Bölüm 29

6.5K 68 28
                                    

Müsade var mı diyip bi dert sigarası çıkarttım cebimden, çoban emmi de estağfurullah müsade senin yeğenim diyince verdim dumanın gözüne.O an aklıma dayım geldi, dayımla da bu şekilde sohbet muhabbet ederdik.Kimin derdi varsa çekinmez utanmaz anlatırdı ben ona akıl o bana akıl verirdi.Her neyse çoban emmi ile başladık laflamaya benim aklımda dün yapılan ayinde ne oldu ne bitti, sonucu nedir iyi midir kötü müdür ? düşünceleri var.Hocama sormam lazım ama çoban emmi'de iyi kötü ilim sahibi birisi belki biliyordur bişeyler düşüncesi ile çoban emmiye sordum.Emmi dün gece ne oldu öyle ? Evin içerisinde kıyamet koptu bu bir işaret mi kötüye mi gittik iyiye mi gittik ?Yeğenim ne iyiye gittik ne kötüye, dün gece o tencereyi devirmesem Hoca boğulacaktı belkide benim tek bildiğim bu,ben ayini bozdum."Niye ayin yaptık niye ayini bozduk ben yine soru işaretleri ile kafayı yiyordum.Hocam'da istirehatte olduğu için elim kolum bağlıydı.Yarın ola hayrola diyerek uyumaya karar verdim.Ertesi gün hocama bu olayları sorup ailemin eve çağırdığını ne yapmam gerektiğini soracaktım.Tam 2 hafta olmuştu 3 çarşamba sonra o köye bütün ailem gidecekti ve 1 hafta vaktimiz vardı.Sabah ezanının sesine uyandım, kalkıp bi su dökeyim dedim.Yataktan kalkıp kapıyı açtım, hocamı gördüm günaydın hocam dedim oda günaydın evladım hayrola diye sordu, hocam lavaboya gidecektim siz niye kalktınız dün çok yorgundunuz istirehat edin.Namaza kalktım evlat gel sende kıl diyince kıramadım hocamı.Güzelce abdest alıp hocamla beraber namazı kıldık.Öyle çok fazla namaz kılan birisi değilimdir, tutarsız kılarım cumadan cumaya yada böyle durumlarda işte.Namazı kıldıktan sonra kuş gibi hafiflediğimi hissettim, o an hiç derdim tasam yokmuş gibiydim.Geçtik hocamla eve çaydanlığı aldı eline çay demlemek için, dedim aman hocam ayıp oluyor ama burda turp gibi genç adam dururken size çay demletmek ayıp olur diyince ufak bi tebessüm attı.
Üzerime emeği vardı bunca işe girdik hocam olmasa ne yapardım bilemiyorum.Aldım çaydanlığı 2 kaşık çay attım demliğe,koydum suyu'da tüpün üzerine ufak bi ayar çektim yavaş yavaş demini alsın o arada'da sohbet ederiz diye."Hocam ne oldu dün gece anlatır mısınız ?"diye sorunca hocamın bi suratı düştü.Dedim hadi hayırlısı bir gol daha geliyor.Hocam başladı anlatmaya;
Evladım dün yaptığımız ayinde "-----" kabilesi diye hitap edilen o pis şerli varlıklar ile iletişime geçtim, elimizde yapabileceğimiz çok fazla bir şey olmadığı için onları, korkutmaya, tehdit etmeye kalkıştım.Peki hocam ne dediler yada siz ne dediniz nasıl korkutmaya çalıştınız ?
Evladım onları korkutmak için tek kelime yeter ben onlara Cehennem'e gideceksiniz ey pis kafirler, yol yakın iken bu masum insan oğlunu ve ailesini rahat bırakın diyerek onlara yaklaştım.Bana pis pis gülerek bizim Allahımız yok senin Allahın bize birşey yapamaz dediler.
Sinirlerime hakim olamadım, " el ------ cehennem -----" der demez bütün öfkesi ile üstüme çöktü.Nedir hocam o söz ne anlama geliyor ?Cehenneme gideceksin eyy Dumansız ateşten gelen kafir pislik.Çoban emmi o sırada ayini bozmasa o boyutta kalıp geri dönemeyebilirdim dedi.Yani hocam şimdi biz ne yapacağız ? diye sordum çaresiz umutlarla.Panikleme, telaşlanma evladım bulacağız bir çaresini diyordu.O sırada çayda demini almıştı, demledim çayı altına da biraz su ilave ettim su ısınmadan eve gitme konusunuda hocama sorup en azından güzel bi kahvaltı yapmayı planlıyordum.Hocam dün siz istirehate çekildiğinizde annem aradı merak ettiğini eve gelmemi, istedi benden.Soğukkanlı bir şekilde Annen değildir evladım o dedi hocam.Ne demek annem değildir hocam annemden başka kim olabilir falan diyorum.Evladım şerliler düğüne gelecek olan herkesi bir arada tutmak isterler, onlar senin bizimle güvende olduğunu çok iyi biliyorlar.Seni kaçırmayı denediler, seni öldürmeyi denediler şimdide seni kandırmaya çalışıyorlar.Seni sevdiğin insanlarla sınıyorlar ki gelesin diye.
Eve de gidemiyorum, kaldım sap gibi ortada ve 1 hafta sonra kıyamet kopacak, dayıma şerli gelin almaya gideceğiz.Şerlilerle halaya horona dururuz artık aq.Moralim iyice bozuldu o sırada tek düşüncem kahvaltıyı yapıp arkasına bi sigara yakmak oldu.Çayı aldım masaya, sofrayıda güzelcene kurdum, çoban emmimde o sırada hemen dışarıda sürüsünü bıraktığı yerin yakınlarında sürüsünü kolluyordu."Emmi hooop gel kahvaltı hazır"diyince ayaklanıp geldi eve.
Şekeri sofraya almayı unutmuşum, hocam şekerlik neredeydi diye sordum.Bana ufak dolabı işaret etti, açtım dolabı elimi uzattım şekerliğe, şekerliği çıkartırken kolumdaki saat dolabın sol tarafına sıkıştı o ara çekip çıkarayım derken üst kısımdan bir muska düşüverdi.
Allah allah bu nasıl bi muskadır niye buraya saklanmış diye düşünüyorum, bi yandan'da hocam burda bi muska var bunu buraya niye koydunuz burda ne işe yarar ki bu derken hocam hemen o hışınla ayağa kalktı, aynı şekilde çoban emmi de ayağa kalktı.
Hızlı adımlarla yanıma gelen hocam muskayı elimden alıp içindeki minik kağıdı çıkartıp okumaya başladı içerisinden, çoban emmi'de hemen arkasından göz gezdiriyordu.
Hocam dehşete kapıldı...


O köye gitmemeliydimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin