“Amacıma ulaşmak için seni ezmek gerekiyorsa bunu yapacağım, baba!”
“Yolla gelsin evlat! Gücünü görelim bakalım!”Lyra, Santiago’nun başından kalktı.
“Bu şekilde kısa süreli de olsa bir çözüm bulmuş oldum. En azından dağa varana kadar idare eder. Çağrımı kullanacağım eğer cevap verirlerse işim daha da kolaylaşacak.” Diye mırıldandı Lyra.
Evin kapısını açarak dışarıya çıktı. Yağmur yağıyordu. Açık bir alana geçerek herhangi bir şeye zarar vermeyeceğinden emin olduktan sonra sağ ayağını kaldırdı ve önüne doğru oldukça sert bir adım atarak haykırdı:
“La vodsin los vahrin! Fusrah! İlmosraah!”
Birden ayağını bastığı yer merkez olmak üzere oldukça büyük bir çağırma çemberi oluştu. Lyra ayağını kaldırdı çemberin içinden dışarıya çıktı. Ardından çemberin merkezinden mor pelerinli bir kadın çıktı:
“Ostrum Spherex. Seni görmek ne güzel. Uzun zamandır bu çağırma büyüsünü kullanmıyordun. Beni dağımdan çağırmak için önemli bir nedenin vardır diye umuyorum.” Diye sordu kadın.
“Cruentus Spherexis’i buldum. Ancak dağa ulaşmak için fazla zamanı kalmadı. Diğer Cruentus Spherexis tarafından öldürüldü. Sonradan onunla
Sphere bağı kurarak az da olsa gücünü uyandırmayı başardım. Şu an yaşıyor ama hiçbir şekilde tepki veremiyor. Hemen geri dönünüz ve diğer eğitmenlere haber veriniz. Beni ve onu buradan dağa çağırabilir misiniz?” diye cevapladı Lyra.Kadının gözleri dehşete düştüğünü belli ediyordu.
“Cruentus Spherexis mi? Onu aramak için kaç yıldır uğraşıyoruz biliyor musun? Sen ise çıkmış birden onu bulduğunu söylüyorsun. Sana neden inanalım.”
Lyra bunu üzerine boynunu gösterdi. Sağ tarafında bir damga bulunuyordu.
“O artık benim kralım. Kurduğum bağın kanıtı da burada. Bu güce sadece Spherexis’in sahip olduğunu biliyoruz. Sadece bir Spherexis diğer Spherex’leri emri altına alıp onlarla gücünü paylaşabilir.”
Kadın inanmışa benziyordu. Ellerini kaldırarak haykırdı:
“Da vohkuul!”
Ardından kadın birden yok oldu. Lyra yavaşça boynunu kapatarak eve geri döndü. Kapıyı açtığında içeri de gördüğü şey ise bambaşkaydı. Yaşlı kadının cesedi yerdeydi. Adamsa boğazından duvara bir demir çubukla çivilenmişti.
“Santiago.” Diye mırıldandı Lyra.
Hızlı bir şekilde Santiago’nun yattığı yatağa doğru koştu. Bembeyaz bir takım elbise giyinmiş bir genç Santiago’nun başında duruyordu. Lyra yeşil ışığı görünce hemen duvarın arkasına saklandı.
“Seni göremeyeceğimi mi sanıyorsun Ostrum Spherex. Hadi ama! İkimiz de bir Spherex’iz. O yüksek büyü gücünü sezemeyeceğimi mi sandın!” diye seslendi genç.
Ardından genç birden gözden kayboldu. Lyra hemen Santiago’nun önüne geçti ve bıçaklarını çıkararak savunma pozisyonu aldı. Hemen önünden gelen gencin kılıcı ile Lyra’nın bıçakları havada çarpıştı.
“Hızından hiçbir şey kaybetmemişsin, Viridis Spherex!”
“Sen de görüşünden fazla bir şey kaybetmemişsin, Ostrum Spherex!”
“Aynı babana benziyorsun! Bu manyaklığın yüzünden baban seni yıllar önce evden kovmamış mıydı?”
“Ee, hadi ama. Bana manyak dememen konusunda sana ne öğretmiştim. Hatırlıyor musun? O gün neredeyse ölüyordun.”
“Baba oğul güçsüzlere saldırmaya and içtiniz galiba. O zaman gücümün daha farkında değildim. Bu sefer farklı bir sonuç olacak.”Ardından Lyra’nın gözleri mor ışıklar saçmaya başladı. Hemen önündeki genç bir den yok oldu. Lyra arkasını dönerek elini havaya kaldırdı ve tüm gücüyle aşağıya indirdi. Birden beliren genç bu vuruşu rapier’iyle blokladı.
“Ama bu biraz haksızlık değil mi?” dedi ve gülümsedi genç.
Ellerini karnına doğru sıkıştırarak bağırmaya başlayan genci gören Lyra haykırdı:
“Aşağılık herif! Bu köyde eğer gücünü salarsan ne tür yaratıklar oluşur biliyor musun!”
“Biliyorum! Ama sen yaratığa dönüşmeyeceksin. ÖLECEKSİN! ABİMİ DE KAÇIRAMAZSIN! SANA AYAK BAĞI OLACAK BİRİNİ DAHA ÖNCEDEN NİYE ÖLDÜRMEZSİN Kİ!”Ardından ellerini açarak büyük bir patlama yaptı. Tüm köy yok olmuştu lakin Santiago hala yatakta yatıyordu. Lyra ise Santiago’nun önüne siper olmuş bir büyü kalkanı oluşturmuştu. Lyra yavaşça diz üstü çöktü. Genç birden gözden kaybolarak Lyra’nın yanında belirdi. Rapier’ini havaya kaldırarak:
“Ostrum Spherex! Niye böyle gereksiz bir koruma girişiminde bulundun ki? O ölseydi de sen kurtulsaydın. Olmaz mıydı?”
“Sen aşkın ne olduğunu anlayamayacak kadar toysun! Birine değer vererek onu sevdiğinde onun için kaç kere ölebileceğin hakkında bir fikrin yok!”
“E, öl o zaman da aşkını kanıtla!”Genç lafını bitirdikten sonra kılıcını indiriyordu ki birden kılıcı bloklandı. Hemen önünden gelen bir ses onu iliklerine kadar titretti. Bu ses oldukça kalındı ve sanki ruhunun derinliklerine erişiyordu.
“Sen kimsin ki, kimi öldürüyorsun? Senin daha bu tür işlerle uğraşman için yaşın küçük değil mi, kardeşim?”
Genç yavaşça kafasını kaldırdı ve gülümsedi:
“Seni görmek de çok güzel, abi.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANTİAGO : İsyanın Runeterra Yüzü
FantasyLeague of Legends Santiago tepinerek haykırdı "BIRAK BENİ ULAN! KIZIN YARDIMA İHİTİYACI VAR GÖRMÜYOR MUSUN?!". Babası ise ona "Bunu senin iyiliğin için yapıyorum Santiago. Lütfen beni anlamaya çalış. Eğer ona yardım edersen hükümet seni yaşatmaz. L...