Alarmın sesiyle uyandım. Derin bir 'ohh' çektim. Bu nasıl bir kabustu! Alarm olmasaydı haftalarca rüya görecektim sanki!
Bugün düğün günü! Emre'yle evleneceğiz ve rüyamdaki gibi olmayacak(umarım).
Hemen üstüme bir şeyler giydim,arabanın anahtarını aldım ve Adalwolf'un evine gittim. Zile bastım, bastım. Uzun bir bekleyişin ardından sonra kapı açıldı. Karşımda uzun boylu sarışın yarı çıplak 20 li yaşlarda bir bayan duruyordu.
Ben: Adalwolf'un evi mi?
Bayan: Evet.
Ben: Adalwolf'la görüşebilir miyim?
dedim. İçeri geçti ve Adalwolf'u çağırdı. Adalwolf'u gördüğümde adeta mutluluktan uçuyordum. O daha kapıya gelmeden ben içeri daldım ve Adalwolf'a daha önce hiç sarılmadığım gibi sarıldım.
Adal: Heyy! Yavaş olsana! Beni öldürmek mi istiyorsun?
Ben: Hayır asla! Sen hep yaşa! Adal seni çok seviyorum. Senden özür dilerim, beni affet!
dedim ve yüzüne öpücükeler kondurdum. O olayın şokundaydı ve gülüyordu.
Adal: Ne oldu sana deli kız?
dedi alaycı bir şekilde.
- Rüyamda ölmüştün.
- Rüyaydı.
- Bu bayan kim?
- Hı o Ekim. Benim kız arkadaşım.
- Kız arkadaşın mı! Çok sevindim senin adına.
dedim. Adeta havalara uçuyordum.
Ben: Bana karşı bir şey hissetmiyorsun yani?
Adal: Hayır,saçmalama. O geçen sene ki bunalımımdan ortaya çıkan bir-
Ben: Bir ne?
Adal: Cümleyi toparlayamadım. Türkçe zor.
dedi ve güldük.
Adal: Bugün düğünün var. Git hazırlansana.
Ben: Evet. Bencede gitmeliyim, mutlaka gelin
dedim.Adalwolf'a hunharca bir kaç kez daha sarıldım, öptüm ve neşeli bir şekilde eve döndüm.
Annemi yanağından öperek uyandırdım.
Ben: Anneee! Kalk kuaföre gideceğiz daha kahvaltı yapmadık! Kesin yetişemiyeceğim!
Annem: Tamam 5 dakika sonra kalkacağım.Sen Emreyi uyandır.
dedi. Telefonuma koştum ve Emreyi aradım.
Ben: Günaydın kocacığım !
Emre: Günaydın karım!
- Karım ne ya? Karıcığım desene bana!
- Peki karıcığım. Sen şimdiden otoriteyi kendine aldın bakıyorum da.
- Çok konuşmada hazırlanmaya başla.
- Peki. Seni seviyorum, bu gece aynı yatakta yatacağız! Waaaoooow!
- Emre sapığa bağlama da kapa telefonu
dedim gülerek. Annem uyanmıştı, ben gelinliğimi ve kuaföre götüreceğim makyaj malzemelerimi toparlarken annem kahvaltı hazırladı. Birlikte kahvaltı yaptık ve ardından kuaförün yolunu tuttuk.
Annem: Saçını dağınık topuz yaptırmak istediğinden emin misin?
- Evet. Doğal dursun istiyorum.
- Heyecanlı mısın?
- Hemde nasıl!
dedim. Annem yine hüzünlenmeye başladı. Neymiş 'kızım gelin olunca ben tek başıma ne yapacağım?'.
Annem: Keşke babanda yaşasaydıda ne kadar güzel bir gelin olacağını görseydi.
dedi. Kuaförden içeri girdik. Kuaför saçlarımı yapmaya başladı. Bende çok hafif makyaj yaptım. Makyaj da kullandığım renk kahvenin tonlarıydı.
Gelinliğimi giyindim. Emre habire ne kadar heyecanlı olduğunu anlatan mesajlar attı durdu. Kuaförden çıktıktan sonra fotoğraf çekimlerine gitmek için Emre'yi aradım.
Ben: Emre , nerdesin?
- Kuaförün önündeyim.
dedi. Çoğu şey rüyamda yaşadıklarına benziyordu. Biraz tedirgin, biraz mutlu. Kuaförden dışarı çıktım. Emre ıslık çaldı. Bende ona çaldım. O kadar yakışıklı olmuştu ki..
Elimden tuttu,arabaya bindik. Fotoğraf çekimlerimiz çok eğlenceli geçti. Emre beni öpüp duruyordu.
Ben: Em-re! Çocuk gibisin. Yalayarak öpmeyi kes.
dedim. Süt dökmüş kedi gibi oldu. Adam akıllı pozlar vermeye başladı.
Stüdyodan ayrıldık. Ben evime döndüm. Sıra evden kız çıkarmaya gelmişti. Hep beraber aşağı indik. Külkedisinin arabasına benzeyen gelin arabasına bindik ve düğünümüzün olacağı kumsala gittik. Düğün yeri pembe balonlar ve masalarla süslenmişti. O kadar tatlıydı ki. Herkesin alkışlamasıyla masaya oturduk. Misafirler çılgınlar gibi dans etti. Dans etme sırası bize geldiğinde romantik müzik çalmaya başladı. Emre beni dansa kaldırdı ve birbirimize bakarak dans ettik. Biraz sonra Adalwolf ve sevgilisi yanımıza geldi. Tebrik ettiler ve yakınımızdaki bir masaya oturdular. Daha sonrasında nikah memuru geldi. Klasik soruyu sordu.Emre'nin cevabı şuydu. "Hayatımda aldığım en güzel teklif! Tabiki EVEEEET!"
Bende "EVEEEEEEEET!" diye bağırdım. Herkes alkışlamaya başladı. Kalkıp bir kez daha dans ettik. Dans ederken Emre kulağıma " Ece inana biliyor musun? Şuan evliyiz!" dedi. Başımla inandığımı gösterdim. Takı takma töreninde yanımıza Sibel geldi.
Sibel: Ece, sen kazandın. Mutluluklar dilerim.
dedi ve gitti.
2 saat geçti. Oynamaktan ayağım ağrıdığı için oturuyorum. Emre ise sarhoş, kravatını başına bağlamış göbek atıyor. Gülme krizine girmemek elde değil.
Seneler su gibi akıp gidiyor. Emre'le çoraplarını salonun ortasına atmaması konusu hariç hiç tartışmadık. İkimizde turist rehberliği okuduk ve her ay birlikte farklı şehirlere gidiyoruz. 21 yaşındayız. Haberin büyüğü ise HAMİLEYİM! Kız olacak. İsmi Damla .
Adalwolf okuluna devam etti. Üniversitede tanıştığı bir kızla evlendi. Onlar da bu yazlık köyde yaşıyorlar. Ara sıra buluşup zaman geçiriyoruz.
...
Ben: Emre! Emre! Emreeeee! Çocuk geliyooor! Aaaaaa!
Emre: Ne! Çocuk mu geliyor! Söyle biraz daha beklesin!
- Emre saçmala! Geliyor işte!
Emre beni kucağına aldı ve hastaneye götürdü.
Emre: Eşim doğuruyoooor!
diye bağırdı ve tüm dikkati üzerimize çekti. Beni doğuma aldılar.
Bebeğin sesini duydum. O ana kadar hissetmediğim bir duyguyu hissettim. Anne olmuştum!
Emre yanıma geldi. Adeta havalara uçuyordu. Kulağıma eğilerek
- Artık dünyanın en güzel kızı sen değilsin.
dedi ve güldük.
Aşk buydu işte! Tam olarak buydu! Ama tarifi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ILK GÖRÜŞTE AŞK'A INANIR MISIN?
Romanceİlk görüşte aşk yaşanabilir mi? Yoksa bu sadece bir hevesten mi ibaret?