Oldukça yorucu ve düşe kalka geçen bir günün sonucunda üçlü eve girdikleri gibi montlarını çıkartmışlardı. Jiyoon o kadar çok kaymıştı ki bacakları ağrımıştı, yorulmuştu. Jimin oldukça profesyoneldi. Jiyoon onları el ele tutuşturduktan sonra Jimin Jungkook'a kaymayı öğretmeye çalışmıştı. Jungkook ise, aslında düşe kalka kısmı sadece onun için geçerliydi.Jimin hızlıca Jungkook'u köşeye sıkıştırırken Jiyoon duymasın diye dibine girdi. "Jiyoon'a biz mi banyo yaptıracağız?"
Banyo kısmını Jungkook da hiç düşünmemişti. "Bilmem ki. Bakıcı mı yaptırıyordu onu da hiç görmedim. Sorsaydık keşke."
"Utanır mı ki?" Gergince saçına dokundu Jimin. Sonuçta küçük bir kızdı, utanması doğal olurdu ama banyo yapmayı bilmiyorsa başka çareleri kalmazdı. Aslında kendisi bile utanırdı. Çırılçıplak Jungkook'la karşı karşıya durmasından hatta sevişmesinden daha da utanç verici görüyordu onun için.
"Küçücük kız diyeceğim ama fazla olgun davranıyor bence utanır." Yüzüne elleriyle yelpaze yapan Jungkook zaten toparlanamadığı için sıcaklamıştı, üstüne bir de evin sıcaklığı eklenince iyice pişmişti.
Jungkook üzerindeki kazağın eteklerinden tuttuğu gibi çıkartacakken Jimin eliyle durdurdu. "Ne yapıyorsun?"
Jungkook afalladı. "Soyunuyorum?"
"Ciddi olamazsın?" Şok olmuş bir biçimde Jungkook'a bakıp eliyle göğsüne hafifçe vurdu. Karşısında soyunması hiç iyi olmazdı, özellikle Jiyoon etrafta dolanırken çok daha kötüydü.
"Sen şuna etkileniyorum soyunma desene." Göz kırptı arsızca. Kazağını çıkarmadı, bu kez ukesini dinledi.
Göz deviren Jimin asıl olaya geri döndü. "Biz söylesek kendisini yıkasa bari."
Etrafta koşuşturmayı bırakıp birden Jungkook'un bacağına yapıştı Jiyoon. "Jungkook bugün için teşekkür ederim."
Jungkook göğsünü kabarta kabarta Jimin'e bakarken gözleriyle de Jiyoon'u işaret etti. Bak ben yaptım benden etkilendin mi havalarına girmişti. Jimin'in ona utangaçça gülümsediği görünce dudaklarıyla öpücük atıp dizleri üzerine çöktü ve küçük kıza baktı. "Jiyoon banyo yapmayı biliyor musun yoksa bakıcı mı yardım ediyordu?"
"Şey, kendim yapmayı öğreneyim diye o perdenin diğer tarafında duruyordu." Pekâlâ Jiyoon pes etti. "Yani aslında korkuyorum da biraz."
"Tamam bu sorun değil, biz perdenin diğer tarafında bekleriz seni." dedi Jimin hemen.
Dedikleri gibi yaptılar. Jiyoon'un kıyafetleri yatağına bırakıldı ve banyoya gittiler. Suyu ayarladılar, şampuanı ve lifi koydular. Jiyoon içeriye geçerken evli çift perdenin diğer tarafında durdu. Jimin kapalı klozetin üzerine otururken Jungkook bağdaş kurmuş, sağ kolunun dirseğini bacağına yaslamış ve çenesini de avucunun içine yaslamıştı.
Jimin yerde ki küçük halıya oturup ona dikkatlice ve bir o kadar da aşık bakan adamı görünce gülümsemesini tuttu ama nafile. Dayanamadı. "Ne?"
"Jiyoon çıksın sen gir, yıkayayım seni."
Jimin'in gülümsemesi soldu, ayağıyla Jungkook'un koluna tekme savurmasıyla Jungkook'un dengesi bozuldu. "Aptal herif, bende güzel bir şey diyeceksin sanmıştım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life As We Know It |Jikook|
Fanfiction(Mpreg değil.) "Böyle kötü bir olayın bizi bir araya getirdiğine sevinmem çok mu yanlış olurdu?"