Sabah gün doğarken kalktım. Telefonu elime aldım. Alarm çalmaya başladı. Bugün Adalwolf'un doğum günüymüş. Emre'ye mesaj attım. "Günaydın mavişim :) " . Direk aradı.
Emre: Günaydın prenses
Ben: Bugün Adalwolf'un doğum günü. Ne yapacağımız konusunda herhangi bir fikrin var mı?
Emre: Evet.
- Anlat
- Bence bugününü onunla geçirmelisin.
- Bu saçmalık.
- O seni seviyor ve en çok istediği şey sensin Ece.
- Bunu yaparsam bana bağlanır. Daha çok acı çeker!
- Yapmazsan da acı çekecek! En azından bir gün mutlu olsun.
dedi ve yüzüme telefonu kapattı.Emre benden bunu nasıl istedi anlamıyorum. Beni seviyorken, benim Adalwolf'la zaman geçirmemi istiyor.
1 saattir düşünüyorum. Karar verdim, Adalwolf'a gideceğim. Kerem'i uyandırıp arabasını istedim,verdi. Saat 7.00 de mutfağa girdim. Pasta yapmaya başladım. 3 katlı pasta yaptım. Üstünü süsledim. Üstümü giyindim,biraz makyaj yaptım ve evden çıktım. Sıra hediye olarak ne alacağımdı. 3 tane hediye alacaktım(Benim,Kerem'in ve Emre'nin adına). Bir mağazaya daldım ve pantalon, ona uygun tişört ve ceket aldım. Ayrı ayrı hediye paketi yaptırdım ve arabaya binip Adalwolf'un evinin yolunu tuttum. Eve vardığımda saat 9.00 du.Zile bastım. Adalwolf beni görünce şaşırdı.
Ben: Doğum günün kutlu olsun Adalwolf!
dedim ve boynuna atladım. Bana sarıldı, kokumu içine çekti. Bırakmak istemiyordu. Bir an kendini toparladı ve bıraktı.
Adalwolf: Teşekkürler Ece.
Ben: Bugün akşam 9 a kadar seninleyim. Tabi bir mahzuru yoksa.
Adalwolf: Başka gelen olacak mı?
- Hayır. Sadece ben geldim. Onlar hediyelerini bana verdiler. Arabada pasta var, bekle getireyim.
dedim. Pastayı aldım,geldim.
Adalwolf: Bekle üstümü değiştireyim.
- Pijamalarla da iyisin.
dedim. Güldü. İçeri geçtik. Birlikte kahvaltı hazırlamaya başladık.
Adalwolf: Buraya geldiğinden Emre'nin haberi var mı?
- Evet. Onun fikriydi hatta.
- Kendimden utanıyorum.
- Neden?
- Seni sevdiğim için. En yakın dostumun sevgilisini sevdiğim için.
- Sevmende sorun yok ki. Ben de seni seviyorum.
- Anlamamazlıktan gelme Ece. Sana aşığım. Deliler gibi. Bu yüzden utanıyorum.
- Acı çekiyor musun?
dedim. İçinden deli gibi " Eveeet!" diye bağırdığından eminim ama sadece bana bakmakla yetindi.
- Adal bugün benim sevgilim olur musun?
diye ortaya saçma bir soru attım.
- Hayır.
- Benimle yapmak istediğin her şeyi bugün yapalım.
dedim, elini tuttum ve onu öptüm. Bana sarıldı,yüzümü okşadı ve bir kez daha " Hayır" dedi.
Ben: Sen Emre yüzünden kabul etmiyorsun, Emre bana izin verdi.
Adal: Hayır olmaz.
- Sen ne kadar inat edersen et. Bugün benim sevgilimsin!
dedim. Aslında istiyordu sadece ihanet etmekten korkuyordu.
Kahvaltıya oturduk.
Ben: Bugün bana bateri çalar mısın aşkım?
- Tamam Ece kabul ediyorum. Bugün sevgiliyiz.
- Oleeeey!
dedim. Kalktım boynuna sarıldım, yanaklarına öpücükler kondurdum. Neden sevinmiştim? Onu sevdiğim için mi, yoksa 1 günlügüne bile olsa vicdan azabından kurtulduğum için mi?
Kahvaltıdan sonra müzik odasına geçtik. Adalwolf bana bakarak şarkılar söyledi. Şarkıların çoğu İngilizceydi ve harika bir sesi vardı.
Daha sonra resim odasına geçtik. Birbirleri izin yüzünü boyadık,parmaklarımızla resimler çizdik, fotoğraflar çekildik. Elele tutuşup ormada yürüyüşe çıktık. Bana istediği zaman sarıldı,öptü. Bol bol fotoğraf çekti. Eve gelip film izledik. Başımı omuzuna koydum,saçalarımı okşadı. Akşam olunca pasta kestik. Romantik bir müzik açtı,dans ettik. Yatak odasına gittik. Yan yana uzandık, benden uyumamı yada uyuyo numarası yapmamı istedi. Beni uyurken izlemek için. Saat 20.30 olduğunda ise üzülmeye başladı. Gün bitmişti. Ona gözlerini kapanmasını söyeledim ve onu öpmeye başladım. Beni kucağina aldı, döndürdü. Saat 9 oldu.
Ben: Hayır aşkım! Ağlama!
Adalwolf: Ece her şey için çok teşekkür ederim.
dedi, kapıyı kapattı. Arabaya bindim ve eve döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ILK GÖRÜŞTE AŞK'A INANIR MISIN?
Romanceİlk görüşte aşk yaşanabilir mi? Yoksa bu sadece bir hevesten mi ibaret?