ÇÖOBG - 3

2.1K 67 5
                                    

Çünkü Öküz Olmak Bunu Gerektirir!

All Rights Reserved

Bölüm 3

Arda

Banyoya gitmek için Irmak’ın kapısının önünden geçerken kardeşimle konuştuklarını duydum.

“Hayır.” Diyordu Irmak. “Bu filmde Logan’ın yerini kimse tutamaz.” 

“Ah, lütfen, Ajdar bile Percy rolünü daha iyi oynardı.” Dedi Melisa. Kardeşim benim be.

“Oha sen ne biçim bir kızsın! Logan’a ölünür kızım!” diye bağırdığında Irmak, bunu şakayla söylemiş olsa bile sinirlendiğimi hissettim. Kimse kardeşimi rencide edemez. Kimse. Kapıyı tıklamadan hızla açıp içeri girdiğimde gözlerimi Irmak’a kilitledim ve Melisa’nın kolunu tuttuğum gibi onu dışarı yolladım -fırlattım-.

“Ne dediğine dikkat et!” diye kükrediğimde Melisa’nın aksine hiç korkmamış olan Irmak gülümsedi.

“Odama izinsiz giriyorsun, arkadaşımı onun isteği olmadan odamdan çıkarıyorsun ve gelip bana bağır- bir dakika, sen konuştuklarımızı mı dinledin! Bu özel hakların istismarına girer seni yenilenemez enerji kaynağı!” diye bağırdı birden. Gözlerimi devirdim. Espri yaptığını mı sanıyordu?

Yenilenemez enerji kaynağı demek yerine direkt odun desen daha yararlı bir iş yapmış olmaz mısın sence?” diye sordum. Kahkaha attı.

“Fark etmene sevindim. Bir dakika. Odamda ne işin var senin!” diye bağırdığında istemsizce gülümsedim. Bu kızda hep aradığım ama bulamadığım bir şeyler vardı. Kollarını tuttuğumda bana korkuyla baktı ama sesini çıkartmadı. Yutkundu.

“Ah, doğru. Dün yaptıklarım için özür dileyeceğimi sanıyorsan çok yanılıyorsun Arda.” Deyip kollarını hızla çekti. “10 yıldır bana yapmadığın kalmadı zaten!” diye bağırdı yüzüme. Bir süre susup onu izledim. Yere çökmüştü, ağlıyordu ve ben şaşırıp kalmıştım. Şu ana kadar güçlüymüş gibi davranmıştı. Ama şimdi fark etmiştim ki, ben onu gerçekten tanıyordum. Etrafındaki herkesten daha iyi tanıyordum ve maalesef, aynısı onun için de geçerliydi.

Bir süre ağlamaya devam etti. Bunca sene hep bana yardımcı olan, hatta tek arkadaşım dediğim insana sırt mı çevirecektim? Ah, pardon. Yapmıştım bile. Aslında umurumda değildi, başının çaresine bakmayı bilmeliydi. Belki de ona yardımcı oluyordum, başının çaresine bakmalı, derken. Yine de vicdanıma sırtımı dönemeyerek yanına eğildim. Çok sessizce ağlıyordu ve şaşırtıcı olarak, astımı oluşmamıştı. Garip.

Başını bana kaldırdı. O kadar sessizce fısıldamıştı ki neredeyse onu duyamıyordum.

Odamdan çık. Hemen.

Odasından çıkıp onu yalnız bıraktığımda yaptığım şeyin yanlış olduğunu fark ettim. Sonuna kadar yanında olmalıydım aslında. O gün Buse’ye inanmamalıydım. O haklıydı. Ama Buse’ye inanarak arkadaşlığımıza ihanet eden kişi ben olmuştum ve Irmak beni asla affetmeyecekti.

---

Sabah uyandığımda boynum ve belim beni öldürüyordu. Yanlış yatmış olmalıyım. Yatağımın yanındaki komidinin üzerinde telefonum titremeye ve ışıkları yanıp yanıp sönmeye başladığında, tanıdık melodi kulağıma doldu. Sırıttım. Tabii ki bensiz bir geceye katlanamamıştı. Sen beni terk edip gittin, sence bunu yanına bırakır mıyım? Uzanıp telefonu aldım ve gülümsedim.

“Efendim?” Tabii ki de cevap, Esma’mın sesiydi.

“Ar-arda?” Ağlamış mı bu?

“Ah, sen miydin? Meşgulüm, dün akşam biraz yoruldum da, duş almam gerek.” Bir süre ses gelmedi. Çok kötüyüm çok. Devam et Arda, devam et...

Çünkü Öküz Olmak Bunu GerektirirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin