Çukulatalarım çok özür dilerim watpaddi silmek zorunda kalmıştım. Ama yazarişkonuz geri döndü ve bidaha gitmeyecek! Sizi çok seviyorum.❤
Sabah lonet olası alarmım sayesinde uyandım. Nefes tek gözünü açarak
"Kapat lan şu sikik alarmı!"
Alarmı elime alıp duvara fırlattım ve yataktan kalktım. Sonra ışık hızında Nefese dönüp
"LAN! senin benim odamda ne işin var kızım!"
Tek gözü açık bi şekilde doğruldu ve öküz gibi esnedi. Sonra masumca
"Gece yağmur yağıyodu. Ben de korktum yanına geldim."
Gözlerimi devirip Nefesi odadan kışkışladım ve dolabımın karşısına geçtim. Siyahı pileli etek ve üstüne beyaz tişört giydim. Bir de siyah deri ceketimi giyince kombinim hazır oldu. Ayağıma siyah nikelerimi giyip aşağı kata indim. Asu kahvaltıyı hazırlamış ve yiyordu. Bende oturdum ve öküz gibi tıkındım. Kapıdan çıkınca kızlara döndüm ve
"İstikamet okul kuzularım!"
*
*
*
Üçüncü dersin tenefüsünde edalar herkesi bahçeye çağırmıştı. Bir bokluk dönüyordu da hadi hayırlısı. Çınarın yanına gidip koluna girdim ve bahçeye doğru yürümeye başladık. Telefonuma bildirim sesi gelince durdum ve baktım. En son Edayı dövdüğüm gün bana mesaj atan Gerizekalı gizli numara bana yine mesaj atmıştı.
Gönderen: Gizli Numara
Birazdan hayatınız mahvolacak güzelim.
Şüpheyle bahçeye doğru yürümeye devam ettim. Nefesler de arkamızdaydı. Edanın elinde mikrofon vardı.
"EVET. BAŞROLLERİMİZ DE GELDİ!"
dedi ve parmaklarıyla bizi gösterdi. Sonra da tekrar konuşmaya başladı
"Bu masum görünümlü şeytanların gerçek yüzünü hepiniz göreceksiniz. Özellikle de sen Çınar!"
Çınar şaşkınlıkla Edaya baktı. Eda konuşmaya devam etti
"Ben demiştim. Zaman varken vazgeçin demiştim. Bizim olanı elimizden alamazsınız demiştim. Ama siz beni dinlemediniz!"
Sonra arkadan bir görüntü yansıdı. Ne olduğunu anladığımda "hayır" diye fısıldadım. Bu olamazdı. Olmamalıydı. Asu'nun bu sırrı ortaya cikmamaliydi... Dorukla aynı anda birbirimize baktık. O da benim gibi şoka girmişti.
Geçmiş: Asu'nun Ağzından
Her zamanki gibi Ece, Duru, Nefes, ben ve doruklar bara gitmiştik. Gökhan da bizimle gelmişti ve abim gibiydi. Ece'nin sevgilisiydi ve bana abi gibi davranıyordu. Kızlara dönüp "ben bi lavaboya gideyim kankeytolar" dedim ve ayağa kalkıp lavaboya giden dar koridorda yürümeye başladım. Bir anda güçlü bir el bileğime dolanınca panikle çığlık attım. Ardından sert bir şekilde duvara itildim. Gözümü açtığımda karşımda Gökhan'ı görmeyi beklemiyordum tabiki. Boğa gibi bana bakıyordu. "Asu" dedi acı dolu bir sesle. "Efendim Gökhan" dedim. Derin bi nefes çekti ve "seni seviyorum" şoka girmiştim. Ece'nin sevgilisi. Benim kankamın sevgilisi ve sevdiğim çocuğun kankası bana mı aşıktı? Saçmalıktı. Hemde çok büyük sacmaklıktı. "Saçmalama ve çekil önümden Gökhan" sinirle dişlerini sıktı ve beni odaya soktu. "NEDEN BENİ GÖRMÜYORSUN! NEDEN DOĞUYU GÖRÜP BENİ GÖRMÜYORSUN! SANA YAKİN OLMAK İÇİN O APTALLA SEVGİLİ OLDUM LAN BEN!!" kukremesi her yeri