ACI TÜTÜN (Tütün Serisi 1. Kitap)

23

Selam sevgili okurlar 🙋‍♀️

Acı Tütüne göstermiş olduğunuz ilgi için çok teşekkür ediyorum. Diğer hikayelerim Yer Altından Papatyalar ve Kupa Kızı na da bekliyorum.

Keyifle okumanız dileğiyle. Sağlıcakla kalın canlarım 🌹

Kerpiç Kerpiç Üstüne (Erkam Oğur)

*

Gerçekleşen mucizeden sonra yaptığı tek şey başını göğsümün ortasına bırakıp düşünmek olmuştu. Uyumamıştı. Bunu bilecek kadar deneyimliydim. Uyuyamadığım gecelerde uyurken çok izlemiştim kocamı. Uyurken nasıl soluk alıp verdiğini ezbere bilecek kadar izlemişliğim vardı.

Saatler geçiyor ama biz olduğumuz pozisyondan kopamıyorduk. Ben aylar sonra kocamın dokunuşuna hasret kaldığımdan, Kadir ise kabullenmeye çalıştığı karnımda ki varlık yüzünden.

Başı kalkıyordu göğsümden. Uyuyor numarası yapıyordum. Onun yüzüne bakacak cesaretim yoktu o an için. Bir müddet oturup başını ellerinin arasına almıştı. Arada kaçamak bakışlarla ardını dönerek bana bakıyordu. Yanımda oturmak zor gelmiş olmalıydı ki kalkmıştı. Çıplaklığına şahit olmamak için kısa bir ara gözümü kapatıyor, açtığımda ise evin tek pencerede olan küçük pencerenin önünde sigarasını yakarken buluyordum. Üstü çıplaktı. Hava serinlemişti. Kendimi tutamayıp yatağa çağıracaktım neredeyse. Kendimi durdurup sigarasını kederle içen kocama dikkat kesiliyordum sonra.

Ardı arkası kesilmeyen sigaralar sabahın ilk ışıklarına kadar sürüyordu. Gün ağarmaya başlayınca dikildiği yerden ayrılıp bana ilerliyordu. Uyuyor numarama devam edip vereceği tepkiyi izlemiştim. Korkuyordum. Daha önce de aynı şeyler ilk defa yaşandığında ertesi gün yüzüme bakmayan bir kocayla karşılaşmıştım. Korkum nefesimi tıkayacak kadar büyüktü. Deli gibi korkuyordum. Kaldıramazdım hiç bir pişmanlığı. Kocamın bana bakarken kaçırdığı gözleri tıkanan nefesimi keserdi. Yakardı bu defa yıkardı...

Lakin Kadir'in üzerime eğilmesiye gerçekleşmesinden korktuğum sonuç yerine farklı bir şey oluyordu. Kadir alnımı öperek, baş parmağıyla yanağımı okşuyordu. Kendimi tutamayıp gülümsemek veya kollarımı boynuna dolamak istemiştim. Yapmadım ama. Banyoya girip yıkanmasını, ardından üzerini giyinip dışarı çıkışını izledim sadece. Kapı kapanınca da yavaşça gözlerimi aralayarak sessizce ağlamıştım. Sanırım ilk defa sevinçten ağlıyordum.

Ne evlendiğimde nede anne olacağımı öğrendiğimde düşen yaşlarım sevinçten değildi. Ben hep yaralarım yüzünden ağlamıştım. İlk defa yaralarım öpülüyordu. Kadir'le yaşadığım ilklerin arasına bir ilk daha ekleyip akan yaşlarımı elimle silip yataktan kalkıp buz gibi suda abdest alıyordum. Gün doğmuş dünkü yorgunluğun getirisi olarak acıkan karnıma dayanamayıp kahvaltı hazırlıyordum. O an aklıma dün gecenin mimari geliyor, bacak aramda ki sızıya aldırmadan merdivenleri çıkarak Belgin Abla'yı kahvaltıya davet etmek için kapıyı çalıyordum.

Açılan kapıyla Belgin Abla'nın suretini görmeyi beklerken üstü çıplak bir erkeği görüşüm beni utandırıyor, tülbentimle yüzümü örtüp arkamı dönüyordum. Yeni uyandığı için boğuk çıkan sesiyle adam niçin geldiğimi sormuştu. Utancımdan ses çıkaramayınca sesini yükseliyordu. Sesi duyup kapıya gelen Belgin Abla üstü başı dağınık halde çıkıyordu karşıma. Beni görünce yüzü aydınlanıyordu. Bakmaya utandığım adamı içeri yollayıp bu defa o soruyordu sabahın köründe kapısına dayanmamın sebebini. Dün yaşananların heyecanından ve birine anlatma ihtiyacımdan saatin erken olduğunu unutup yaptığım hatayı o an farkediyorum.

"Yüzün gülüyor, aldın mı erkeğinin aklını?". Ardından alışkın olduğum kahkahası.

"Yoh. Ondan deel. Kahvaltı hazırladımdı gelon mı benle deye şey ettimdi...".