ÇÖOBG - 25

999 26 5
                                    

Çünkü Öküz Olmak Bunu Gerektirir!

All Rights Reserved

Bölüm 25

*-*-*-*

Bu kaçıncı bölüm oluyor ya, 25. mi? Birinci bölümü hatırlıyom lan. Uyy ne güzel günlerdi. (Arkadaş nostalji yaşıyor okuyucular, sakin.)

Neyse. Susuyorum ben. Bu bölümün ithafı için geçen bölüm söz vermiştim. @Damlaemlik bölüm senindir bebeğim :*

Afiyet olsun!

*Aylin seni yerim.*

*-*-*-*

Mehveş

Müdür dün cenaze töreninden gelemeyeceğini söyleyince, bizim Ekin ve Tuna’nın kavgası bugün sınavdan sonraya sarkmıştı.

Müdürün odasında ileri geri yürürken aynı anda homurdanıyordum da. Adam atmış yıllık hayatının kırk yılını camiilerde geçirmiş, hala camiilere gidiyor, sorunlu mudur nedir? Aslında, aşırı dindar da olabilir.

“Valla, Allah şahidim, size inanamıyorum çocuklar. Hele Ekin, sana hiç inanamıyorum.” Adam başını iki yana sallaya sallaya koca poposunu koltuğa oturttu.

“Hocam benim ne suçum var,” diye başlayan Ekin’i eliyle susturdu müdür.

“Siktir git lan!” Ekin’i şaşırtan kelimeleri sarf ettikten sonra yan yan baktı ona.

“Hocam şimdi ayıp olmuyor mu ya?” diye sordu Tuna, şaşkınlıkla müdüre bakıyordu.

“Ekin, yavrum bak,” adam Tuna’yı takmamıştı resmen. “Sen bu sene geldin yavrum, okul birincisiymişsin geçen sene. Burs okumuşsun hatta.” Ekin gözlerini devirip derin bir nefes aldı.

“Hocam, bakın biliyorum iyi bir davranış sergilemedim ama Tuna arkadaşımızda da azıcık saygı olsun yani. Mehveş arkadaşımızı rahatsız ediyordu gözlerimle gördüm ya.” Tuna gözlerini devirdi.

“Evet ha,” dedi müdür, dikkatini Tuna’ya yöneltmişti. “Senin ne işin var lan okul sınırları içerisinde?” Ben de Tuna’yı şu kısacık zaman diliminde tanıdıysam, Tuna bu soruya cevap vermez.

“Aşk işi hocam, bir bok anlamazsınız.” Müdür kalemini çocuğun kafasına attı.

“Git lan işine! Bir büyüğün var karşında. Ne aşk işiymiş bu bir kere, ha?” Konuşmasına devam etmeden ayağa kalktı ve odadan çıktı.

Ekin de kalkınca cümbür cemaat odadan çıktık.

“Neyse, ben kaçar gençler.” Dedi Tuna, arkasını dönüp uzaklaşırken.

Ekin’le kısa bir bakışmanın ardından Tuna’nın yanına giderek kolunu kavradım.

“Nereye ya? Daha hakkında yasal işlem uygulayacağız.” Bana dönerken sorusunu geciktirmedi.

“Yasal işlem derken?” Vah Tuna Bey, meraklandınız demek. Büyük hastalıktır şu merak. Ama çaresi bende.

“Yasal işlem,” diyerek onu aydınlattıktan sonra yüzüne yumruğu geçirdim.

Al sana yasal işlem. Gerizekalı.

İçimde kalmıştı ama, yapmasam olmazdı.

Aylin

“Görüşürüz abi.” Servisten indim ve çantamda anahtarımı aradım. Aslında Emre evdeydi ama neyse.

“Burada.” Başımı duyduğum sesle istemsiz olarak kaldırdığımda saçlarımı, yarısı yolunduğu için yana yatırmak zorunda bırakan Fatmagül’ü gördüm.

Çünkü Öküz Olmak Bunu GerektirirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin