Ben gidiyorum hocam dedim dayanamam bu kadarına affedin kalıp yardım etmek isterdim ama bu konuda ilim sahibi değilim, kaç oğlum dedi akşam olmadan kaç, ne olur dedim dikkatli olun evden çıkmayın, gülümsedi meraklanma oğlum sen dedi, atladım arabaya kaçtım köyden eve vardım direk, aklımda ertesi gün sabah tekrar köye hocamın yanına gelmek vardı, annem bir ton azarladı nerdesin falan filan, yine bahane buldum birsürü, günler sonra ilk defa oturduk ailecek birşeyler yiyorduk ama aklım bir taraftan hocamda, düğün günü de yaklaşıyordu giderek herşey benim açımdan kötüleşiyordu, beni o vaziyetten kurtarabilecek tek kişi olan hocamdı eğer o kurtulamazsa umudum neredeyse tamamen tükenecekti, ben bunları düşünüp yemek masasında otururken annemin sesiyle irkildim oğlum diyordu, efendim dedim duymuyor musun daldın gittin, yorgunum biraz anne ondandır, biz anneannenlere gideceğiz sen de gel, ne yapacaksınız orada dedim, normal oturmaya gideceğiz dedi, birkaç saniye düşündüm üçünüz mü gidiyorsunuz dedim, evet dedi, kardeşime döndüm sen ne hayır gidiyorsun lan böyle aile oturmalarına gider miydin dedim, bayağıdır görmüyorum abi anneannemi falan dedi, sonra aklıma o karının beni kovması gelmişti, iyi dedim siz gidin ben gelmiyorum, bunlar gittiler evde tek kaldım geçtim odama açtım pcyi facebookta falan takılayım diye, bir taraftan müzik açtım, evde kimse yokken cuğara da tüttürüyordum, normaldim o an günler sonra, müzik facebook sigara üçlüsü ile normal biriydim, böyle internete dalmışken içeriden bir takırtı geldi, müziğin sesini kıstım, kısar kısmaz bir takırtı daha geldi, rüzgardan falan pencere çarpıyor herhalde dedim takmadım, 10 saniye sonra çaat diye bir ses geldi, bardak tabak gibi birşeyin kırılma sesiydi sanki, kalktım gittim mutfaktan gelmişti ses yöneldim mutfağa genelde karanlıkta takılırdım pc ışığında mutfağın lambasına bastım ışık yanmadı tekrar bastım yanmadı yine ışık.
Noluyor amk dedim kendi kendime, telden ışık açtım baktım yerde tabak mabak birşey yok, sonra bir sıçradım ananı avradını, az öncekine benzer ses salondan geldi, koştum salona kesin birşeyler kırılmıştı emindim, baktım gayet derli toplu halde duruyor salon, noluyor lan dedim sesli şekilde, hayır köy civarında tuhaf şeyler yaşadık hatta gayet tuhaf şeyler yaşadıkta kilometrelerce uzakta evimde de mi rahat bırakmayacaklardı, köy dışında sadece anneannemler tuhaftı onların olayını da üzerlerindeki şerlilerin yaptığı büyüye bağlamıştım, bana büyü de yapılmamıştı bildiğim kadarıyla, ben salona bakar vaziyette ayakta dikilirken banyodan şiddetli bir su sesi geldi, koştum direk refleksle ışığa bastım bu sefer yandı az evvel mutfakta yanmayan ışık, baktım küvetin musluğu sonuna kadar açık, bilirsiniz hatta hidrofobisi olanlar çok rahatsız olur musluğun o sonuna kadar açık sesinden, lan zaten gerginim bir de musluk sonuna kadar açık gibeyim ulan diye bağırdım, gittim musluğun yanına kapattım küvetin dibinde dikiliyordum ayakta, düşünüyorum acaba bugün köydeki kabile mi bunları yapan veya onlarla alakasız başka bir mahlukat mı, sonra durdum lan ben napıyorum banyoda bunları niye burada düşünüyorum deyip kalktım ayağa telefonun ledi açıktı hala onu kapatayım diye elime aldım ayna tam arkamdaydı telefonun ekran kilidini açıp ledi kapatayım derken kapalı telefondan arkamdaki aynadan siyah bir görüntü yansıdı dondum kaldım, bildiğin telefon elimde dondum şok içinde duruyorum hareketsiz halde, telefondan görüyorum aynada siyah bir kafaya benzeyen siluet, kesin eminim, arkamı yavaş yavaş aynaya doğru döndüm, ananı gibeyim aynada karahasanın basrinin kızı yani dayıma alacağımız gelin yere bakıyor, bir çığlık attım kekeliyordum, elim kolum kasılmaya başladı, çarpılıyor muydum, el kol kilitlendi bağırıyorum ama kımıldayamıyorum, olduğum yere yığıldım bayılmışım kardeşimin tokadıyla uyandım.
Noluyor lan dedim, kalk abi bayılmışsın diyor, hala vurmaya devam ediyor, dur lan uyanığım ne vuruyorsun dedim, kalktım annem su getirmiş onu içtim, geçtik salona nasıl bayıldın neyin var diyorlar, tansiyonum düşmüştür falan diyip geçiştirdim, ama tek başıma ne kadar süre dayanırdım bilemiyordum, düğüne de az kalmıştı, babama mı söylesem acaba diye düşünüyordum, sonra birden bire beni 2 gün sonra pgiboloğa zütürün dedim, hayırdır niye dediler, soru sormayın dedim zütürün, bunu dedim çünkü kendimden emin değildim, yani belki bende tuhaflık vardı, bundan emin olmak adına pgiboloğa gitmek istiyordum, tamam oğlum dedi annem gideriz de yarın gidelim niye sonraki gün gitmek istiyorsun, yarın işlerim var dedim sabah erken kalkıp gitmiş olurum haberiniz olsun, birşey demediler, bir süre sessizlik oldu, anneannemlerde ne yaptınız var mıydı bir tuhaflık dedim, babam bana baktı, ne tuhaflığı lan diyor, kafayı mı sıyırdın asıl sen kendin tuhaf tuhaf davranıyorsun diyor, sonra annem araya girdi çay içip geldik oğlum her zamanki gibiydi dedi, iyi tamam ben yatıyorum diyip odama gittim, asıl amacım sigara içmekti, o arada oturdum pcye mapse girdim yasak köyü buldum, güncellenme tarihi çok yakın olmasa da yine de çok eski sayılmazdı, basrinin evi buldum, zoom yaptım yukardan, belki birşeyler bulurum diye ama yok net değil, yukarıdan da köy küçücüktü aslında bir köyden çok geçici yerleşim alanı gibi birşeydi, aklıma hocam geldi, napıyordu acaba koca köyde 77 bin şerli mahlukla tek başına, gidecektim zaten sabah olunca, orada kalsam ne olurdu acaba diye düşündüm, ama hocama faydam olmayacağı gibi zararım olacaktı, kendinden ziyade benim derdime düşecekti, en iyisini yaptığıma karar verip yattım, rüya görmeden uyandım, kalktım kardeşim yatağımın yanında ayakta dikiliyor, içerisi karanlıktı sabah olmamıştı hala, ne dikiliyorsun lan dibimde dedim ses vermedi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O köye gitmemeliydim
HorrorHerkese merhaba, Yıllar öncesinde yazdığım fakat birçok yerde hikâyemin kopyalanıp devamını bir türlü getiremeyen birçok insan gördüm. Hikayem oldukça eski ve Wattpad'de bulunmadığı için buraya eklemeyi düşünmüştüm. Uzun zaman içerisinde neler değiş...