Iyi okumalar...
#DÜZELENDİ
Multi; (Güney kore'nin en işlek restaurantlardan birisi."
-Sonra ne mi oldu? Ciğerlerimiz patlayana kadar canımız yandı ama geçti, merak etmeyin oda geçti.-
Nere deyse, 2 hafta olacaktı Güney Koreye gelişim. Günler birbirini hızla kovalarken, bir umutla dışarı çıkmış hava almıştım.
Daha sonra ise fark ettiğim ankesörlü telefon ile heyecanım damarlarımda yükselmişti. Belki babam benimle konuşmazdı ama annem kıyamazdı bana? Kıyamazdı yani. Kalbim ve beynim birbirleri için zıt gitsede, olumlu tarafım ara diye bağırıyordu! Kart satan büfeye doğru adımladım. Ne kadar doğru, ne kadar yanlış yaptığımı bilmesemde en büyük tesellimdi. İçimdeki umut parçası.
"Merhaba?"
Yaşlı adamın çekik gözleri bana döndüğünde, yüzünde kocaman bir gülümseme ile yerinden kalktı.
"Merhaba, kızım"
Aksanlı korecesi, eskilerin yiğidi olduğu açıkça belli ediyordu. Ellerim ile arka raflarda dizilmiş kartları gösterdim.
"Amca, bana bir tane kart verir misin?"
Amca arkasını dönerek 3 renkte kart çıkarttı. Önümde-ki masaya koyarak tekrar aksanlı korecesi ile konuşmaya başladı.
"Anlaşılan buralı değilsin. Bu zaten yüzünün şekillerindende belli oluyor. Neyse bu yaşlı ihtiyarın ağzı yine açıldı. Bunların arkasında başka dillerde var. Bak bakalım."
Tatlı bir tebessüm belirmişti dudaklarımda. Anlamıyordum annemi babamı? Böyle tatlı insanları neden sevmiyorlardi-ki?
Daha fazla düşünce çukuruna batmamak adına kafamı iki yana salladım. Kartların arkalarına baktığımda istediğim yanıtı bulmuştum. 10 dakikalık olan kartı elime aldım."Bunun, fiyatını öğrenebilir miyim?"
Tatlı adam önünde-ki iki kartı alıp yerlerine koyarak tekrar arkasını döndü.
"10 won."
Olumlu anlamda başımı sallayarak cüzdanımda parayı çıkarttım ve yaşlı adama uzattım. Büfeden ayrılarak, tekrar ankesörlü telefonların yanına geldim.
Derin bir nefes çekerek tüm cesaretimi toplamaya çalıştım. Çünkü heyecanım ve korkum geri adım attırmaya başlamışlardı. Büyük ve şirin kulübeye girerek kart yerine, elimde-ki kartı takıp ahizeyi elime aldım. Ezberimde olan numaralar ile annemin telefon numarasını tuşladım.
Çalıyor...
Çalıyor...
Çalıyor...
" Alo?"
Annemin yorgun sesi ile gözlerim dolmaya başlamıştı.
"A-anne?"
Cevap beklercesine durmuştum. Arkadan gelen hışırtı ile telefonu başka birisi almıştı bunu çıkan hışırtı seslerinden anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORELİ YILDIZIM #WATTYS2020
FanfictionHayaller#10 "Hayalimsin." Saçlarımın arasına nefesini bırakarak daha sıkı sardı cılız bedenimi. Eli sırtımda bir aşağı bir yukarı çıkarken kokusunun verdiği huzurla kapadım gözlerimi. Bu ülkeye başka hayaller için gelmiştim! Ama en büyük hayalimi bu...