Selam sevgili okurlar 🙋♀️Acı Tütüne göstermiş olduğunuz ilgi için çok teşekkür ediyorum. Diğer hikayelerim Yer Altından Papatyalar ve Kupa Kızı na da bekliyorum.
Keyifle okumanız dileğiyle. Sağlıcakla kalın canlarım 🌹
Aytekin Ataş : Seyyah
*
Kadir kapıdan içeri girer girmez afallamıştı. Değişik gelmiştim ona. Şaşırmakta haklıydı bence. Çünkü bende kendime yabancı geliyor, girdiğim kılığı kabullenemiyordum. Kıyafetlerim aynıydı aslında ama bir parça haricinde. O parça da Belgin Abla'nın babaanne donu dediği bileği lastikli pijamaydı.
Kalbime gazı verip Kadir'in aklını çelmek için düğmeye basmıştı. Beni evine götürür götürmez yaptığı ilk şey başımda ki yazmayı almak olmuştu. Kızmıştı birde üzerine.
"Evde takma bari. Beline gelen güzelim saçlarına yazık. Kocan gelince sal. Sal ki büyüye ilk ordan başla".
Kötü niyetli değildi. Başımdaki tülbente saygısı vardı. Geçmişte örtülü biri olduğuna dair izlenim dahi vermişti. Ama ne olduysa çıkarmıştı yada çıkarılmıştı. Merakımı bir köşeye bırakarak bana kadın olmayı öğretecek kişiyi pür dikkat izliyordum. Bizim evden daha büyük olan evi bir oda daha fazla alan arttırmıştı. Bizim evde olmayan, onda ise yatak odası olarak kullanılan odadan saydam yuvarlak bir kutu çıkarmıştı. İçinde cımbız, dikiş ipi, küçük bir ayna vardı.
Kanepeye oturup beni yanına çağırdı. Yanına oturunca da başlamıştı operasyon. Önce cılız da olsa bıyıklarım ardından sadece dağınıkları toplayacağım vaadiyle yolunan kaşlarım feda edilmişti. Düşen her kılda ne kadar da güzelleştiğimi söylüyor, pişman olmaman için bir sürü tatlı söz söylüyordu.
Kendimi onun ellerine bıraktığım sırada evliliğim, köyüm ve yaşadığım hayatla ilgili bir dolu soru sormuştu. Kadir'le aramızın bozuk olduğunu teyit etmiş, bir kadının kocasına yapması gereken cilvelerden, akıl oyunlarından tüyolar vermişti. Eve gitmek için izin isteyip, teşekkür ettiğim sırada pijamama gözü takılınca zorla çıkartıyor, önce bacak kıllarıma ağız dolusu gülüp ardından tüm itirazlarıma rağmen ağda yapıyordu. Tertemiz, onun değişiyle "kaymak" gibi olmuştum. Eve inmeden önce pijamayı çıkaracağıma dair söz alıyor, kocamı ayartmazsam hakkını helal etmeyeceğini açık sözlülükle dile getiriyordu.
Nihayet eve inmiş bir kaç saat kocamı beklemiş, uykum gözümden akarken de açılan kapıyla her hücrem canlanmıştı. Yeni alınan kanepenin üzerinden kalkıp, kapıda bana bakakalan kocama ilerliyordum.
"Hoşgeldin!".
Hh..hoş geldim!. Uyumadın?".
"Seni bekledim. Gelmeycon sandım!".
"Başka gidecek yerim mi var?. Elbet buraya gelecehtim".
Kanepeye oturunca Belgin Abla'nın verdirdiği söz neticesinde gölgesi misali dibinde bitiyordum.
"Bir şey mı deycon?".
"Haa..şey nasıl geçor iş?".
"Yatacam ben Zeliş. Sana ey geceler".
"Ta..amm".
Sanki Kadir benim ne yapmaya çalıştığımı anlamış gibi kaçıyordu benden. İstemiyordu besbelli. Belki de hayatında başka bir kadın var diye de anında batırıyordum gemilerimi. Banyoya girip kısa bir duş alan kocam hiç bana bakmadan serili olan döşeye uzanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACI TÜTÜN (Tütün Serisi 1. Kitap)
Ficción GeneralTarlaya tütünlere bakmaya giden Zeliş'in yaşadığı istismar sonucu Kadirle zoraki evlilik yapmasını konu alan bir köy hikayesi. "Kolumu bacağımı savuruyor, beni hapseden bedenden kurtulmaya çalışıyordum. Ama yapamadım. Yatırımdım tütün tarlasında ıs...