Multi: Nefes ve Toprak (len Cameron çok yakışıklı yaaaa)
💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙
"Hikâyeyi hep kırmızı başlıklı kızdan dinlersen, kötü adam hep kurt olacaktır" (arkadaş bendede ne cevher varmış yaf)
💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙
Mallığımdan utana utana sınıfa ilerledim. Sınıfa girip çınarın yanına oturdum. Gülüyodu insafsız. Gamzelerini herkese gösteriyordu. Bu düşünceyle bağırarak "GÜLME!" Şaşkınca "neden" ofladım ve "gülme işte! Görecek şu sürtük Eda gamzeni şimdi! Gülme diyorum! Lan gülümesene! Olum bak eğer gülmeye devam edersen ben Burak'ın yanına otururum. Hah şöyle. Gösterme şu gamzeni sürtüklere. Allam ya!" Sonunda susmuştu. Çok şükür. Kafamı ona doğru çevirince göz göze geldik. Gözleri dibiolmayan kuyu gibiydi. Sonu yoktu. Mükemmeldi. Ulaşılmaz gözlere sahipti. Gözlerimi Çekmek istiyordum ama imkansız gibiydi. Bişey beni ona bakmaya zorluyordu. Bakışmamıza devam ederken Yeliz hoca sınıfa girdi. Hemen bize bakıp gülerek "size mükemmel bir sürprizim var" Toprak hemen "hamilemisiniz?" Dedi heyecanla. Nefes hemen "adını Şukufe koyun hocam" Eren hemen ayağa kalkıp "sus kız! Yeliz hocam çocuğunun ismini Münevver koycak dimi hocam. Evet o kadar dokuz ay karnınızda taşıycaksınız güzel bir isim koyun. Şukufe ne ya? Münevver dururken Şukufe koymaz heralde hocamız". Yeliz hoca keyifliydi. Şüpheli bir durumdu bu. "Bilemediniz yavrum. SÜRPRİZ SINAAAV!" Eren hemen "Ayyy hocam çok teşekkür ederiz ama biz bu hediyenizi kabul edemeyiz. Bu çok değerli bir hediye. En iyisi sizde kalsın." Emre hemen. Sınavı iptal ettirmeye çalışıyordu. Ama Yeliz hoca bu. Yer mi? Yemez. "Kesin! Sınav oluyorsunuz. Herkes çantasını koysun!" Dedi ve fotokopileri dağıtmaya başladı. Ben Çınarla oturuyordum. Nefes Toprakla. Eren Burakla (Burak artık bizimle aynı sınıfta ve bizim okulda). Asu Ateşle. Düşük alacaktım. Belliydi. Hoca kağıtları dağıtıp yerine oturdu. Ben kağıda bakıyordum. Kağıt bana. Ben kağıda. Kağıt bana. Eren hemen "ama hocam kazık soru sormuşsunuz! Çok zor bu sorular" ci ar kağıdına gömülmüştü. Nefes hemen "hocam geleceğimdeki çocuklarımın ekmeğiyle oynuyorsunuz!" Dedi yapmacık sinirle. Eren de "aynen hocam! Doğmamış sübyanların ekmeğiyle oynuyorsunuz" Yeliz hoca sinirle "çözün yoksa sıfırı basarım!" Herkes susmuştu. Son onbeş dakika kalmıştı ve ben sadece iki soru yapmıştım
Ben kağıda mal gibi bakarken Çınar hemen kağıdımı kendi kağıdıyla değiştirince ona dönüp 'allah razı olsun api' bakışları attım ve sevinçle kağıda baktım. Bütün sorular yapılmıştı. Zil çaldı ve mutluca kağıdımı verdim. Çınar da kağıdını verdi. Hoca herkesin kağıtlarını alıp gidince çınarın üstüne atlayıp sarıldım. "Bitanecik yakışıklııım. Yakışıklı orangutanııım! Bebekom yerim seni gidi ultra meteor çocuk! Ayyy anamla üçüncü dünya savaşına girmekten kurtuldum. Vallaha şu anda seni mıncırmak istiyorum!" Güldü ve sarılışıma karşılık verdi. Emre ve Cemre de yanımıza gelmişlerdi. Ben hemen onlara çınarı övmeye başladım "bu çocuk Varya... Benim kahranım. On alacağım sınavdan yetmiş seksen alıcam bu çocuk sayesinde. Yerim ben bu çocuğu" Emre gülümseyerek "benim sınavım da iyi geçti" Eren hemen yavşaklığını konuşturarak "peki senin sınavın nası geçti Cemre aşkem" Emre hemen "aşkem ne lan! Aşkemine sokarım senin yavşak! Yavşama olum kardeşime! Kaç dilde söylememi istiyorsun!" Eren omuz silkip önüne döndü. Toprak Nefesin yanağını sıkıp "bizde iyi not alırız dimi yavrum" nefes hemen "ne yavrumu lan! Kendine gel! Allam ya!" Ben hemen "akşam bişeyler yapalım. Emre ve Cemre sizde geliceksiniz itiraz yok!" Çınar "nereye gidecez" ona dönüp "çalıştır saksıyı da bul" dedim. Toprak böğürerek "buldum! Karaoke bara gidek" hepimiz onayladık. Yeliz hoca sınav kağıtlarıyla sınıfa girip "geçen ders sınav oldunuz. Şimdi sınavlarınızı okuyup son on dakika kala açıklayacağım" dedi ve kağıtları okumayal başladı.
