Çok fazla önemli değil ama yine de beğeniyosanız yorum yapsanız,oy verseniz çok güzel olur.Beni sevindirirsiniz.İnsan sevindirmek önemlidir.İyi okumalar. :)):)))
Multimedya:"Sia-My love"
Kendimi tüm dünyada iyi ve güvende hissettiğim nadir yerlerin başında gelen yorganımın altında Pink Floyd dinlerken kendi kendime gülümsedim.Bunu yapmak beni annemin hala yaşadığı zamanlara götürmüştü ve sanki birazdan annem kapıyı tıklatıp kurabiye yaptığını haber verecekti.Pembe yorganımın altında oluşturduğum cenin pozisyonu beni hissettiriyordu.Yorganın sıcacık içinde zaman hiç geçmemiş gibiydi.Burada öğle uykusuna yatmış beş yaşındaki halim gibi hissediyordum ya da okul sonrası ödev yapmamak için sakladığım yedi yaşındaki halim gibi.Burada güvendeydim.Burada huzurluydum.Burada mutluydum.Işıkların vurduğu yorganımın üst kısmında kalan pembe kumaşının beyaz çarşafı lila rengine çevirmesini izlerken tüm dünyadan,yalanlardan,sırlardan ve gerçeklerden kaçabileceğime inanıyordum.Yorganın altında yalnızca ben ve düşüncelerim vardık.Gerçi tüm bu olaylar içerisinde düşüncelerim beynimin tarlalarına saçılmıştı.Düşüncelerim beni boğan bir ip gibi boynuma dolanıyordu ve içimde yaşayan iki farklı Hazal ipi iki ucundan tutmuş çekiştiriyorlardı.Şüphelerim,merakım ve öfkem kanımla birleşiyordu ve büyük bir alev topuna dönüşen nefretimi biraz daha ateşliyordu.
Annemin nasıl öldüğünü daha önce hiç önemsemediğim için kendime kızıyordum.Bana hiçbir şey anlatmadığı için babama kızıyordum.Tüm sosyeteye,zengin ve kendini üst kesim olarak herkese kızıyordum.Paranın bir ihtiyaçtan çok oyuncak olduğu bi dünyada yaşamak berbattı.Sizi kendi benliğinizi unutturacak kadar kör ediyordu. İyi elbiseler ve ayakkabılar giyiyordunuz.Güzel yerlerde yaşıyordunuz ama asla tam olarak insan olamıyordunuz.İnsan olmak için diğer insanlarla empati kurulmalıydı.Acı çekilmeliydi ve ihtiyaçlar ya da istekler için savaşılmalıydı.İnsan olmayı gerektiren şeyleri sosyetede karşılayamazdınız ve bu yüzden bi zaman sonra yalnızca para harcayıp gösteriş yapan robotlar haline gelirdiniz.Bunları babam beni zorla ilk balo geceme getidiğinde keşfetmiştim.Yalnızca sekiz yaşındaydım ve kafamdaki toklardan sıkılmıştım.Yapabileceğim tek şey etrafı gözlemlemekti.Bende öyle yaptım.Etrafı gözlemledim ve zengin üst kesimin gerçekte oldukları kişilikleri keşfettim.O gün kendime böyle biri olmayacağıma dair söz vermiştim ama gittikçe öyle biri oluyordum.Annemin ölüm nedenini önemsememiştim.Mezarını ziyarete bile gitmemiştim.Onun için dua okutmalarını bile sağlamamıştım.Kötü hissediyordum.Ben berbat bir evlattım.Ve kesinlikle salağın tekiydim.
Yorganın altında nefesim kesildiğinde zorlukla,yalpalayarak banyoya gittim.Su düşüncelerimi bedenimdeki kirler gibi yok etmeyebilirdi ama bir şekilde üzerimdeki yükü alıyordu.Banyodaki aynanaın önüne geçip saçımdaki lastiği çıkardımKahverengi buklelerim omuzlarıma döküldü.Aynadaki yansımam bana yüzünü buruşturarak bakıyormuş gibi hissediyordum.Mavi gözlerim her zamankinden daha soğuk bakıyorlardı.Yeterince odaklanırsam buz kütleleri fırlatabilecekmiş gibi...Saçlarımsabiçimsiz bir şekilde uzamıştı.Perçemlerim çeneme kadar geliyordu.Dudaklarım çatlak çatlaktı ve tenim ölü benzi gibiydi.Lanet bir cadı,vapmir melezine benziyordum.Ellerimi saçlarımın arasından geçirip bıkkınlıkla inledim.Üzerimdekileden kurtulduğumda küvete girdim ve şampuandan yayılıp banyoyu dolduran şakayık kokusunu içime çektim.Banyo yapmak iyi gelecekti.
Saçlarımın iki metre uzaktan bile şakayık kokacağına kanaat getirdiğimde üzerime bornozumu geçirip dolabımın önüne gittim.Üzerime giyebilceğim rahat bir şeyler ararken babama ne hesap vereceğimi düşünüyordum.Büyük ihtimalle iki gündür görüşmediğimiz her an için ayrıca köpümüştü.Evden çıkarken söylediklerim ve telefondaki sert çıkışımda üstüne tuz biber ekmişti.Pekala,bunu o kadar da önemsemiyordum.Ben sinirden kuduran baba figüründen korkmazdım.Bunu gerektiricek hiçbir şey yaşamamıştım.Babam kendi kendine bağıracaktı ve bende onu duymayacaktım.Basitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ÇEŞİT PERİ MASALI
Literatura Feminina"Bu bir çeşit peri masalıysa cadıyı yendiğim kısma gelebilir miyiz artık?"