ÇÖOBG - 31 - SIZIN ICIN

797 22 12
                                    

Çünkü Öküz Olmak Bunu Gerektirir!

All Rights Reserved

Bölüm 31 - Bütün Okuyucularıma

*-*-*-*

HAPPY NEW YEAR! Mutlu yıllar gençler!

BU KISMI SONUNA KADAR OKURSANIZ MUTLU OLURSUNUZ! BİRAZ UZUN.

31. Bölümde olduğumuza inanamıyorum. Ne çabuk?! Üstelik hayatımda ilk kez 20.000 okuyucuya ulaştım. Kendimi çok önemli biri gibi hissediyorum.

Ama, siz olmasaydınız ben hiçbir şey başaramazdım. Şu an burada, bu bölümü yazıyor olma sebebim sizsiniz. Size çok şey borçluyum.

Hepinizi teker teker tanımıyorum belki, belki yüz yüze de görüşmedik hiç, ama olsun. Ben, sınav haftam olmasına rağmen ders aralarında bölümü yazarak, size layık olmaya çalışıyorum.

Geçen gün, bizim okulun kantininde bir kızın ‘Wattpad’de okuduğum bir hikaye var.’ Dediğini duyduğumda çaktırmadan onları dinledim, çünkü okulda Wattpad hesabı olan çok az insan var. Bu kızla tanışmak istemiştim.

‘Çünkü Öküz Olmak Bunu Gerektirir, duymuşsundur, çok ilgi çekici bir isim,’ dediğinde şokla olduğum yerde kalakaldım, aklımın ucundan geçmezdi. 

Titreyerek araya dalmam gerektiğini hissettim. ‘O kitabı ben yazıyorum,’ dediğimde ikisi de aynı anda bana baktılar. Kız şaşkınla beni süzdü. ‘Gerçekten mi? İnanmıyorum!’

Benimle tanışmak onu çok mutlu etmişti. Bu bölümü ona vermek isterdim, ama bir Wattpad hesabı yokmuş, anonim okuyormuş. Benim için en kısa zamanda üye olup oy vereceğini söyledi.

Bu olay beni çok mutlu etti. Gerçekten şok oldum. Bizim okuldan okuyan biri olabileceği bir yana, Antalya’dan birinin okuyacağını bile düşünememiştim.

Üstüne üstlük, bir erkek okuyucu kitlem de varmış, ‘Wattpad hikaye ayrıntıları’nda gördüm.

Gerçekten mutluyum. HEPİNİZİ ÇOOOK SEVİYORUM.

Bölüm Mevlan’ımın. @Kimbuyazar. Ama unutmayın, aslında bu bölüm hepinizin. Bu bölüm benim Öküz’lerimin.

Çok konuştum, afiyet olsun meleklerim!

Not: Şey, yorumlarınız biraz yapıcı olabilir mi? “YB nerede?” gibi yorumlar görmektense “Şöyle şöyle yapsan daha iyi olurdu,” gibisinden yorumlar görsem olmaz mı? Sonuçta siz de okursunuz, sizin düşüncelerinize göre şekillendireceğim hikâyeyi, teşekkürler.

*-*-*-*

“Buradan insanları nasıl görebiliyorsun?” diye sordum, çok yüksek bir yerde değildik ama Antalya çok kocaman bir şehirdi.

Köstebek bana cevap vermeden odanın bizden en uzak köşesine gitti ve bir şey getirdi. Bana uzattığında bunun dürbün olduğunu anladım.

Ben dürbünü incelerken o da beni inceliyordu.

Bakışlarının her an üzerimde olduğunu fark etmiştim. Mesela; ona benim için falanca kişiyi takip etmesini söylerken. Ya da, bana kâğıt uzatırken, ben kâğıdı okurken...

Beni resmen süzüyordu.

Açıkcası, bundan rahatsız olmaya başlamıştım.

Aklıma takılıp duran bir şey vardı, ben ona tam olarak güvenemiyordum, ama yüzünü, sesini ve evini gören ilk kişiydim. O zaman, bu, bana güvendiği demek mi oluyor?

Çünkü Öküz Olmak Bunu GerektirirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin