Sabah gerinip gözlerini açan Jimin hassas bölgesinin üstündeki kalın yorganı daha fazla hissedince gözlerini pörtletti. Üstelik şu an yanındaki bedenin de göğüs kısmında kafası duruyordu. Jungkook? Ne diye onun çıplak göğüsüne yaslanmıştı ki?Hızlıca üstündeki yorganı kaldırıp alt tarafa bakmasıyla yataktan sıçradı. Resmen çırılçıplaktı. Telaşa kapıldı birden, Jungkook da çıplaktı ve gerçekten sevişmiş olamazlardı değil mi? Ellerini kollarını sallamaya başladı birden.
"Hayır hayır hayır." Jimin çıldırdı, düne dair hiçbir şey hatırlamıyordu. Sadece deli gibi içtiği ve arabadaki dinledikleri şarkıları söyleyişine kadardı anıları. Eğer bunun devamı yoksa gerçekten yapmış olma ihtimalleri de vardı.
Jungkook onun yataktaki hareketlenmeleri yüzünden gözlerini açtı, pes ederek karşıya dümdüz bakan çocuğa baktı. "Jimin?"
"Şu an bana bunun şaka olduğu söyle." Jimin'in şaşkın bakışları birden düzeldi ve elleriyle bedenini kapatmaya çalıştı. İnanamıyordu. Tekrardan bir ona bir kendi bedenine bakıyordu. Çırılçıplak yatakta yatmalarının, üstelik sarmaş dolaş yatmalarının başka bir sebebi olamazdı değil mi?
"Hım?" Uykulu Jungkook elbette anlamıyordu. Daha gözlerini yeni açtığı gibi karşısında gördüğü güzellikle bayram etmeye çalışırken onun ne dediğini elbette anlamazdı.
"Seviştik mi?"
"Evet." Pekâlâ, Jungkook bu şaşkın çocuğun bu halini elbette kullanacaktı. Ellerini kafasının arkasına getirerek rahatça uzanıp ona baktı, şu rahatlığı Jimin'i korkutuyordu. "Saatlerce deliler gibi seviştik."
"Aman Tanrı'm!" Çığlık atıp yorganı ağzına kadar çekip altına sinmişti. Bu gerçek olamazdı değil mi? Dün gece son hatırladığı şey içtiğiydi ve Jungkook bunu kullanmışsa onu affetmezdi.
Jungkook gün geçtikçe bu çocuk için vicdan azabı çekmeye başlamıştı, geceleri onun korkusundan yararlanması yüzünden bazen saatlerce uyuyamıyordu. Uzatmadı bu kez. "Jimin, sevişmiş olsak bu kadar rahat oturuyor olamazdın."
"O zaman niye çıplağım?" Mantıksız geliyordu Jimin'e.
"Dün gece bana striptiz yapmak için soyundun. İçinden bu denli bir canavar çıkacağını düşünmemiştim resmen günaha davetsin." Sözlerinin üstüne gözleriyle yanındakini yarım ağızla süzmeyi unutmamıştı.
"Hayır! Böyle bir şey yapmadım." Evde kim var ya da konuşmaları duyulacak mı diye düşünmeden deli gibi bağırdı. Jungkook ile olan o yakınlaşmalarından sonra zaten çekiniyordu ve şimdi de utanmadan ona striptiz mi yapacaktı? Bu olamazdı.
"Haydi ya? Pipin küçük mü diyip beni soymaya kalkıyordun be. Ayrıca vücudumu elleye elleye uyudun." Memnuniyetle sırıttı, özellikle Jimin'in gözleri şekilli vücuduna kayınca daha da sırıttı.
"Buna inanmamı bekleme. Beni yatağa atmak için zaman arıyorsun ve ben senin karşında soyundum da sen sakin kaldın öyle mi?"
Jungkook'un gülümsemesi soldu ve yerinde doğruldu. "Birincisi, seninle sen olduğun için yatağa geçmek istiyorum. İkincisi sakin kalamadım sadece bilincinin darbelerim sonucu gitmesini tercih ettim."
Açık ağızla söylediği şeylerde gerçekçi olan adama baktı Jimin. Bu kadarı fazlaydı. "Bir daha asla sana sarılıp uyumayacağım, ışık kapalı olsa bile. Tek derdin benimle yatmak."
"Jimin saçmalama istersen?"
"Git başımdan."
"Hayır anlamıyorum, ben bu sabahı senin utanmalarına gülerek geçirmek istemiştim işler ne ara buraya geldi anlamadım." Kollarını göğsünde kavuşturarak kollarındaki kaslarının belirginleşmesini sağlarken Jimin göz ucuyla bakmasını engelleyememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life As We Know It |Jikook|
Fanfiction(Mpreg değil.) "Böyle kötü bir olayın bizi bir araya getirdiğine sevinmem çok mu yanlış olurdu?"