Ekrem bey;Mehmet'i aradı.
-Mehmet salı günü nişanınızı yapalım.Düğün içinde bizim şirketin otelini ayarlıyorum.Biran önce düğün işini halledelim!
Mehmet böyle emir vakilere hiç alışık değildi.Şimdi daha iyi anlamıştı,Sevda'nın babasıyla neden anlaşamadığını.Sevda'yla son konusmasında Sevda çoktan razı olmustu bu düğüne.Yapma,etme... dememişti.Mehmet kendini yenik hissetmisti.
-Size nasıl uygunsa Ekrem bey.
-Baba diyeceksin oğlum,damadımsın artık diyerek itici bir kahkaha attı Ekrem bey.
Mehmet simdiden dayısının çalıştığı bankaya gidip Ekrem bey'le tanıştığına,Seda'yla evlenmek zorunda olduğuna lanet ediyordu.
Telefonu birsey demeden kapattı.
-Salaksın sen oğlum salak... diyerek duvarı yumrukladı.Emine hanım sesleri duyarak oğlunun odasına girdi.
-Mehmet ne yapıyorsun oğlum sen,ne oldu bana anlat.
-Daha ne olacak anne? Sevdiğim kadının kardeşiyle düğünüm olacak.Baska ne olsun salaklığıma kızıyorum.Öfkeyle kalkıp zararla oturdum.
Emine hanım Mehmet'in kolundan tutup kendine çevirdi,gözlerini belerterek Mehmet'e baktı.
-Senin suçun neymiş oğlum? Sevda bıraktı seni,Ben tek evladımı bir kız için kaybedecektim.Seni arayıp ulaşamadığım günü hatırladıkça ömrümden ömür gidiyor.Evleneceksin sana zarar veren birine ben müsade etmem zaten bundan sonra...
-Kız haklıydı anne,ben erkek sinek gecse yanından Sevda'yı sorguluyordum.Benim icin benden vazgeçtiğini sen bilmiyorsun.Sevda;kafam surekli kıskanmakla meşgul oluyor diye beni bıraktı.
Diye bağırarak evden çıktı.Emine hanım neye uğradığına şaşırdı.Mehmet daha önceden kendisine asla sesini yükseltmezdi.Salona geçti kocasının duvardaki resmine bakarak.
-Görüyorsun Ziya bey;Tek başıma kaldım böyle...
Sitem ederek oturdu koyu yeşil koltuğuna.
Mehmet arabayla nereye gideceğini bilmeden avare gibi dolanıyordu.Sinirden gözleri dönmüştü.Sevda'yı kendi dışında kimsenin suçlamasına müsaade etmeyecek kadar cok seviyordu.
Sevda derslere girip ilk öğretmenlik deneyimini yasıyordu.Ogrenciler bir kac haftada Sevda'yı cok sevmişlerdi.Boş zamanlarında annesiyle ve Murat'la konuşuyordu.
Zeynep hanım çekinerek Sevda'yı aradı.
-Sevdam bugün Merkezdeki eve gelip seni görmek istiyorum.
-Tabiki anne bende özledim.Yarım saate geçerim eve.
Zeynep hanım kıyamet günü sorguya alınmış gibi terler döküyordu.Yazlık evden çıkmıştı.Bir saat sonra Sevda'nın kaldığı merkezde ki evde olacaktı.
Sevda dersten çıkınca eve gecmeden Murat'ı aradı.
-Merhaba murat özledim sesini duymak için aradım ama musaid miydin?
-Müsaid olmasam ne olur cadı? İki elim kanda olsa açarım telefonu sana.
Sevda tamda bu sözlerine aşık olmuştu.İcten bir tebessüm etti.
-Teşekkür ederim Murat bey çok incesin bugünlerde..Murat ben seni görmek istiyorum.
Murat bir müddet sustu.
-Nasıl olacak o ?
-Bilmiyor musun? Görüntülü arayabiliriz.Sen; beni merak etmiyor musun?
-Etmiyorum.Ben senin tipine,yüzünün güzelliğine aşık olmadım ki...
O kadar dobra birisiydiki bazen Sevda bozulmuyor değildi.
-İyi tamam sen bilirsin.
Deyip telefonu yüzüne kapattı Murat'ın.Yaptığının yanlış birşey olduğunu farketti ama yapmıştı bir kere.
İki dakika sonra Murat aradı.
Sevda açtı telefonu;
-Efendim.
Hızlı ve sinirli ses tonuyla efendim demisti.
-Kızdın mı?
-Belli değil mi? Kızdım tabiki...
-Sevdam ben anlamamki görüntülü mörüntülü aramaktan,Cahilim ben diyorum sana...
-Bilmemene değil,aldırış bile etmemen canımı sıktı.Kac aydır beni önemsemeden mi konusuyorsun da hic merak etmiyorsun?
-Öyle olmadığını sende biliyorsun.Bu dediğini yürekten mi söylüyorsun sevdam.
Murat;genelde Sevdam derdi.Sevdam dediği an Sevda'nın yelkenleri suya inerdi.
-Biliyorum elbet Murat ama sende bana hak ver.Napim merak ediyorum işte...
-Seni mi kıracam kör,topal değilim baştan söyleyim de... nasıl aranıyor bu şey?
-İnternetini aç ben ararım MSN'den.
-Açık ara bakalım.
Sevda bilgisayarı açtı.Aynaya baktı,Bugün kayık yaka bordo elbisesini giymişti.Saçlarının perçemlerini sağ tarafa attırmıştı.Gayet güzel görünüyordu.Kalbi yerinden çıkacaktı neredeyse,kendi ısrar etmişti ama görünce nasıl ona bakacaktı? Heycanlıydı;Murat'ı aradı.
Murat açmıştı,aylardır görmeden konuştuğu adam karşısındaydı.Dikkatlice ekrandan gördüğü kadarıyla süzdü.Gözleri kapaklı,Su yeşili,saçları seyrek sağa taranmış,üzerinde siyah yuvarlak yaka tişört vardı.
-Merhaba murat.
Murat gözlerini alamıyordu.Sevda ilk defa karşısındaydı.Gülerekten;
-Oldu mu istediğin cadı.Bana bunuda yaptırdın ya helal olsun.
Sevda da en icten gülüşüyle;
-Evet öğrendin sonunda görüntülü aramayıda.Tesekkür ederim beni kırmadığın için.
Sevda; gözlerine baktığında,kendine aşık,hayranlıkla bakan,saatlerin durmasını istercesine kendine kilitlenen bir Adam görüyordu.
-Seni kıramam sevdam çok güzelsin.
-Teşekkürler,seninde gamzelerin var yakışıyor.
-Sen söylemesen farketmemistim diyerek güldü.
Güldükçe yanaklarındaki gamzeler ortaya çıkıyordu.Kirli sakallarının altından dans ediyorlardı adeta.
-Dalga geçme lütfen!
-Tamam kızma hemen.Kızıncada ayrı güzel oluyorsun.
Murat;Sevda'nın kızmasına kalmadan gönlünü almayı cok iyi beceriyordu.
-Tekrar tesekkür ederim.Kapatabilir miyiz? Birazdan annem gelecek.
-Böyle iyiydik ama işin varmış kapatalım madem.
Kapattıktan sonra murat mesaj attı.
-Seni görmeden önce karanlıkta yaşıyormuşum ben sevdam.Güneşe,yıldızlar kadar uzakmışım seni seviyorum.
Mesajı okuduğunda ağzı kulaklarındaydı Sevda'nın.Cevap yazmaya fırsatı olmamıştı,Zeynep hanım gelmişti.Annesine sarıldı,
-Hosgeldin Zeynep Sultan! Nasılsın? Ne içersin?
-Hosbulduk Sevdam,Yol yordu otobüste hışırım çıktı.Sen bana soğuk su getir önce;sonra kahve içeriz.
Sevda;dolaptan buz gibi bir su getirdi.Zeynep hanım; iki üç bardak içtikten sonra;
-Sağol kızım,ölülerimizin canına değsin.Ee anlat öğretmenlik nasıl gidiyor? Telefonda dedigin gibi hersey yolunda degil mi kızım? En son olanları gercekten atlattın mı? Yoksa ben üzülmeyeyim diye mi bana iyiymişsin numarası yapıyorsun?
-Anne bir dur sakin ol! Hersey yolunda etütten eve geliyorum,KPSS'ye çalışıyorum.O olayı atlattım diyemem tam anlamıyla ama artık alıstım.Kabul ettim birşeyleri,canım eskisi gibi acımıyor.
-Bence de kızım,Ah ben bilseydim ilk günden babana müsaade eder miydim? Ama hersey kader kızım kader.Baban simdide taktı düğünü bu hafta sonu yapalım demeye,Ne halleri varsa görsünler.Seda yoyulacak,ikinizi de koruyamadım ki babanızın esaretinden.
Sevda;düğün kelimesini duyduğunda,sağ eliyle sol elini tutup tırnaklarını bastırdı ellerine,sanki içindeki acıyı daha fazla hissetmemek için,Canını acıtmak istiyordu.Bu acı içindeki acıyı bastırır diye düşündü.Zaten hep böyledir hayat;
"insanlar ilk acılarını iyileştirmeden; kuma gibi yerine gelen yeni acılarıyla.. ilk acılarının iyileşmeye başladığını anlarlar" ...
Sevda'da bu ruh hali icerisinde yapmıştı bunu.Gozlerini orta sehpaya dikmişti.İcinden; "ne olur ağlama Sevda,senin için zaten bitmişti ne olur!"
Kendine yalvarıyordu,
Zeynep hanım devam etti.
-Sen üzülme Sevdam,sana yazılmamış böyle hayırlıymış.Değmez kızım...
