Bölüm 17 - İntikam

31 0 0
                                    

Santiago gözlerini araladığında kendini Noxus'un en büyük meydanlarından birinde buldu. Arenaya benzeyen bu meydanın tam ortasına ışınlanmıştı anlaşılan. Hükümdarın oturduğu koltuk oldukça yüksek bir platformda duruyordu. Hemen yanlarında ise gelin ve damadın oturacağı koltuklar vardı. Santiago, Lyra ve Talon'u kendisine bakarken gördü. Lyra'yı görmesiyle birlikte kalbinde büyük bir acı duydu. Talon oturduğu koltuktan kalkarak oldukça küstah bir surat ifadesiyle teçhizatını kuşandı. Ardından arenaya atlayarak yeri çatırdattı. Santiago bu güç gösterisinden oldukça rahatsız olmuşa benziyordu. Artık eskisi gibi güce fazla ilgi duymuyordu. Lakin kendisinin de alev alev bir zırh içinde olduğunu fark etti ve gülümsedi. Talon haykırdı:

"SONUNDA GELEBİLDİN AŞAĞILIK HERİF!"

Santiago cevapladı:

"İntikamım çok acı olacak!"

Talon bağırarak konuşmaya başladı:

"İşte bu gördüğünüz herif, Noxus'a karşı gelmişti... Katarina De Couteau'yu ağır yaralayıp komaya sokan bu aşağılık, şimdi de benim gelinime göz dikti. Bu herifi gözlerinizin önünde katlederek o çok bilmiş kafasını gelinimize hediye edeceğim."

Santiago tüm bu ağır lafların altında kalmasına rağmen hiç bir cevap vermiyor ve sadece önüne bakıyordu. Ardından dudaklarını aralayarak:

"Dövüşmeyi bitirdin mi? Bu kadar mıydı? Buraya dövüşmeye mi geldik yoksa kocakarılar gibi konuşmaya mı?"

Talon sinirden küplere binmişti. Bu adamın kafasını bir vuruşta ayıracaktı. Lakin adamın zırhının Zed'inkine benzemesi oldukça göz korkutucuydu. Talon bağırdı:

"Seni tek hamlede geberteceğim!"

Santiago cevapladı:

"Şampiyonsun diye havalara girmene gerek yok. Tek yumruğuma yıkılacaksın!"

Talon birden Santiago'nun arkasına ışınlandı. Sağ kolundaki bıçağı sırtına sapladı. Lakin Santiago son anda bir Ki Kalkanı oluşturarak bu darbeyi engelledi. Talon sağ kolunu geriye çekerek bir yumruk savurdu. Santiago bu yumruğu görmeden savuşturdu:

"Beni olduğum yerden bir adım bile ilerletemedin."

Talon öfkeyle hançerlerini çıkardı. Onları Santiago'ya fırlattı. Santiago birden gözden kaybolarak Talon'un arkasına ışınlandı. Talon bunu farkettiğinde hemen görünmez oldu. Etrafı hançerlerle dolan Santiago gülümsedi. Hançerler birden geri çekildi. Duman ortadan kalktığında Santiago ortada yoktu. Talon tekrar görünür olduktan sonra etrafına bakındı. Santiago, Talon'un arkasından kulağına eğilerek:

"Bu kadar mıydı? Artık karşılık vermem gerekiyor galiba."

Talon hızlıca arkasına döndü. Santiago kollarını kavuşturmuş, Talon'un hazırlanmasını bekliyordu. Talon kollarını çapraz hale getirerek bir sonraki saldırıyı savuşturmaya hazırlandı. Santiago gülümsedi:

"Nafile..."

Ardından sağ kolunu gölgelerle kapladı. Geriye doğru gerinerek tüm gücüyle Talon'un kollarına yumruğunu geçirdi. Talon yumruğun gücüyle havaya savruldu. Ardından arenanın duvarına toslayarak acıyla inledi. Dumanlar ortadan kalktığında Talon'un çarptığı duvar yerinde yoktu ve Talon'un kolları feci şekilde kırılmışlardı. Katarina bu güç karşısında dehşete kapılmıştı, lakin öfkesi mantığının önüne geçti. Aniden arenada belirerek Santiago'nun arkasına topaç gibi dönmeye başladı. Hançerlerini tüm gücüyle savurarak Santiago'yu hançer yağmuruna tuttu. Lakin birden gözleri kamaştı. Sendeleyerek elini başına götürdü:

"Arğh! Lanet olası şimşekler..."

Katarina gözlerini ovuşturdu. Ardından gözlerini tekrar açtığında Santiago yumruğunu kaldırmış, oldukça öfkeli gözlerle bakıyordu:

"Aynı şeye tekrar kanar mıyım sandın? Durumları eşitleme vakti geldi... Komadan çıkar çıkmaz tekrar komaya sokmak pek tarzım değildir ama..."

Tüm gücüyle yumruğunu indirdi. Katarina yumruğun gücüyle geriye savruldu. Yerde yuvarlanarak kendinden geçti. Lyra olduğu yerden kalkmayı düşünmüştü ancak askerlerine güvenmesi gerekiyordu. Tekrar oturarak izlemeye devam etti. Santiago öfkesini kontrol ederek derin bir nefes aldı. Tam bu sırada taş sözü aldı:

"Santiago! Dikkat et yakınlarda çok güçlü bir canlı var!"

Santiago etrafına bakındı. Tam bu sırada kocaman bir baltası olan bir savaşçı, arena kapısından içeriye girdi. Baltasını tutarak:

"Sıra bende o zaman. Oldukça uzun bir zamandır senin gibi bir rakiple karşılaşmamıştım. Özür dilerim ama bu sefer biraz hileye başvurmam gerekti."

Santiago'nun etrafını birden binlerce asker sardı. Santiago şaşkınlıkla etrafına bakınırken adam birden ilerledi. Baltasıyla Santiago'yu dibine çekerken:

"Ben Darius, Noxus'un Eli!"

Come on! Müthiş dövüşler yolda! En sevilen ikililer ve ölümcül bir dovus. Mutlu olmayan bir son... Efsanevi güç! Hepsi yolda.

SANTİAGO : İsyanın Runeterra YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin