1. Kısım:
Hava güneşli görünüyor olsa da dışarı çıkınca anlamıştı, serindi. Görüşmeden çıkalı biraz olmuştu. Binanın hemen önünden karşıya geçti Reyyan. Cadde boyunca uzanan kaldırımda ilerlemeye başlamıştı. Bu süreyi israf etmemek için içerisinden salavat okuyordu. Ağaçların yaprakları kaldırımı gölgelerken, hafiften esen rüzgâr iyi hissettirmişti. İlerlerken telefonu titredi. Sessize almıştı, Adliyeye uğramadan hemen önce. Aramayı cevapladı. "Efendim?"
"Alo?" diye sordu Zişan. Kamer hemen dibindeydi. Uyarır hareketler yapsa bile dinlemedi.
"Reyyan biz ailecek çiftlik evine gidiyoruz gelmek ister misin, diye soracaktım?"
"Size hayırlı yolculuklar. " dedi Reyyan. "Teşekkür ederim, teklifin için."
"Emin misin? " diye sordu.
"Evet." dedi Reyyan.
"Peki." dedi Zişan. Kamer uzaklaşırken arkasından baktı. "Israr etmiyorum. Çünkü seni seviyorum. " Israr etmemesi gerçekten sevdiğinin kanıtıydı aslında. Seven sevdiğine günaha çalacaķ durumlarda ısrar etmezdi netice itibariyle. Bu Zişan'ın doğru anladığını gösteriyorken aynı zamanda Reyyan'ın kendisini doğru ifade edebildiğini göstergesiydi. Zaten amaç Allah rızası oldukça sorunlar bile üzümüyordu bir süre sonra.
"Ben de seni." dedi Reyyan tebessümle.
İçinde minder olan sepet koltuğa yaslandı Kamer. Telefonu kapatıp yanına ilerledi Zişan."Gelmiyor." dedi. Tahmin ettiği gibi.
"İyi." dedi Kamer. Az önce dinlemişti zaten. "Sen hazırlan, birazdan Ceyhun gelir. "
Ceyhun ismi her geçtiğinde tuhaf hissediyordu. Başıyla onayladı Zişan. İlgili görünmemeye özen göstererek. Halbuki içinde kıpırtılar vardı. Yine de bu doğru değildi. Sadece Vitamin'i sevmek için gidiyorsun, unutma. Hadi ama ikimizde biliyoruz ki Ceyhun'u görmek istiyorsun, diye karşı çıktı bir ses. Sürümcemede kalmıştı.
"Kime diyorum?"
"Ha?"
"Hazırlansana ağabeycim." dedi Kamer.
Başıyla yavaşca onaylayıp "Tamam." dedi ve içeri girdi.
Araba kasaba girişinde durmuştu. Bir şeyler almak için markete giren Ceyhun elinde poşetlerle dönmüştü, "O ne?" diye sordu Kamer. Başında tarçın rengi kovboy şapkası gözlerinin yeşil hareleriyle uyum yakalarken, aynı şapkanın siyahını da Kamerin başına takmıştı. Üstünde siyah Jean gömlekle takım olmuştu o da böylece. "Sana da aldım, al hadi kıskanma."derken güldü Kamer. "Hani bize?" diye dudak büktü Selen. "Size yok." dedi Ceyhun.
"Niye ya?" diye sordu Selen, "Bu haksızlık."
"Size bunları aldım." dedi Ceyhun.
Elinde turuncu fuları Selen'e uzattı. Aldığı fuları nereye takacağını düşündü önce. Kombinini tamamlamasa da oturduğu yerde kısa süreli sevinç dansı yaptı. Okudukları bölümden kazanımlarıydı. Hem Ceyhun hem Kamer görsel- estetik konusunda azımsanmayacak derece de iyiydiler. Kısaca zevliydiler pek çok konuda. Aynısının mürdümünü de Zişan'a verdi. Selen boynuna takarken, Zişan bileğine dolamıştı. Sonra tekrar arabayla yola devam ettiler.
Anahtarları Ceyhun'a bırakıp, atlarla ilgilenen seyisi bulmaya gitmişti Kamer. Seyisten önce Kahya ile karşılaştı. Kahya kış şiddetli geçtiği için atların zayıf kaldıklarını çıkarmak için uygun olmadıklarını açıkladı. Fakat Kamer için 2 tanesini ayarlayabileceğini söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reyyan |Ölmeden Önce Yaşa Seri #1|
General FictionHiç ölü birinden şikayetçi olabilir miydiniz? Ya da ölü biri sizden? Düşüncelerindeki çirkinlikle insanları yargılayamazdı, insanlarla işi yoktu. Onun tek savaşı kendiyle. Kendini tanıyabilirse, kazanmış olacaktı. Bütün mesele kendini tanıyabilmek...