Çünkü Öküz Olmak Bunu Gerektirir!
All Rights Reserved
Bölüm 12
*-*-*
Bölüm benim eserimdir, Azra uzun süre bölüm göndermeyecek bana.
-Bahar
*-*-*
Melisa
Ekin bana gülümsedi ve sandalyemin yanındaki babamın boş sandalyesini gösterdi. “Oturabilir miyim?”
“Tabii.” Dediğimde gülümsedi. Her zaman gülümseyen bir tipti. Yanıma oturdu ve etrafına baktı.
“Tanıştırmayacak mısın?” Gülümsedim. Arda’yı gösterdiğimde Arda kaşları hala çatık bir şekilde bize bakıyordu.
“İkizim Arda.” Dedim gülümseyerek. Arda’ya da kaşlarını düzeltmesi için bakışlarımla sinyaller gönderiyordum. Arda omzunu silkti. Elini uzattı.
“Ondan daha büyüğüm. Bil yani.” Dediğinde Ekin kararsızca bana baktı.
“Sadece 12 dakika.” Dedim, Arda’ya sinirli gözlerle bakarken. Arda pis pis sırıttı. ‘Durumu kurtar!’ dercesine Irmak’a baktığımda mesajım yerine ulaşmış Irmak atılmıştı.
“Ben de Irmak, memnun oldum...” Gözlerinden birini hafifçe kısarak sorusunun tamamlanmasını sağladı.
“Ekin. Memnun oldum.” Dedi Ekin onun elini sıkarak. Deniz ve Arda hala sinirlice bakıyorlardı. Sonra Deniz’e baktı Ekin. Deniz ‘hıh’ladı. Ekin elini uzattı ama Deniz sertçe eline vurdu.
“Çok kabasın!” dedim sinirle. Deniz omzunu silkti. Berk aralarındaki gerginliğin ne olduğunu merak ederek ikisine de şaşkınlıkla bakıyordu.
Ekin derin bir nefes aldı. Berk gülümseyerek elini uzattı.
“Berk ben.” Dedi ve Ekin hafifçe gülümseyerek elini sıktı. Morali bozulmuş gibi görünüyordu. Irmak’la bakıştık. Ayağa kalktım ve Ekin’i de kaldırdım.
“Gel dans edelim.” Dedim, otelin daha yeni bara dönüştürülmüş, loş bir ışıkla aydınlanan lokantasında. Arda’nınkilere eşlik eden Deniz’in ters bakışlarına aldırmamaya çalıştım. Ekin’i kolundan tutup bizi göremeyecekleri bir yere çektim.
“Çok sinir bozucu bir kardeşin var.” Dedi. Dans etmiyorduk, sadece konuşuyorduk. Hafifçe gülümsedim. “Şu sarışın çocuk da öyle.” Dedi kaşlarını kaldırarak Deniz’i gösterirken.
“Irmak’ın kardeşi.” Diye mırıldandım. Bana baktı.
“Birisi seni iyi kandırmış.” Kaşlarımı çattım.
“Hayır kandırılmadım! Gerçekten öyle.” Dediğimde başını iki yana salladı.
“Neresi benziyor ikisinin Allah aşkına? Birisi kahverengi gözlü ve esmer. Diyeriyse mavi gözlü ve sarışın. Üstelik birisi çok iyi kalpli, diğeriyse sinirini tepene attıracak kadar sinir bozucu biri.”
Biraz düşündüm de, Ekin gerçekten iyi bir gözlemciydi, haklıydı. Birbirlerine gerçekten benzemiyorlardı.
Arda
Irmak ve Deniz’in tartışmasını büyük bir zevkle izliyorum. Hatta, lütfen biraz mısır patlatır mısınız?
“Çocuğa nasıl davrandın öyle, çok kabasın!” dedi Irmak. Deniz omzunu silkti. “Ya cevap versene!” Deniz tekrar cevap vermedi. Irmak hızlıca masaya vurdu ve ayağa kalktı. Ensemde birleştirdiğim ellerimi çözerek doğruldum. Ortam epey gerilmişti. Berk’se, garibim, öyle şaşkınlıkla bize bakıyordu, sanırım bir şey anlamamıştı. Hep de saf dışı ediyorlar çocuğu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çünkü Öküz Olmak Bunu Gerektirir
Teen Fiction"Gözlerimi kapattığımda ne görüyorum biliyor musun? Yıldızları. Milyonlarca yıldız. Sonra, aklıma sen geliyorsun. Seni çok benzetiyorum yıldızlara. Onlar gibisin çünkü, parlak ve her yerde. Baktığım her yerdesin sen." ~Kahverengi Gözler~ © Bütün hak...