👊👊👊👊👊👊👊👊👊👊👊👊👊👊
"Nefes kesin ben çok yüksek Alcam"
"He Toprak he"
"Lan bak ben yüksek Alcam diyorum sana"
"Bende nah alırsın diyorum sana Toprak"
"Ya alırsam"
Yeliz hoca sınav sonuçlarını açıklamaya başlamıştı. "Bak görürsün çok iyi not alıcam" "Toprak 31" Duyduğumuz notla sınıf anırmaya başladı. Nefes Toprakla dalga geçiyordu."Cenabet mısın lan Toprak hahahahaha 31 almış ya hahahahaha"
"Nefes 100" hepimiz şok olmuştuk. Nasıl yani. Nefes ve yüz almak. Nefes ve yüz almak. Yüz ve Nefes almak. Yok artık "Pardon evladım 001 almışsın tersten okumuştum" hepimiz anırmaya başlamıştık. Nefes hemen "ama hocam erkek adamın ağzından laf bir kere çıkar" hoca gözlerini devirerek "Nefes yavrum, ben kadınım" o an aklıma Yeşilçam filmindeki 'ben günahkar bir kadınım' sahnesi gelmişti. Nefes hemen kendini savunmaya çalışarak "hocam nerden bilebilirim travesti olmadığınızı" Asu hemen Nefesi susturmaya çalıştı. Hoca "kanıtlıyımmı yavrum" bütün sınıf gözlerini pörtletmişti. Nefes "abooo hoca lezbiyen çıktı. Yada gay. Aman her neyse" dedi. Hoca "ne diyosun kızım. Kimliğimi gösteriyimmi diyecektim" bütün sınıf derince ohlayarak rahatladıklarını belli ettiler. "Duru 96" şu anda çınarı yemek istiyorum "çınar 94" çınar bana bakıp göz kırptı. "Asu 89" dedi. Asu keyifle arkasına yaslandı. "Ateş 82" ateş de rahatlatmıştı. "Emre 87" Emre tebessüm Edip önüne dönmüştü. "Cemre 72" Cemre de gülümsedi. "Eren 69" sınıf yine anırmaya başladı. Hoca diğerlerinin de notlarını okumuştu. "Burak 48".
👊✋👊✋👊✋👊✋👊✋👊✋👊✋
Çıkışta hepimiz bizim eve gitmiştik. Odama çıkıp hemen giyindim. Siyah göbek kısmı hafif açık tişört ve siyah kısa deri etek giydim. Nefes de yeşil kabarık etek ve siyah büstiyer giymişti. Asu siyah etek kırmızı büstiyer giymişti. Cemreye de benim kıyafetlerinden birini vermiştik. Mor bir etek ve siyah bir büstiyer giymişti oda Üçümüz aşağı inip bizimkilerin karşısına geçtik. Çınar hemen bana bakıp kaşlarını çattı ve "bu kıyafet olmaz. Git değiştir. Çok kısa bu etek. Ayrıca poponu büyük göstermiş" ona tip tip bakıp "üşeniyorum hadi kalk çabuk gidelim ya! Zaten gayet hoşum. Bulaşma bana. Allam ya! Yürü! Düş önüme bakıyım!" Ofladı veayaga kalktı. Arabasına atladık. Nefes gene Toprakla aynı arabadaydi. Eren ve Burak aynı arabaya bindi. Emre ve Cemre aynı arabadaydi. Asuylada Ateş aynı arabaya binmişti. Telefonumu çıkarıp watpede girdim ve hikaye okumaya başladım. Bu Veliahttaki Meriç ne ormantik çocuk ya! Çok seviyom bu Meriçi. Yani o VİNİ sonuçta dimi. Ha bide Ayaz Barkın ve Ediz çağıran var. Bu Ayaz Barkın ne kuul çocuk ya! Çoq seviyom bu Ayazı. Ha, birde Ediz Çağıran'ım var. Meriç, Ediz ve Ayaz benim aşkelerimdir. Çınar hemen "watpede mi girdin?" "Evet" "hangi hikâyeleri okuyon?" "Benimle yan, Veliaht, yabancı"(size demiştim, benim Fransisco ve Viniye zaafım var). Çınr bişey demeyince hikayeyi okumaya devam ettim. Araba sonunda durunca aşağı indim ve derin bı nefes aldım. Bara girdiğimizde Eda, Yeşim, Ece ve Naz denilen sürtükleri gördüm. Lonet olası şansım! Çınarın koluna girip boş bı masaya doğru çektim. Bizimkilerde geldiler. Ben barmen baktım. Barmen taş gibi bı kızdı. Hatta meteordu desem daha doğru olur. Bı tane de erkek vardı. Kızın masası ağzına kadar doluydu. Bende erkek barmenin yanına gidip "kafana göre bişey ver işte" yalnız barmen daştı he! Kumral bir teni vardı. Saçı açık kahveydi. Gözleri de açık kahveyi. Üstünde beyaz tişört ve siyah pantolon vardı. Gülümseyerek bardağı bana uzattı. "Sen insan mısın?" Bana şaşkınca bakıp "pardon yanlış bı hareket mi yaptım" panik yapmıştı. ona dur der gibi el işareti verip "olum gamzelerin var, tenin saçın... Daşsın olum sen! Vallahi billahi" gülerek karşılık verdi. Hemen çınarların yanına gidip koltuğa oturdum ve içmeye başladım. Çınar beni kolunun altına alıp kulağıma yaklaştı ve "çok içme.Barmenlede çok muhabbete girme. Yok yere dayak yemesin çocuk" başımı salladım. Toprak sahneye çıkıp "bu şarkı Çok sevdiğim bı kıza gelsin! Ben bunu ona bir türlü söyleyemiyorum. Seni seviyorum güzel kız. Seni seviyorum Kupa kızım"
(Teoman kupa kızı ve sinek valesi)
Şarkı bittiğinde hepimiz şok bir şekilde toprağa bakıyorduk. Sesi ne mütüştü yaf. "Bakıma kaymak olurmusun Nefes?" dediği anda hepimiz şok olduk. Ne yani. Nefes ve toprak. Toprak ve Nefes. Ama ben biliydim be!
Nefesin Ağzından
Oh my Cameron Dallas aşkına! Toprak bana çıkma teklifi mi etti! Evet yuh! Vallahi yuh! Toprağın üstüne atlayıp sarıldım
Beni kendine çekip öpmeye başladı. Bende ellerimi boynuna yerleştirdim ve ona karşılık verdim. Omen Tonrem yani! Toprak beni seviyor! Ehehehe! Tabi olum. Beni sevmiycekte kimi sevecek. Allah Allah yani. Mutluyum olum! Çok mutluyum!!
Durunun Ağzından
Çınar kulağıma yaklaşıp "bizde sahneye çıkıyoruz güzelim. Hadi. Ya kızım utanma gel" elimden tutup şahneye çıkardı. Eda kıpkırmızı bir suratıyla bize bakıyordu. Çınar bı adamın kulağına bişey fısıldadı ve yanıma geldi. Elimi tuttu ve bana baktı. Müzik çalmaya başladı. Kalpten gidecem lan! Abi bı günde birden fazla olay bize fazla yaa! Allah sonumu Hayretsin. Bakalım öküzümüz hangi şarkıyı seçmiş?Aşkelerim Deniz ve Burak bir sonraki bölümde karşılaşacak. Sizleri çok seviyorum. Bir sonraki bölümdd çok önemli bir gelişme olucak. Neyse sizi çok seviyorum baybayyy! 😘😘😘
*Burak*
*Deniz* (bardaki meteor kız barmen)
*Yeşim Yellozu*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Dolu
Fiksi Remaja3 kız çıkardığı kavgalar yüzünden okuldan atılır ve "Saygın Kolejine" giderler. Burada da kendileri gibi asi ve kavgacı erkek çetesi vardır..Bu hikâye onların komik ve eğlenceli kavgalarını anlatıyor...