Bir ruha aşık oldum (gxg)

26-Hatırlama

Lütfen bu bölümü müziksiz okumayın.

Finale yaklaşmış durumdayız kitabı yazarken bukadar kitleye ulaşacağımı bilmiyordum ki ben yazarken derdim bir kitleye ulaşmak değildi. Böyle bir kitap okumak istediğim için yazdım. Bazılarınız finalin geleceğine sövsede her şeyi tadında bırakmak lazım. Bölümle ilgili görüşlerinizi yoruma yazıp, beğendiyseniz vote atarmısınız ?

Teşekkürler LGBT ailesi 🌈💜💛💙🖤🌹

Yazardan

Her şey çok güzeldi. Herkes gelmiş aşıkların çıkmasını bekliyordu. Çok kalabalıktı 300 den fazla davetli vardı.
Evin etrafı süslenmiş,havuzda kalp şeklinde mumlar vardı. Güneş batmak üzereydi. Garsonlar sürekli içki ve atıştırmalık dağıtıyordu. Mia Evin içinden siyah mini elbiseli, bordo rujlu ve siyah parlak topuklusuyla giren Emma'ya baktı. Gözlerine baktığında onun ağlamış olduğunu anladı. Sebebini bilmiyordu. Oda Alice'yle olan geçmişini hatırlayıp dün biraz dağıtmıştı. Mia etrafına baktığında bir kaç erkeğin Emma'yı süzdüğünü gördü. Emma'ya adımlayıp onun görme alanına girdikten sonra gülümseyip yanağına bir öpücük kondurdu.

"Çok güzel olmuşsun."

"Teşekkür ederim."

Emma(anna) etrafına bakıp her şeyin ne kadar mükemmel olduğunu düşündü. Etrafına baktıkça içi acıyor gözyaşlarını zor tutuyordu. Bir kaç liseden arkadaşıyla selamlaşıp bugünün bitmesini bekledi. Bugünden sonra İstanbul'a geri dönecekti. Aslında bu düğüne bile zar zor gelmişti ama sevdiği kadını en mutlu gününde yanlız bırakamazdı.

Kristen karşısında duran meleği yavaş yavaş süzdü. O kadar güzel görünüyordu ki. Gri gözlerine çekilen gri kalem ve beyaz gelinliğiyle harika görünüyordu Alice.
Oda aynı şekilde Kristen'ı süzüyordu.
Ona bir kez daha aşık olmuştu.
Biri gelip herşeyin hazır olduğunu ve artık çıkabileceklerini söylediğinde iki kadın derin bir nefes aldı. Kristen kolunu uzattığında Alice hemen girdi.
Kristen yavaş adımlarla merdivenlerden indi ve kapıda durdu.
Alice ondaki gerginliği anlayıp ona döndü.

"Oraya gideceğiz o kağıdı imzalayacağız Ve sonsuza kadar benim olacaksın."

"Düşmemeye çalış"

Alice gülüp Kristen'ın koluna tekrar girdi. Kapı açıldığında alkış seslerinden kulağını tuttu Kristen. Yavaş adımlarla ilerlediğinde etrafa göz gezdirdi. Alice her şeyi mükemmel hazırlamıştı.İnsanlara göz gezdirdiğinde acaba geldi mi diye düşündü Kristen.
İnsanlara bakıp tam hayal kırıklığına uğrayacakken onu gördü. Ona gülümseyip hemen önüne döndü ama bakışlarındaki anlamı yakalamıştı.

Düşünme Kristen düşünme....

Masaya yaklaşırken başından aşağı güller ve papatyalar yağıyordu.

Kristen ve Alice oturmadan önce birbirlerine dönüp sıkı sıkı sarıldılar. Alice geri çekilip onu öptüğünde yine alkış sesleri koptu. Kristen karşılık verirken iki kadın tutkuyla öpüşüyordu. Sonra geri çekilip birbirlerine gülümsediler.
Oturduklarında nikah memuru daha gelmediği için dostlarından birkaçı çıkıp konuşma yaptı.
Her şey çok mükemmelken Kristen arada Emma'ya bakıyor onu gördüğünde içi parçalanıyordu. Şuan yanında oturduğunu hayal etti Kristen. Ama hemen bu düşüncesini attı. Gözlerini bir kaç saniye kapatıp açtığında nikah memuru gelmişti.
Emma'ya baktığında gözlerinin dolduğunu gördü. Ağlamamak için kendiyle savaş veriyor gibiydi. Kristen gözpınarlarındaki enerjiyi hissetti. Ağlamak istiyordu ama ne için bilmiyordu.
Alice ayağı kalktığında Kristen da kalktı. Nikah memuru Alice'yi soruyu sorduğunda Alice Kristen'a bakıp

"EVVVETTT"

Diye bağırdı.
Alkış sesleri koparken Kristen sıranın kendisine geldiğine lanet okuyordu. Ne olduğunu bilmiyordu. Nikah memuru ona soruyu sorarken Kristen bir an Alice'ye baktı. Gözlerindeki ışığa. Kafasını kaldırıp ona baktı. Elindeki şarapla gözlerinden düşen yaşları izledi. Kafasını çevirmek istiyordu ama yapamıyordu.Nikah memuru soruyu tekrar sorduğunda Kristen duymuyordu. Etrafta birkaç fısıldaşma Ve Alice'nin kolunu dürtmesiyle bile kendine gelemiyordu. Direk o mavi gözlere baktı Kristen. Bir adım atıp ona yaklaştı. Bir adım daha attı Ve bir adım daha. İki merdiveni inerken gözünü ondan hiç ayırmıyordu.
Ona yaklaşırken kalbinde sıkışan kelebeğin kanat çırpışını duydu Kristen. Ona iyice yaklaşıp tam karşısında durdu Ve gözlerini kapattı.

Hatırlıyordu.

Sahilde koşuşları, lisedeki maceralarını,onu ilk öptüğü zamanı,
O gerçek mavi gözleri hatırladı. Her baktığında aşık olduğu o gözlere. Yaptığı kazayı hatırladı. Son gördüğü o gözleri o çığlığı hatırladı.
Son geceyi hatırladı. Yaptığı şeyleri onun tenine dokunduğunu hissetti.
Gözlerini birden açtığında ağzından tek bir kelime çıktı
"ANNA?"

Alice gözlerini kapatmış titremesine engel olamıyordu. Bu anın bir gün geleceğini biliyordu.