inletmişti. "Ama... Ama bu imkansız. Ben ben seni arkadaşım olarak görüyorum" gözleri dolmuştu. Elini duvara geçirince irkildim. Elinden kanlar akıyordu. "Aşığım kızım sana! O Ece umrumda bile değil! Senin düşüncelerin De umrumda değil! Hiçbir şey umrumda değil!" Boynuma kafasını gömmesiyle çığlık atmaya başladım. Gözlerimden yaşlar akarken acı içinde fısıldıyordum "yapma Gökhan. Lütfen." Kafasını kaldırdı ve cenemden sertçe tuttu. "Lanet olası gözlerini büyütüp bakma! Dayanamıyorum!" Şaşkınlıkla ıslak kirpiklerimi kırpıştırdım. Halime gülüp elinin tersini hafifçe yanağımdan gezindirdi. "Sevgilim..." Diye fısıldamasıyla gözlerim dehşetle açıldı "Gökhan! Ece benim kankam. Ayrıca ben Doğuyu seviyo-" sözümü tamamlayamadan basım sağa savruldu. "SEN ONU SEVMİYORSUN! YALAN SÖYLEME! SEN BANA AŞIKSIN!" Tokat atmıştı. Bana tokat atmıştı. Başımı kaldırıp inatla "seni hiç sevmedim! Hiçbir zaman! Hep abim olarak gördüm! Aptal! Ben fahişe miyim ki kardeşimin sevgilisine sulanıyım!" Çenem sertçe tutup "sus!" Diye fısıldadı acı içinde. Ve beklemediğim birşey yaptı ; bana sarıldı. Kulağıma doğru fısıldadı "sana benim olduğunu kanıtlayıcağım" demesi ve beni odadaki koltuğa yatırıp üstüme çıkması bir oldu. Çığlıklarımı umursamadan masumuyetimi çalıyordu. Gözümden yaşlar akarken bir anda üstüme yığıldı. Gözlerimi açmamla elinde bıçak olan Duruyu gördüm. Anında beni kendine çekti ve sarıldı "kardeşim. İyi misin? Yaptı mı sana bişey?" Bıçağa dikkatle baktım. Kana bulanmıştı. Anında Gökhana döndüm. Sırtından oluk oluk kan akıyordu. "Duru" dedim dehşet içinde. "Sus!" Dedi. "Sadece sus! Haketti o bunu! Taciz etti lan seni!" Gerçekler yüzüme kağıt gibi çarpınca Duruya sarıldım ve "sağol" Duru burukca gülümsedi ve "yürü" tekrar Gökhana dönüp "ölürse...olmaz Duru. Biz katil değiliz" Duru anında kaşlarını çatıp "SALAK MISIN SEN! YANAGİNDA BEŞ PARMAĞININ İZİ VAR! BOYNUN KIPKIRMIZI! BİDE BU İTİ Mİ DÜŞÜNÜYORSUN!"
bileğimden tutup sürükledi. Sonra Doğu benden ayrıldı. Ali nefesten ayrıldı. Duru Doruktan ayrıldı. Ve İstanbul'a gittik...
Şimdiki Zaman: Duru
video bittiğinde Doruk bana şok bir şekilde baktı. Çınara döndüm. Onun bakışlarında kaska birşey daha vardı: Kızgınlık, korku... Videoyu kırparak yayınlamıştı. Acı tekrar iliklerime işlemişti. Eda alayla sırıtıp "KATİLSİN DURU! APTAL, KÜÇÜK, ÇİRKİN, KATİL BİR FARE!" Ayaklarım beni taşıyamayınca daha fazla ayakta durmadım. Düşmeden önce acı içinde fısıldadım "ben katil değilim" ve ardından yere yığıldım. Çınar, Doruk ve Eren'in aynı anda bagirislarindan sonra bilincim kapandı "DURUU!"Eveeet! Edaya küfürleri alalım! Bı sonraki bölümü en kısa sürede Arıcan merak etmeyin kuzularım❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Dolu
Teen Fiction3 kız çıkardığı kavgalar yüzünden okuldan atılır ve "Saygın Kolejine" giderler. Burada da kendileri gibi asi ve kavgacı erkek çetesi vardır..Bu hikâye onların komik ve eğlenceli kavgalarını anlatıyor...