Bölüm 31

17.1K 219 465
                                    


Aradan 10 15 dakika geçmişti, pencereden çoban emmiyi gördüm.İçimdeki o telaş hafifledi o sevinçle hemen elimi kapıya attım tam açacakken bişey farkettim.Çoban emmi'nin sürüsüne dair en ufak belirti bile yoktu, o sırada zaten kapıya kadar geldi çoban emmi.Kapıyı tıklattı, çoban emmi, sen misin ?Benim evlat haydi aç kapıyı diyordu.Hocanın verdiği kağıdı çıkartıp yazmış olduğu cümleyi okudum.Ses seda yok, tekrar ettim cümleyi tekrar okudum.Ne destur veren var ne besmele çeken.Garanti olsun diye cümleyi son bir kez daha tekrar ettim ardından pencereden tekrar kapıya baktım.Anlık bir kalp krizi geçirecek kadar korktum o anda, az önce çoban emminin durduğu yerde Basri bana bakıyordu.Gözlerinde kin, nefret sizlere anlatamam.
Hemen basrinin arka taraflarına doğru siyahlara bürünmüş kadınlar, resmen evi çevreliyorlardı.
Burası yolun sonu demeye başladım içimden, o sırada'da yine deprem olurcasına sallanıyorduk.Zaten yaşanan bu olaylardan ötürü ev harabeye dönmüştü, evin bütün patlayan lambaların yerine 2-3 tane yedek duran ampulleri takmıştık.Onlarda patladı.Duvarlarda çatlak izleri oluşmuştu.Ben ellerimi açıp dua ediyordum, bir yandan'da korkuyordum ve o sırada tek düşündüğünüz şey nasıl öleceğiniz oluyor.Acaba filmlerdeki gibi çarpılır kolum bacağım yamulur mu diye kötü şeyler düşünüyordum.Hocam odadan bi hışınla çıktı, aldı muskayı ufak bir demir tepsi ile kağıdı ortadan kesti, kestiği 2 parçayıda ocağın ateşinde yaktı ve tepsinin üzerine bıraktı o sırada arapça kelimelerle'de kapıya doğru bir şeyler söylüyordu.Uğultular, deprem etkileri bütün sesler kesildi.Ne oldu hocam ? Gittiler mi ?Burada kalamayız, çoban nerede diye sordu önceliğiyle.Hocam çoban emmi gelmedi diyince dizlerinin üzerine çöküp kendi kendine dövünmeye başladı kocaman adam.Benim hatam göndermemeliydim onu, bende gitmeliydim, gitti çobanım gitti diyerek kısa bir müddet iç geçirdi.Çoban emmi ölmüş müydü ? Hocamın o haline bakınca bende çömdüm bir köşeye, ah emmim niye gittin ah diye köşede üzülüyordum.Hocam kendisini ufak ufak toparlayarak, kalk evladım hazırlanıp gidiyoruz neyin eksik neyin fazla ayarla yarım saate çıkmak zorundayız, burayı çok fazla koruyamazlar dedi.Kim koruyamaz hocam ? diyince evladım içerde yaptığım ayinde evi mühürledim.Bazı müslüman kabileler koşulsuz bizleri korumak için bekleyeceklerini söylediler.Ama acele etmeliyiz, onlar kadar güçlü olmadıklarını onların çok fazla olduklarını söylediler.Hemen gidelim evladım dedi hocam.Gidelim hocam gidelim de nereye gideceğiz ? Gideceğimiz yerde kalmadı diyorum, bi yandan çoban emmi ne olacak ? Ölü yada yaşıyor mu bilmiyoruz.Evladım burdan tam 5 köy ötede beni buralara getiren, bana ilmi öğreten, eğitimimi veren büyük bir hoca var.Bu mesele gittikçe büyümeye başladı, işin içerisinde sadece cinler yok işin içerisine insanlarda girmiş.O muskayı oraya insan harici bir şey koyamaz.Evimize bir hain girdi önce onu bulmalıyız fakat benim ilmim buraya kadar.Gidip "-----------" Köyündeki hocamızdan isteyeceğiz o asla bizi geri çevirmez.Peki hocam diyerek acele bir şekilde neyim var neyim yok hazır edip ayakkabılarımın bağını bağladım, hocam omzumdan tutarak yüzük takılı yeğenim değil mi ? diye kontrol etti.Takılıydı çoban emminin yüzüğü parmağımda, dışarıya çıktığımda kimseyi görmedim, yada ters giden bişey sezmedim.Hocam evin kapısını çekip koca anaharı deliğe sokup kilitledi kapısını.Hocam ile birlikte yola koyulduk, köy uzaktaydı o kadar yolu ancak bir araba yardımı ile gidebilirdik bu yüzden kahve'ye uğramamız lazımdı.Hocam ahaliden rica edecekti, bir arabayı ödünç alacaktık.Bayır yoldan aşağı doğru inerken, çoban emminin sürüsünü gördüm ama etrafta çoban emmi yoktu.Hocam'da çok heyecanlıydı çobanın sürüsü buradaysa çoban kesin buradadır diyip hızlı hızlı inmeye başladık bayırdan aşağıya.Bayırın tam aşağısında eski bir değirmen vardı.Değirmene yaklaştıkça heyecanlanıyordum, çoban emmiyi yine görecektim, ölmemişti, yaşıyordu.Bunları derken değirmenin kapısını gördüğümüzde hocam'da bende dehşete düştük...


"Değerli okurlarım, yeni bölümün geç paylaşımı için üzgünüm, bunu telafi etmek adına sizler için 2 bölüm yazdım.Her ne kadar haftalık söz vermiş olsamda, bazı durumlarda bilgisayar başında olamıyorum yada vakit bulamıyorum çok fazla işimin olduğu zamanlar oluyor.Sizlerden ricam yeni bölüm eklenmediği zamanlarda, bu kadar çok üstelemeyin.Yorumlarda bazı arkadaşların; hikayen batsın, yazıklar olsun tarzında linç girişiminde olduklarını görüyorum.Ben yeni bölümü zamanında paylaşamasam bile sizlere bunun telafisini yaparım, gün içerisinde 2 bölüm paylaşımı yada farklı bir şekilde.Lütfen yorum yaparken seviyeli olalım."

Esen kalın, yeni bölümlerde görüşmek üzere.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 24, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

O köye gitmemeliydimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin