bukadar canımı sıkmıştı bilmiyorum. Ne bekliyordun ki ?
"Vayyy hocam :) Bana biraz ondan bahsedermisin nasıl biri ailen biliyor mu?"
"Yemeğini yemeye başlarsan belki anlatabilirim."
Tekrar karşısına oturup yemek yemeye başladım.Ozamana kadar nasıl aç olduğumu unutmuştum sanırım.Aliceye anlat artık der gibi baktım.
"Biz 5 yıldır birlikteyiz. Evet ailem biliyor. Başta karşı çıktılar ama onu nasıl sevdiğimi gördüklerin de ve onu asla bırakmayacağımı anladıklarında vazgeçtiler.Mavi saçlı senin gibi derin yeşil gözleri var."
Alice'ye baktığımda ondan bahsederken hiç de heyecanlanmadığını gördüm. Oysa ki ben Anna'dan bahsederken nasıl titrediğimi nasıl kekelediğimi biliyorum .
Anna,anna,anna
Hayır şimdi olmaz kendini tut tut tuttt.
Kafamı masaya gömdüm. Ağlayamazdım. Neden onun ismi aklıma her geldiğinde ağlıyordum. Aklımdan çıkıyormuydu ki?
Yanımda bir kol hissedince kafamı yavaş yavaş kaldırdım. Alice gri gözlerini bana dikmiş içinde biraz hüzünle bakıyordu. En nefret ettiğim şey.
Bu durumdan kurtulamayacağımı anladığımda
"İstanbul'dayken bir sevgilim vardı. Amerika'dan yeni taşınmışlardı. Hem komşumuz hem okul arkadaşımdı. Bütün kötü alışkanlıklarımı onun sayesinde bırakmıştım. Zamanla ondan etkilenmeye başladım. Bir kızdan etkilenmeyi kabul edemedim bilmiyorum.Anna'dan uzak durmaya çalıştım ama en fazla 2 gün dayanabildim. Beni ilk öptüğünde sanki dünya durmuştu. Onunda benim hissettiklerimi hissetmesi çok güzel bir şeydi.Tarifi olmayan bir aşktı. Ama gecemi bile Anna'sız yapamaz olmuştum. Biz çıkmaya başladıktan 5 ay sonra ablasını kaybetti. Hep onun yanındaydım elimden geldiği kadar destek oldum. Babam arayıp Paris'e taşınmamız gerektiğini söylediğinde sinirden kudurdum. Anna'yı bırakamazdım. Annemle kalıyordum ama o bana geleceğim için babamın yanına gitmemi söyledi.Annen moda tasarımcısı ve aslında beni başından salmak için gönderiyordu. Biraz ikna etsem İstanbul da kalabilirdim ama Anna'ya okadar çok bağlanmıştım ki çok korktum Alice. O gece Anna'yı bize çağırdım odama çıkıp kapıyı kitledim Anna bana şaşkın şaşkın bakarken üstüne çıktım. Seviştik işte. Onu hep hatırlamak isteyeceğim için o gece bakireliğimi almasına izin verdim. Ve oda bana verdi . Seviştiğim ilk insan ve pişman değilim. Ertesi sabah o uyurken benim bavulum çoktan hazırdı. Anna'ya son bir öpücük ve mektup bırakıp hıçkıra hıçkıra odamdan çıkıp havaalanına doğru ilerledim Alice.Gerisi böyle ne zaman zihnim Anna dese gözlerim doluyor. Onu çok özlüyorum."
Ben bunları anlatırken birden omuzumdan yük kalkmış gibi rahatladım. Arada sesim titremişti. Alice hiç beklemediğim anda bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Ama bu Anna'ya sarılır gibiydi. Ona daha sıkı sarıldım.Noluyor du ? Sanki karşımda ki insan Anna'ydı. Aramızda hiç mesafe bırakmayarak sarıldım ona. Saçlarını öptüm. Kokusunu ciğerlerime doldurdum. Geri çekilip yüzünü okşadım. Özlemim gitmişti sanki. Tekrar ona sarıldım ve gözlerimi kapattım."Kris . Heyyy uyan artık Krisssss"
Gözlerimi açtığımda yerde çimlerde yatıyordum. Alice tepeme dikilmiş bana bakıyordu. Onu Anna sanmıştım .
SİKTİR AMK!
"B-ben özür dilerim kendimi kaybettim. Senin suçun anlatmak için zorlamasaydın bukadar sana sarılmazdım."
"Şikayet eden kim?"
Alice ye baktım gülüyordu. Gamzelerini görünce ister istemez bende güldüm
"Şey Alice gamzelerini öpebilirmiyim.?
"Ne?"
"Gamzelerin diyorum. Onları öpebilir miyim? Yani nerde Gamze görsem öpesim geliyor.Tabi sevgilin kızacaksa bir şey diyemem."
"Ha?Şey tabiii."
Yavaşça yerden kalkıp Alice'nin karşısına dikildim. Ama onu tahrik edip dudaklarını öpmek istiyordum.Yavaş yavaş Alice'ye yaklaşırken gerildiğini hissedebiliyordum.Ona aramızda hiç mesafe kalmayacak kadar yaklaştım. Hızlanan kalp atışlarını hissedebiliyordum.Yavaşça dudaklarına yaklaştım. Nefeslerimiz birbirine karışmışken ve Alice dudaklarını kıpırdatmışken kendimi frenlemem gerekiyordu.
Bir sevgilisi var ve onu çok seviyor şuan sadece sen üzülme diye yapıyor. Dudaklarımız tam değecekken hızlıca kafamı çevirip gamzelerini öptüm. Sonra diğer tarafı öptüm.
Alice'nin gözlerinin kapalı olduğunu ve hemen açtığını gördüm.
"Teşekkür ederim"
Utandığını pembeleşen yanaklarından anladım. Bana gülümsedi ve
"Artık gidelim mi Mia beni bekliyor."
"Mia?"
"Sevgilim"
"Ah ha tabi seni nereye bırakayım?"
"Burda bileti aldığımız yerde"
Neden sinirleniyorum?
Bir şey demeden önünden geçip tabletteki bot çağırma düğmesine bastım. Çok geçmeden geldi. Önce Alice sonra ben bindim . Alice heyecanlandığında sevgilisini gördüğünü anladım.Bot durdu Alice koşar adımlarla bottan inip sevgilisine sarıldı. Bense ona bakmaya tenezzül bile etmemişken bottan indim. Kafamı kaldırıp Alice'ye ve sonra yanındaki kadına baktım.Yeşil gözlerine mavi saçlarına baktım. Ben bu kızı nerden tanıyorum?
Bana uzattığı ele ve yüzündeki korku ve şaşkınlık ifadesine baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir ruha aşık oldum (gxg)
Literatura FemininaDüzenlenmiştir. Soluksuz oturup bitirecek bir kitap arıyorsanız bu kitap tam size göre ❤️ Finalde ağlamayan insan değildir