➸ Macera Başlasın

4.3K 83 17
                                    

Valerie çatı katındaki küçük odasında oturmuş, yarın başlayacağı yeni okulunu düşünüyordu. Korkmuyordu, çünkü bu onun ilk seferi değildi. Valerie'nin babası orduda görev yapıyordu ve bu yüzden de sık sık taşınırlardı. Valerie yeni kız olmaya alışmıştı ve bu yüzden de umursamıyordu. Her gittiği yerde kendisi gibi sessiz bir arkadaş bulup böylece günlerini geçiriyordu. Yarın gideceği okulunda da öyle olmasını umdu. Beklentileri yüksek değildi Valerie'nin.

Her genç gibi o da liseden hoşlanmıyor, bir an önce bitmesini umuyordu. Aslında hiç zorbalığa uğrayan tiplerden olmamıştı. Sessizdi ve uysaldı fakat zekiydi; insanların ona bunu yapmalarına izin vermiyordu. Gerçi bir keresinde 8.sınıftayken Regina adındaki aptal bir kız onun okul dolabına ''loser (ezik)'' yazmıştı. Valerie bunu yapanın Regina olduğunu öğrenir öğrenmez gidip onun suratına bir yumruk atmış ve kızın sağ gözünü morartmıştı. Kendisi de dahil etrafındaki bütün insanlar şok olmuşlardı. Bu hiç de Valerie'den beklenecek bir davranış değildi. Kendisinin en büyük kusurunun bu olduğunu düşünüyordu. Sinirlendiğinde başka bir insana dönüşüyor, kendisini kontrol edemiyordu.

Babası ona bir hafta boyunca evden çıkmama cezası vermişti. Bu oldukça komik ve göstermelik bir cezaydı çünkü Valerie zaten iki ve ya üç haftada bir anca dışarı çıkardı. O da ihtiyacı olursa.

Başını indirip elindeki trigonometri testine baktığında 24 dakika geçmiş olmasında rağmen hala 4.soruda olduğunu farketti. Üstelik diğer üç sorudan ikisini de yanlış çözmüştü. Aslında gayet çalışkan bir kızdı fakat şu anda çalışmak gelmiyordu içinden. Elindeki kitabı yatağın bir köşesine bırakıp camın önüne gitti. Saat daha 16.04 olmasına rağmen hava oldukça kararmıştı ve hafiften bir yağmur başlamıştı. Valerie bu temiz sonbahar havasını çok seviyordu. Perdeyi çekerek pencereyi sonuna kadar açtı ve temiz yağmur kokusunun ciğerlerine dolmasına izin verdi.

Odasına şöyle bir göz gezdirerek düzenlemeye karar verdi. Dağınık yerlerde kendisini rahatsız hissediyordu. Pencerenin yanındaki lacivert renkli ahşap koltuğu biraz daha sağ tarafa çekti. Harika, şimdi çok daha simetrik duruyordu. Yatağının üzerindeki kitapları çalışma masasının üzerindeki kitaplığa koydu. Komodinin üzerindeki neredeyse bitmiş olan Stephen King kitabını da kitaplığın en alt rafına yerleştirdi. Çalışma masasının üzerindeki bitmiş doritos paketini çöp kutusu niyetine kullandığı kovasına attı. Koltuğun üzerine fırlatılmış kot pantolonunu katlayıp dolabına koydu. Valerie odasında vakit geçirmeyi çok seviyordu.

Tatmin olmuş bir şekilde son kez odasında baktı ve banyoya gitmek üzere odasından çıktı. Valerie'nin odası çatı katında olduğundan haliyle kendine ait bir banyosu da yoktu. Evin ortak banyosuna girdi ve aynanın karşısındaki yansımasına baktı. Ders çalışmak için beceriksizce yapılmış topuzu başının sol tarafına doğru yamuk görünüyordu. Tokayı çıkardı ve kahverengi dalgalı saçların omuzlarına dökülmesine izin verdi. Kahverengi gözleri sanki biraz daha koyu görünüyordu. Valerie kendisini genel olarak hiç beğenmiyordu. Kaşları biraz fazla kalındı. Kalın kaşlar Cara Delevigne'yi seksi gösterirken kendisinde neden öyle durmuyordu? Burnun üzerinde de soluk tenli olmasının getirdiği bir kaç çil vardı. Ayrıca 164 cm olan boyu biraz daha uzun olamaz mıydı? İçinden bir of çekerek bu düşünceleri bilmem kaç milyonuncu kez kafasından uzaklaştırdı ve gri kapüşonlü hırkasının kolarını sıyırarak yüzünü yıkadı. Uykulu gözleri açılmış, şimdi kendisini çok daha iyi hissediyordu.

