Multi: Doruk ve Çınar
Yine üretim fabrikasının müdürünün anaannesinin büyükbabasının dayısının emmoğlusunun kuzeninin amcasının kızının sevgilisinin kız kardeşini siktiğimin alarmı ile uyandım sabaha."Yether amına koyum yether!" Dedim sinirle. Banyoya gidip işlerimi hallettim. Dolabın karşısına geçtim ve pofladım. Ve elime siyah beyaz çizgili tişört üstüne köyü yeşil kot ceket, altına siyah pantolon, onun altına da beyaz vanslarımı giydim. Aynanın karşısına geçip saçlarımı yaparken söyleniyordum. "Nolur şu sikik okul yansa. Hayır yani bize işkence! Napak biz matematiği feni biyolojiyi edebiyatı? Uyku lazım bize uykuuuu! Kargalar bokunu yemeden kalkıp hazırlanıyoruz anasını satayım!" Sonra elime telefonumu aldım. Elimden kayacak gibi olunca kendimi yere attım. iPhone bu boru diil. Ohhh nihayet tuttum. Ayağa kalkıp aşağı indim. Herşey bugün sadece kizlarlayiz. Yeter aq. Evde huzurluluk hâkim. Kahvaltımı ışık hızında Edip "haydin len gidek geç kaldık" Asu bana bakıp "bı kerede İstanbul Hanfendisi gibi konuşsan nolur?" Hiç hoş olmaz yavruuum!" Asu bana tiksinirce bakıp arabasına atladı. Cama tıklayıp "niye motora binmedin?" "Kanka biraz da buna biriyim. Siz de arabalara binin bence" onu onaylayıp arabama atladim. Arabamı benden başka kimseye sürdürmem. Tabi olum. Audi bu boru değil. Nefesinki de mini cooper. Pembe ve beyaz renginde. Asununki de Audi. Hepimiz bahçeye hayfan gibi tekerlekleri yakarak girdik. Ama Nefes öyle bir drift attı ki, hepimizin driftini solladı. Arabalardan cool cool indik ve okula doğru yürüdük. Tabi Asu kafam kadar topuklu giyip düşmeseydi coolluğumuzu gerzekliğe bırakmazdık. Nefes kahkaha atmaya başladı. Asu ayağa kalktı ve ağzının suyunu akıtan erkeklere göz kırpıp okula girdi. Arkasından iç çeken erkekler bırakıp. Nefes ve bende saçımızı savurup okula girdik. Nefes kıvırta kıvırta yürürken seksi diil yürüme engelli gibi duruyordu. Toprakları gördüğümde hepsinin Nefese bakıp gülmemeye çalıştıklarını farkettim. Onları takmadan ilerledikçe. Çınardan utanıyorum. O sırada birisi bileğimi sertçe çekip boş bir sınıfa çekti. "Doruk ne istiyosun!" Bana bakıp yaklaştı ve boynumu öptü "napıyosun be! Uzak dur benden seni piç! Rahat bırak!" Bı kez daha öptü ve "Çınar öperken niye kızmıyorsun?" Dedi fısıltıyla "O ÖPERKEN NİYE KIZMIYORSUN!" Bileğimi çok sıkıyor du. Kasığına geçirmek için hamle yaptım ama izin vermedi. Ve ben ne olduğunu anlamadan dudaklarıma kapandı. O sırada gözümün önünden bı yumruk geçti. Çınar, Doruğu öldüresiye dövüyordu. Çınarın bileğimi tuttugumda "BIRAK!" sinirliydi. Alttan aldım ve "boşver hadi gidelim." Histerik kahkaha atıp "onu hâlâ seviyorsun! Hâlâ onu seviyorsun" dedi saçlarını çekiştirip. Doruk yerde yüzünden kan akıyordu. "Onu hâlâ sevebilecek kadar onursuz musun gerçekten!" Diye sordu Çınar. "Nasıl öpersin onu Duru?" Dedi. Sonra bileğimi kavrayıp "bende zevk verdim mi peki sana. Söyle. Hangimiz daha iyi beceriyoruz bu işi?" Bana sürtük demek istemişti. Kızarmış gozlerimi ona çevirip "sen bana sürtük mü diyorsun! Peki. Tamam öyle olsun. Git kamera kayıtlarına bak. Ama artık pişman olsan bile BENİM ÇINAR DİYE Bİ TANIDIĞIM YOK!" Dedim ve sinirle sınıftan çıktım. Boks yapmaya gidecektim.
Çınarın ağzından
Duru gittiğinde Doruk ayağa kalkıp "Teşekkürler" ona anlamaz gözlerle bakarken bana yaklaşıp "onu yeniden bana verdiğin için" dedi ve ilerledi. Kapının önünde durup "bu kadar kolay olacağını tahmin etmemiştim" dedi ve sırıtarak gitti. Siktir! Bu bir oyundu. Lanet olsun! Affetmiycek beni. Ne demişti benim için artık çınar die biri yok!! Gerçekten boku yemiştim. Hemde ciddi anlamda.
Durunun ağzından
Spor salonuna geldim ve aşağı kata indim. Giyindim ve kum torbasının önüne geçtim. Sinirle deli gibi yumruklama ya başladım. O kadar sinirliydim ki ellerimi sarmamıştım. Ellerim kanıyordu. Umursamadan vurmaya devam ettim. "Ov ov ov... Pıtırcığım kime kızmış bakalım?" Döndüğümde ağzımdan çıkan isim "EREN???"
Eveeet bence çınar da haklı yanii. Nerden bilebilirdi bunun bı oyun olduğunu. Her neyse. Görüşürüz pıtırcıklarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Dolu
Teen Fiction3 kız çıkardığı kavgalar yüzünden okuldan atılır ve "Saygın Kolejine" giderler. Burada da kendileri gibi asi ve kavgacı erkek çetesi vardır..Bu hikâye onların komik ve eğlenceli kavgalarını anlatıyor...