Bölüm 1 - Bilgewater'dan Filizlenen Ateş

197 20 20
                                    

HEY SANTIAGO! BURAYA BİR BAKAR MISIN EVLADIM?”
“HEMEN ORADAYIM YAŞLI KEMİK TORBASI!”
“SEN KİME YAŞLI KEMİK TORBASI DİYORSUN! BEN HALA 15 YAŞINDAKİ KIZLAR GİBİ HİSSEDİYORUM! GÜZELLİĞİM RUNETERRA’YA YAYIL..”
“TAMAM, TAMAM! GELİYORUM GÜZEL BAYAN !”

Santiago ahırdaki inekleri yemlerken bu kadının işini bozması çok ağırına gitmişti. Eğer işini zamanında bitiremezse babasından yiyeceği dayak da cabasıydı. Ancak bu kadın Santiago doğduğundan beri onla ilgilenmiş, bezini değiştirmiş hatta ve hatta onu doğurtmuştu. Bundan dolayı Santiago az da olsa yaşlı kadına karşı bir sempati duymuyor da değildi. Elindeki yem torbasını çite yaslayıp yaşlı kadının evine doğru ilerledi. Evin kapısının önünde bekleyen yaşlı kadının yanına vardığında ise arka tarafta utangaç gözlerle bekleyen saman sarısı saçları ile bir kız gördü. Fazla şaşırdığı söylenemezdi. Doğduğu günden beri bu kızla dışarıda oldukça fazla zaman geçirmişlerdi. Kızın adı Sarah’tı.

Sarah Fortune” diye mırıldandı Santiago.

Kız ona gülümseyerek göz kırptı. Santiago da karşılığında ona bir gül getireceğini göz kırpmalarıyla ifade etti. Bu kendi aralarında kurdukları farklı bir iletişim yöntemiydi.

Kadın da bunu fark etmiş olacak ki Santiago’ya dönerek “Eğer işini erkenden bitirirsen Sarah’la dışarıda oynamanıza izin verebilirim.” dedi.

Santiago bunun üzerine “Öyleyse ne bekliyoruz. Hemen şu işi ver ve olmuş bil nene.” Dedi.

-Kaç defa sana söyleyeceğim ben bir nene değilim. Güzelliğim Runeterr..
-Tamam güzel bayan lütfen şu işi verir misiniz lütfen?

Gülüştüler. Sarah’ın annesi ile bu şekilde oldukça fazla atışırlar ve bundan ikisi de oldukça keyif alırlardı. Sarah’ın annesi mühürlenmiş bir parşömen verdi ve bunu ona vereceği adrese iletmesini istedi. Santiago balmumundan mühre baktı fakat üzerindeki simgeyi tam olarak çözemedi. Sonra araştıracağına kendi kendine söz vererek bu simgeyi aklına kazıdı. Ardından rıhtıma doğru koşar adım yol almaya başladı. Oradaki kocaman gemilerin arasından kendisine söylenen gemiyi ararken arkasından yaklaşan bir adam onu tuttu ve ağzını kapatırken konuşmamasını ve onu gideceği yere götürdüğünü söyledi. Çuval kafasından çıkarıldığında karşısında denizlerin korkulu kralı Gangplank’i gördü. Bacakları istemsiz olarak kasılmaya başladıysa da bunu durdurmaya çalıştığını ve cesur görünmeye çalıştığını gören Gangplank bu durumun hoşuna gittiğini belli edercesine kahkaha
atmaya başladı.

-Cesur çocuksun seni sevdim. İleride bir gün seni tayfamda görmek isterim. Ee. Bana ne getirdin küçük çocuk?
-Ünlü silah yapımcısı Fortune’lar size bu parşömeni iletmemi istedi.

Parşömeni okuduktan sonra heyecenlanan ve içi içine sığmayan Gangplank’in bir çocuk gibi sevindiğini gören Santiago’nun dudakları hafif bir şekilde yukarıya doğru kıvrıldı.

Bunu gören Gangplank gülmeyi kesti ve adamlarına “Gidiyoruz! Hazırlanın!” diye emir verdi.

Hava karanlıkken yola çıkan korsanların peşine takılan Santiago onları Sarah’ın evine kadar takip etti.

Bunların Fortune’lar ile ne işi olabilir ki?” diye mırıldandı. Ardından içeriden gelen kapışma sesleri ve iki el silah sesi duydu. Koşarak eve gittiğinde yaşlı kemiktorbası yerde kanlar içinde yatarken Sarah başında şok geçiriyordu. Sarah’a doğru bir adım attıysa da arkasından onu yakalayan babası ona izin vermedi.

Santiago tepinerek haykırdı “BIRAK BENİ ULAN! KIZIN YARDIMA İHİTİYACI VAR GÖRMÜYOR MUSUN?!”.

Babası ise ona “Bunu senin iyiliğin için yapıyorum Santiago. Lütfen beni anlamaya çalış. Eğer ona yardım edersen hükümet seni yaşatmaz. Lütfen.” Dedi ve onu eve götürüp kafasına sert bir darbe vurdu. Santiago gözleri kapanırken silahlanmış ve dışarı çıkan babasını gördü. Yarın uyandığında ise bu olayın üzerinin örtüldüğünü Sarah’ın bir yerlere götürüldüğünü ve babasının öldürüldüğünü öğrendi. O gün hükümeti devireceğine ve bu olanların intikamını alacağına yemin etti.

DİĞER HİKAYEM Hellblade : Senua'nın Fedakarlığı'nı  OKUMANIZI ÖNERİYORUM :)

SANTİAGO : İsyanın Runeterra YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin