Bölüm 10

495 11 1
                                    

"Merhaba canım ben Eda.Bugün akşam kafeye gidip Okey oynayalım mı?"

Haydaa! Biz Emre yle birbirimize yetiyorduk. Bir de başımıza bunlar çıktı. Emreyi aradım haber verdim. İlk başlarda çok sert çıkıştı ama sonra kabul etti.

Akşam oldu Emre yle buluştuk ve kafeye gittik. Ardımızdan onlar da geldi. Sevgililer eş oldu ve oyuna başladık. Gayet güzel ve eğlenceli idi. Oyunu onlar kazandı. Kafeden çıktık ve yürümeye başladık.

Ben: Eda sormayı unuttum telefon numaramı  nerden buldun?

Eda: Anıl Emre den numaralı aldı bana verdi. Aa bu arada Sibel de bugün gelecekti işi çıktı.

Ben: Hmm. Üzüldüm (!)

Anıl: Sibel demişken aklıma geldi. Emre Sibel in mesaj hakkı bitmiş o yüzden cevap yazamamış.

  Sibel le Emre mesajlaşıyor mu!? Benim neden haberim yok! Ne zamandır mesajlasıyorlar!? Ne konuşuyorlar!?

Ben: Emre benim başım ağrıyor eve gidelim artık.

Emre: Tamam

   Anıl ve Eda ya veda ettikten sonra evin yolunu tuttuk.

Ben: Emre benim başım ağrımıyor!

- Neden erken döndük ?

- Sibel le ne zamandır mesajlasıyorsun?

- Tanıştığımızdan beri

- Emre telefonunu ver!

- Hayır!

- Neden!

- Bana güvenmiyor musun?

- Emre telefonunu ver!

- Bana güvenmiyor musun?

- Güvenmiyorum! Çünkü mesajlarını okutmuyorsun!

- Okutmam!

- Öyle mi?!

- Evet öyle!

- Ben gidiyorum!

- Nereye?!

- Cehennemin dibine!

- Bitti mi yani Ece?

- Güven olmadan yürümez zaten.

       O sinirle 3-4 dakika da eve ulaştım. Koşarak odama geçtim ve hüngür hüngür ağlamaya başladım. Aldatılmışım! Hemde en mutlu günlerimde !Bunu bana nasıl yapar! Benden ne istedi bu çocuk!

VOTE VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN :)

ILK GÖRÜŞTE AŞK'A INANIR MISIN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin