ÇÖOBG - 24

789 24 8
                                    

Çünkü Öküz Olmak Bunu Gerektirir!

All Rights Reserved

Bölüm 24

*-*-*-*

Gözünüze sağlık! İthaf isteyen varsa yoruma.

*-*-*-*

Okyanus, ayakta heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatan Asya’ya omuz attığında Asya sendeledi ve Mehveş’in sırasına tutundu.

“Ne yapıyorsun sen?” Okyanus bağırarak Asya’ya sormuştu bu soruyu.

“Sen çarptın lan önce!” diye bağırdı Mehveş, hızla ayağa fırlayarak.

“Sen karışma!” diye kükredi Okyanus, sinirlendiği zaman çok farklı biri oluyordu.

“Arkadaşım lan benim!” diye bağırdı Mehveş. Okyanus onu takmadan Asya’ya döndü.

“O kıza öyle şeyler söylemene gerek yok! O sana bir şey yapmadı!” Parmağıyla Buse’yi gösteriyordu.

“Ciddi misin?” Kendimi tutamayarak ayağa kalkmıştım. Sağ gözümden bir yaş süzüldü.

Siktir, güçlü davranmaya çalışırken neden hep güçsüz kalıyordum?

Elimin tersiyle gözümü sildim.

“Bana baksana! Okyanus musun ne boksan,” Kaşlarımı çatarak devam ettim. “Buse’nin kime ne yaptığını nereden bildiğini bilmiyorum, ama kesinlikle yanlış biliyorsun.”

O sırada sınıfın kapısı açıldı. “Hoca geliyooor!” diye bağırdı birisi. Sonra da “Şaka yaptım hehe!” diye bağırdı ve birkaç kişi onun üzerine atladı.

“Kime ne yapmış ya!” Okyanus kalemliğimi fırlattı, kahkaha attım.

“Hah! Gerçekten bunu umursuyor musun?” Kaşlarını çattı.

“Buse benim çocukluk arkadaşım.”

“Ne tesadüf.” Gözleri kocaman açıldı.

“Tesadüf? Senin de mi çocukluk arkadaşın?” Omzumu silktim.

“Bir zamanlar ‘en iyi arkadaşımdı,’ kendi elleriyle bunu dağıtmadan önceydi tabii ki.” Dediğimde Buse ellerini sırasına vurarak ayağa kalktı.

“Kapat bu konuyu tamam mı? Utanıyorum zaten! Öyle davrandığım için çok pişmanım, sadece mutlu olmanı istemiştim.” Elleriyle gözlerini sildi. “Mutlu ol istedim! Onu seviyorsun sanmıştım!”

Buse’ye alaylı bir bakış fırlattım. “O zaman kendini alkışlamalısın. Artık mutluyum. Senin sayende mutluyum artık. Hayatımdan da siktir git, emelini gerçekleştirdin. Hayatımı mahvetmeye devam etmek için bu okula geldiysen de,” ona bir bakış atıp biraz soluklandıktan sonra devam ettim. “Artık bunu yapamayacaksın.”

Artık tutamadığım, bu yüzden gözlerimden fırlamaya başlayan gözyaşlarımı elimin tersiyle ittirerek kapıya koştum. Kapının önündeki kim olduğunu bilmediğim çocuğu ittirerek sınıftan çıktım.

Ben çıktıktan sonra kapı çarpıldı, ama hemen açıldı ve birisinin adımı seslendiğini duydum.

“Irmak!” Şu anda hiç bir şey ifade etmeyen Arda’nın sesiydi.

Müge

Yavaşça yürüyerek eve ulaştım. Bugün Irmak bir kriz daha geçirmişti, sinirlendiği zaman hemen sakinleşmeyi başaramıyordu.

Çünkü Öküz Olmak Bunu GerektirirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin