15. Bölüm |M|

15K 848 818
                                    





Jungkook bu duruma nasıl geldiklerini hâlâ bilmiyordu. Şu an Jimin tarafından yatağa oturtulmuş bir vaziyette kemerinin açılmasını izliyordu. Jimin nasıl bir anda böyle değişmişti?

Çözemeye çalıştığı kemeri başarıp dizleri üstünde durdu Jimin, daha sonra düğmeyle fermuarı da açıp zaferle gülümsedi. Jungkook'un doğrulup pantolonunu indirmesi onu daha da heyecanlandırmıştı. İçi yanıyordu ve artık o da bunun farkındaydı. Pantolonu Jungkook'un bacaklarından tutup ayak bileklerinden de çıkararak geriye yolladı. Gözleri çoktan hazır hale gelen o varlıkla buluşacaktı birazdan.

Jungkook şokunu atlatmış gülümsüyordu artık. Jimin'e izin vermeden altındaki iç çamaşırını birden dizlerine kadar indirdi. Jimin gördüğü şeyle olduğu yerde titredi.

"Şu an gözümde nasıl göründüğünü bir bilsen." Jungkook kendisini tutamamış ve söylemişti. İştahla penisine bakan bir adet Jimin görmek onun için fazlaydı. Özellikle bu çocuğa duyduğu tutku ve etkilendiği güzelliğini de hesaba katarsak kalbi sıkışıyordu. Bugün Jimin onun olacaktı.

Tekrardan yatağa oturdu Jungkook ve kendisini Jimin'in ellerine teslim etti.

Jimin kendisine gelmeliydi, gelemiyordu. Görmeyi beklediği şey hayalindeki gibiydi. İrileşen gözlerini ondan çekememişti. Küçük elleri karşısında havada duran penise uzanarak kavradığı gibi Jungkook'un nefesi kısıldı. Bunu gerçekten yapacaktı. Jungkook'u rahatlatacaktı.

"Jimin." Jungkook hâlâ gözlerini penisinden ayırmayan çocuğa bakıyordu.

Ölümcül darbe o an gelmişti. Jimin birden başını yan yatırdığı gibi elindeki şişkinliğin başını ağzına almıştı. Bu hareket Jungkook'un başını geriye atmasını ve ellerini yatağa sabitlemesine sebep olmuştu.

"Tanrı'm."

Onu duyamayan Jimin gözlerini kapatmış, yaptığı işe odaklanmıştı. O gün kendisine dokunduğunda Jungkook'un hayalini kurmuşken şimdi elleri arasında olması ve üstelik savunmasız durması onu titretiyordu.

Jungkook kısık kısık nefesler alıyordu. Bu çocuğu ilk gördüğünden beri düşündüğü olay gerçekleşiyordu. Hatta gerçekleşmeden de öte, onu rahatlatmaya çalışıyordu.

Jimin'in hedef noktası aşağılara kaymıştı. Eliyle çektiği penisi serbest bırakarak en aşağıya, toplara kadar inmişti. Önce dil darbesiyle uyardı daha sonra ağzına alıp emmeye başladı. Ellerini de Jungkook'un kaslı bacaklarında dolaştırmaya başlamıştı. Ellerine gelen sert kasılmalar hoşuna gidiyordu.

"Jimin!" diyerek haykırdı Jungkook. Gözlerini kayıyordu adeta. Jimin onu mahvetmeye çalışan bir varlıktı. İradesini kaybedip sıyırmasını sağlıyordu. Özellikle dolgun dudakları arasında kendisini düşüyordu.

Durmayan Jimin bu kez başını yana eğip daha çok yemeye başladı Jungkook'u. İki dudakları arasında kıstırdığı deriyi emerek Jungkook'u çıldırtmak istiyordu. Yapmıştı da. Bir elini tekrardan sert deriye çıkartıp hareketlenmeye başladı, diğer eliniyse hâlâ kaslı bacağın içlerinde dolaştırıyordu.

Jungkook kendisini kaybedip inlemelerini odanın içine bırakmıştı. Yatakta bıraktığı elinin birisini Jimin'in düz saçlarına geçirip ağzına vermeye devam etti. Bir süre öyle kaldı, rahatlayamıyordu.

Jimin geriye çekilip güldü. Bu sırıtış hiç masum değildi, daha çok bekle ve gör ya da asıl şimdi başlıyor sırıtışıydı. Ellerindeki şişkinliği hiç yavaş olmayan hareketlerle sıvazlamaya başlaması Jungkook için iyi olmuyordu. Kasılan vücudundaki damarların belirginleşmesini sağlıyor ve Jimin'in ellerinde daha da şişiyordu.

Life As We Know It |Jikook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin