Düz saçları yastığa dağılmış Jimin'i gören Jungkook yanına yatarak dirseğini yastığa, elini de çenesinin altına koyarak onu izledi. Kıpırdanıp dönen Jimin'in saçları tekrardan dağıldı. Jungkook deli gibi hissetti, onlara dokunmak için uzandı. Hafifçe parmaklarını sürttüğü saçların yumuşaklığına sırıtırken Jimin birden dönüp gözlerini açtı."Nasıl güzel, nasıl tatlı, nasıl mükemmel!" Jungkook anında sıralayıp uykudan yeni kalkan şişmiş surata uzanıp minik minik öpücükler bıraktı.
"Yaaa, şımarıyorum." Ellerini yorgandan çıkarıp tatlı tatlı gülen Jimin kollarını kocasına dolayıp kendisine çekti.
"Şımar diye yapıyorum zaten." Kafasını Jimin'in boynuna gömdüğü gibi bebek severcesine yüzünü boynuna sürte sürte gıdıkladı çocuğu, Jimin ise kahkaha attı. "Canın hâlâ acıyor mu güzellik? Krem sürüyor musun?"
Jimin'in kahkahaları durdu o soru üzerine. Pekâlâ, utanç dolu anları şimdi başlıyordu işte. Yutkundu sertçe, bakışlarını kaçırdı.
"Jimin?" Jungkook ondan ses gelmediğini, durgunlaştığını görünce anladı. "Aman Tanrı'm yoksa..."
Evet, Jimin kremi sürüp yaydırmaya kalkarken Jungkook'un hayali yüzünden tekrardan kendisine dokunuyordu.
"Bebeğim, sen bana doyamadın mı yoksa?"
"Elinden kurtulamayacağım için şimdiden pes ediyorum Jungkook." Kocasının bel altı şakalarına alışık olduğundan kolayca yıldı. Konuyu değişti. "Jiyoon'a ne aldın bakalım?"
"Pembe güller. Sen?" Bir yandan da yastığına doğru yığılan saçlarla oynadı Jungkook. Parmaklarını da bir an olsun onun üstünden çekmemiş, kısık şiş gözlere yavaş yavaş sürtmeye başlamıştı.
"Şirinler oyuncaklarımın olduğunu sorarken heyecanlı görünüyordu, bende gidip şirinler seti aldım."
"Eşimi unutacak değilim." Jungkook kocasını rahat bırakıp kendi kısmındaki küçük komidine bıraktığı kırmızı gülü alarak Jimin'e uzattı. "Bu sana."
"Yaaa!" Çığlık atıp ellerini yanaklarına koydu Jimin. Gülü kapıp koklarken tatlı tatlı gülümseyip cilve yapmayı unutmamıştı. Jungkook bir kez daha yapacağını yapmış, onu mutlu etmişti. "Romantiksin."
"Her türlü şey mevcut, seç beğen al." İki elini yana açarak kendisini gösteren Jungkook'un göğsüne Jimin yumruğuyla hafifçe vurdu.
"Aptal." Yatağından destek alarak gülünü koklayan Jimin üçüncü gülünü aldığı için mutluydu. İlk gülü evliliklerinin ilk günüydü, ikinci gülü sekslerinin ilk günüydü, bu da evli olup da sevgililik boyutuna ulaşmanın ilk günüydü sanki.
Jimin'e yanaşmadan bir anını geçiremeyen Jungkook tekrardan yapıştı ona. Burnunu onun boynuna götürüp sakince öptü. "Diyorum ki artık yanımda işe başlasan da bende ofiste seks hayalimi gerçekleştirsem."
"Ya seni var ya!" Deli gibi gülüp boynundaki adamı hızlıca itmeye kalksa da fazla güç kullanmadığı için etki etmemişti.
"Güzel olmaz mı? Kaçamak öpüşmeler, gizli saklı dokunuşlar falan." Bunları söylerken parmaklarını Jimin'in gülü tutan elinden yukarıya çıkarıp kolundan omzuna kadar sürttü. Etkileyici halini kullanıyordu elbette.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life As We Know It |Jikook|
Fanfiction(Mpreg değil.) "Böyle kötü bir olayın bizi bir araya getirdiğine sevinmem çok mu yanlış olurdu?"