-Haklısın anne değmiyor kimse için,insan ne yaparsa yapsın kendi canı acıyormuş öğrendim.Üzülmüyorum merak etme sen beni,Sadece Seda'ya hayret ediyorum,çocukken oyuncaklarımı sahiplenirdi,simdi bir zamanlar sevgilim oldugunu bildiği adamı sahipleniyor.
Zeynep hanım hicbir sey diyemedi.Kızları Gözünün önünde düşman olmuştu.Bundan Ekrem bey'i ve Mehmet'i sorumlu tutuyordu.Seda'ya;kendiside bu konu yüzünden tavır almıştı ama Seda hicbir seyi takmıyordu.Sevda derin sessizliği bozarak;
-Anne! Düğün nerede olacakmış? Ekrem bey nereyi uygun görmüş? Sevgili kızına şatafatlı bir düğün yapacaktır.
-Şirketinin otelinde diyordu.
İkisi yeniden sessizce oturup gözlerini farklı yönlerde,farklı eşyalara diktiler.
Zeynep hanım;
-Seni görmeye gelmiştim kızım,ne olur hasta olma,üzülme benide üzme kendine dikkat et.
Diyerek yazlığa dönmüştü.
Sevda yalnız kalınca gözyaşları boşaldı.İsyan etti,karşısında Mehmet varmış gibi bağırıp çağırdı.Sinirle kalktı ve odasına gitti,masanın üzerindeki şiir defterini açarken birkac sayfasını istemeden yırttırdı,aldırış bile etmedi.Orta sayfalarda yaprakların arasına koyduğu beyaz kurumuş Gül'ü parçalayarak masaya attırdı.O Gül'ü okula gideceği gün otogarda Mehmet vermişti.Ne yapsa hırsı geçmiyordu.Aşk,öfke,hırs.. birbirine girmiş savaş ediyorlardı Sevda'nın yüreğinde.Sonra salona gecip boş bakan gözlerle oturdu.Sehpanın üzerinde telefonu çalıyordu ekran ışığına gözlerini dikti.Murat yazıyordu ekranda.O haline rağmen sığınacağı tek yerdi Murat'ın kalbi; eğildi,telefonu açtı.Ağladığı sesinden belli oluyordu.
-Efendim murat!
Murat afalladı yarım saat önce konuştuğu şen şakrak sevdası simdi ağlıyordu.
-Sevdam n'oldu ? Neden ağlıyorsun?
-Murat birşey sorma lütfen! Konuşacak gücüm bile yok,
-Var birsey var anlat dinlerim kim üzdü benim güzel gülen sevgilimi?
-Önemli birşey değil gercekten.
-Sevda kızıyorum ama anlatır mısın? Bilmek istiyorum.
Daha fazla dayanamadı döküldü sözcükler dilinden;
-Sana bahsetmistim oyunda sevgilin varmı diye sorduğun gün,yeni ayrıldık demiştim.
-Eee n'olmuş ona ?
-Benim babam bencilin teki,parası olmasa kimse yüzüne bile bakmaz belkide... Eski sevgilim Mehmet'e kardeşim Seda'yı verdi.Bile bile anlıyor musun? Kardeşim de bile bile kabul etti.Peki onları anladım ama hazmedemiyorum,Mehmet nasıl bunu yapar bana? ... Bu hafta sonu da düğün yapacaklarmış.
-Böyle birşey nasıl olur? Midesi yok mu bu adamın? Sende bu adam icin mi üzülüyorsun Sevda? Aklın hâlâ onda değil mi?
-Ne alakası var Murat? Anlat dedin anlattım onca seyden bunu mu çıkartıyorsun.Benim yerimde kim olsa buna üzülür.
-Üzülmez Sevdam,sevmeyen birisi ne yaparsa yapsın der.Sen ise perişan olmuş hâlâ bu adam için gözyaşı döküyorsun.Bitsin olur mu? Benim sana ne zararım ne de yararım olur.Uzaktayım ağlıyorsun,yararım olmuyor,gözyaşını silemedikten sonra ne işe yarar konuşmamızın?
Murat kapattıktan sonra telefonu;Murat'ın söylediklerini düşündü.Üstelik bitirmesi herseyden daha çok yaktı canını.Bunu hissetti,Ayrıydı cok ayrı bir yanmaydı bu hissettiği.Biraz önce ki ağlamasına neden olan acıdan daha fazlasını hissetti.Onsuz günler geçmeyecekti.Sesini duymak için günde üç,beş kere aradığı oluyordu.Simdi ise onsuz kalmak,Kızgın ateşlerde yürüyormuş hissini vermişti,Kürtaj yaptıran bir kadının; içinden her parça kopuşunda hissettiği acıyı hissettirmişti.Kaç gün dayanacağını ise bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benim Çıkmaz Sokağımsın
ChickLit***Hikayeden Kesitler*** Kabullendim; Hemde her gün gözyaşı döke döke kabullendim. Etimi koparıyorlarmış gibi acı cekerek... Saç tellerimi tavana asıp sallandıyorlarmış gibi... Kabullendim..! Sende ki ben demişti murat. Sevda ve sevdiği adamın çares...