Bölüm 6 - Kötülüğün Gölge ile Savaşı

82 3 1
                                    

(Telepati yoluyla)
"Kutuyu alamadım, beni affedin majesteleri."
"Ben almaya geliyorum şimdi. En azından Sphere'in taşıyıcısının Sphere'i gerçek anlamıyla kullanabildiğini söyle bana."
"Evet. Kullanabiliyor. Daha yeni fark etti ancak beklediğimizden daha yoğun bir güce sahip. Onu öldürmek daha zor olacak."

Kanın durmadığı, katliamların olmadığı bir dünya,
Bu sadece senin hayal ettiğin bir rüya.
Eğer istiyorsan gerçekleşmesini,
Feda etmelisin kendi kişiliğini; benliğini...

Santiago tepede oturmuş, güneşi seyrediyordu. Santiago, Lyra'ya sarılmış onun kolları arasında uyumasını zevkle izliyordu. Bu güzel ortam bir boru sesi ile birazdan bozulacaktı. Bu boru sesi tapınağın saldırıya uğradığını haber veriyordu ve sadece Zed'in emriyle çalınırdı. Lyra yavaşça göz kapaklarını kaldırdı. Santiago ayaktaydı gözleri yine parlıyordu. Lyra ayağa kalktı ve elini Santiago'nun omzuna koydu.

"Hadi gidelim! Sen olmadan kurtulmaları biraz zor olabilir."
"Tamamdır. Ama bana söz ver, ne olursa olsun tehlikeye atılmayacaksın."
"Ben de ben de bir gölge öğrencisiyim! Ne olursa olsun dövüşeceğim."

Santiago gülümsedi.

"Tabii ki. Ne düşünüyordum ki?"

Son hızla tapınağa doğru yol almaya başladılar. Tapınağa yaklaştıkça Santiago'nun kalp atışları hızlanıyordu.

"Dövüş gerçek bir amacı olduğunda insan dövüşmekten zevk alır! Babacığım ne kadar doğru söylemişsin!"

Tapınağa vardıklarında ön kapıda ve etrafta yüzlerce öğrenci gördüler. Hepsi Kinkou tarikatına has üniformalarını giymişlerdi. Santiago hırladı:

"KİNKOU! YİNE KARŞILAŞTIK!"

Lyra seslendi:

"Santiago! Ön kapıdan girmek tehlikeli olabilir. Gizli geçiti kullanalım."
"Hayır! Amacım uğruna dövüşeceğimi belirtmiştim. Ön kapıyı yaracağım! Ustamı benden başkasının öldürmesine izin veremem! Oraya acilen ulaşmam lazım! Sen de o ara oluşan karmaşadan yararlanarak içeri gir! Tamam mıdır?"
"Anlaşıldı."

Lyra, Santiago'nun yeni fark ettiği bu özelliğine bayılmıştı. Tehlikeli durumlarda bir liderin tüm vasıflarını ortaya koyuyordu.

"Bu şekilde seni takip edecekleri çok kolay bulabilir ve amacını gerçekleştirebilirsin, Santiago." Diye mırıldandı Lyra.

Santiago, Lyra'ya döndü.

"Gidiyorum!"

Ardından eğilerek güç topladı. Havaya sıçradı. Gözleri yeniden kırmızı parlamaya başlamıştı. Gölge Tekniği'ni son haddiyle kullanacaktı. Ön kapının oldukça yakınına indi. Düştüğü yerde kocaman bir krater açıldı. Etrafındaki Kinkou öğrencileri yanlara savruldular. Toz bulutu kalktığında diz üstü çökmüş bir şekilde duran Santiago, düşman öğrencilere korku salmış, Zed'e tıpatıp benzeyen zırhıyla ise Shen'e gönderme yapıyordu. Ayağa kalktı. Yavaşça konuşarak:

"Canını seven buradan uzaklaşsın yoksa olacaklara karışmam." Diye seslendi.

Shen'in arkadan gelen sesi öğrencileri saldırmaya teşvik etti.

"Saldırın! Onurunuz için, şerefiniz için ve en önemlisi göreviniz için... Durmayın!"

Ön kapıdaki tüm öğrenciler Santiago'ya hücum etti. Santiago bilek bıçaklarını çıkardı ve kıpkırmızı gözlerle onlara adım adım ilerledi. Öğrencilerle Santiago çatıştığında ise ortalığı kan götürdü. Santiago sağ elini şimşek ile yükleyerek parlamasını sağladı. Bu çoğu öğrencinin gözünü aldı. Ardından elini yere vurarak bir şimşek dalgasının yerde yayılmasını sağladı. Birsürü öğrenci bu akımdan dolayı öldü. Sağ kalanlar ise Santiago'dan kaçamadı hepsini tek tek yakalayan Santiago birer yumrukla işlerini bitirdi. İçeriden çıkan iki üç katı öğrenci ise Santiago'yu tedirgin etti:

SANTİAGO : İsyanın Runeterra YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin