Jimin küçük parmaklarıyla gözlerini ovuşturarak yatakta bir tur döndü. Jungkook yanında yoktu, bunu fark etmişti ama en azından yuvarlanmasına zaman vardı. Ayrıca özel bölgesi yanıyordu. Açamadığı gözlerini kapalı tutmaya devam ederken yorganı hafifçe araladı. Şu an baştan aşağıya dün çok fena yendim görünümü veriyordu. Jungkook bir insan değildi, vampirdi. Vücudundaki izler kızarıklıktan mor ve yeşil morluklara dönmüştü.Arkasındaki acıyla ve morluklarının acısıyla başını yastığa iyice bastıran Jimin odadaki diğer kişinin nefes alışverişleriyle durdu. Tek değil miydi? Yastıktan başını kaldırdığı gibi gördüğü görüntüyle şok yaşadı.
Jungkook, ağzında bir gülle kapının dibindeydi. Üstü çıplaktı, altında koyu renk boxerı vardı. Elinde ise Jimin'e hazırladığı kahvaltı tabağı. Jimin'in uyandığını gördüğü gibi havalı bir şekilde gelmeye kalkmasıyla Jimin kahkahayı bastı.
Ağzındaki gülü tabağın yanına bıraktı Jungkook kırgınca. "Gülme ama ya!"
"Şaka yapıyorsun!" Jimin mümkün olsa yorganı ağzına sokup boğulmayı seçecekti. O kadar çok güldü ki boğazı kurumaya başladı.
"Hiç hoş değil bak bu yaptığın! İlk seksimizi kutlayacaktım." Surat asa asa tabağı ve yanındaki gülü Jimin'in gece lambasının önüne bıraktı.
"Tamam gülmüyorum." Yalan, kahkahalarında boğuluyordu ama durduramıyordu ki kendisini. Ama Jungkook da biliyordu ya bu sesin ona iyi hissettirdiğini.
"Bak ya!"
"Tamam, tamam gülmüyorum. Haydi çık da banyoya gideyim." desede kocasından hiçbir tepki alamadı, göz devirdi hemen. "Çıplağım."
"Tamam işte kalk da şöyle salına salına bir gez gözlerim bayram etsin." Yatağa oturup kollarını göğsünde bağlayarak arsız arsız kocasını süzmeye kalktı.
"Hayvan herifin tekisin."
"Dediğim gibi, babamdan sonra ilk defa birisini beni azarlıyor ve bu çok hoşuma gidiyor."
Jimin altındaki çarşafı Jungkook'un olduğu taraftan öyle bir çekti ki Jungkook ani çekişle yere kapaklandı. Acıması yoktu, kocasının yere düşmesine de güldü. Çarşafı altına doladığı gibi yerdeki kocasını umursamadan banyoya koşarak kendisini kilitledi.
Öksüzce yerde bırakılan Jungkook elleriyle destek alarak yerden kalktı. Yerlere layık görmüştü Jimin onu. İlişkiden ilk tekmeyi yemişti şimdiden. Siniriyle dolabından üstüne bir şeyler geçirerek aşağıya indi. Atarlanmıştı, bir şeyler yiyip sakinleşecekti.
Jimin banyosunu edip kendisini hazırlarken birkaç gündür internette göz gezdirdiği yazıları ve beyaz kağıtla kalemi çıkararak aşağıya indi.
Jungkook koltukta oturmuş boş boş televizyona bakıyordu. Jimin'in sessiz sessiz ona yanaştığını hissediyordu ama hiçbir tepki vermiyordu. Tepki vermeyen adam, Jimin'in yüzünden tepki vermek zorunda kalmıştı çünkü kocası kucağına oturup kollarını ona dolayarak dudaklarından öpmüştü.
"Gel." Dün akşamki gibi boş kalan eliyle Jungkook'un elini tuttuğu gibi masaya yanaştırdı. Jungkook aldığı darbeden hipnoz olmuşa dönmüştü yine.
Sandalyeye oturtturdu kocasını Jimin, kağıdı masaya koyup üzerine de kalemi bırakarak telefonundan soruları açtı. "Birbirimizi daha iyi tanımak için buradaki sorulara cevap vereceğiz. Ben sormaya başlıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life As We Know It |Jikook|
Fanfiction(Mpreg değil.) "Böyle kötü bir olayın bizi bir araya getirdiğine sevinmem çok mu yanlış olurdu?"