Tam odasına dönmeye karar vermişti ki bir ses duydu. Bu hafif bir melodiydi. Valerie tam kestiremedi fakat üflemeli bir müzik aletinin sesine benziyordu. Banyodan çıktı. Kulaklarını okşayan melodi yukarıdan yani çatı katından geliyor gibiydi. Odasına yaklaştıkça sesin yükseldiğini farketti. Kapının kulpunu sıkıca tuttu ve yavaşca çevirdi.

Gördüğü şey karşısında adeta küçük dilini yutmuştu Valerie. Yemyeşil renkli karga büyüklüğünde bir kuş açık bıraktığı penceresinin kenarında duruyordu. Asıl inanılmaz olan şey ise ses bu kuştan geliyordu! Valerie kapının önünde öylece kalmış hareket yeteneğini kaybetmiş gibiydi adeta. Yüce tanrım kuş şarkı mı söylüyordu?! Valerie yavaş adımlarla pencereye doğru ilerlemeye başladı. Hayatında hiç böyle bir kuş türü görmemişti. Ihlamur yeşli parlak tüylere sahip kuşun kehribar rengi gözleri bir baykuşunki kadar sinirli bakıyordu. Fakat Valerie bunun bir baykuş olmadığına yemin bile edebilirdi.

Şimdi tam kuşun önünde duruyordu. Kuş ona bakıyor fakat hiç korkmadan, hareket etmeden öylece yerinde durup melodiyi mırıldanmaya devam ediyordu. Bu melodi o kadar güzeldi ki Valerie saatlerce dinleyebilirdi. Huzurla gözlerini kapadı ve kendini bu rahatlatıcı müziğin içine bıraktı.

Birden hayatındaki en güzel anılar gözlerinin önünden geçmeye başladı Valerie'nin. Dayısı Charles ile geçirdiği zamanlardan biriydi. Bir ilkbahar günü birlikte balık tutmaya gitmişlerdi. Amcası ona balık tutmayı öğretirken ki kahkahaları gözlerinin önünde canlanırken melodi bir anda çığlığa dönüştü.

Kardeşinin attığı çığlığa benziyordu. Beş yaşındaki kardeşi Luna'nın ve annesi Alice'in öldüğü gece gözlerinin önüne geldi. Bu duyduğu çığlık Luna'in çığlığı mıydı, kuşun çığlığı mıydı ayırt edemiyordu. Anıların içinden çıkamıyordu bir türlü. Çığlık kafasının içinde daha da yükselmeye başladı. Valerie dayanamıyordu artık. Elleriyle kulaklarını kapattı ve yere çökerek çığlık atmaya başladı. Gözlerinden yaşlar geliyor, nabzı hızla atmaya devam ediyordu.

Aniden bir sessizlik oldu. Dışarıda çiseleyen yağmurun sesinden ve arada bir kendisini gösteren gök gürültüsünden başka bir ses yoktu. Valerie ellerini sıkıca kapadığı kulaklarından yavaşca çekti ve gözlerini açtı. Kuş gimişti. Odada korkunç bir sessizlik vardı. Valerie ayağa kalkacak gücü kendisinde bulamamış, olduğu yerde kalmıştı.

Az önce yaşadığı şeyin gerçek mi yoksa bir hayal ürünü mü olduğunu düşünürken Pencerenin kenarından soğuk havayla birlikte bir parça yeşil tüy Valerie'nin önüne düşüverdi. Valerie sadece göz yaşlarının akmasına izin verdi.

Merhabalar arkadaşlar. Bu benim ilk hikaye denemem. Yorumlarınız ve votelarınız benim için gerçekten çok önemli. Yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim. :)

İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin