***Sanal Aşk***

29 10 0
                                    

Sevda sabah uyandığında ilk defa okula yetişmek icin telaş yapmayacaktı.Sude'yle kahvaltı yaptıktan sonra valizlerini hazırlamaya koyuldular.Sevda nasıl gidecekti Mersin'e geceden beri bunu düşünüyordu.Mersin'e biletini saat beş'e bulmuştu.Daha cok vakti vardı.Hazırlandıktan sonra bilgisayarı açıp oyuna girdi.Murat anında oyun isteği yolladı.Kabul etti ve oyuna başladı.
-selam Sevda nasılsın?
İyiyim dese yalan olurdu.
-Ölmedim yaşıyorum.
-Ölmek Allah'ın emri sen çok yaşa... yazdı murat.
Oyundan sonra MSN'den devam etti murat.
-Neler yaptın dün konuşamadık?
-Evet.Mezuniyet balosu vardı murat oraya gittim.
-Mezun oldun yani aferin.Tavlada iyi degilsin ama derslerde iyisin demekki.
Sevda istemeden güldü.Murat'ın bu tavırları hosuna gidiyordu.En azından sahte degildi.Dobra ve matrak birisiydi.
-Gülme emojisi attı ve demekkiii ... yazdı.
-Sen gülmeyide mi biliyordun cadı.
Cadı kelimesi Sevda'ya sempatik gelmişti.Kafası iyice dağılmıştı.Sanki dün aglayan kendi degilmis gibiydi.İster istemez murat güldürmeyi başarıyordu.
-Ara sıra şaşırıp gülüyorum evet...
-İyi bakalım öyle olsun.
-Olsun bakalım murat bey! Musadeni istiyorum çıkacağım.
-Aaa! Daha yeni gelmiştin.Nereye yine?
-Malum okul bitti.Mersin'e döneceğim.
-Ana ocağına gidiyorsun yani.Yolun açık olsun cadı.
Sevda'ya taktığı lakap gibi olmustu "cadı" kelimesi.Bundan Sevda rahatsız olmamıştı.
Bilgisayarı da kapatıp,cantasına koyduktan sonra yurttaki arkadaşlarıyla tek tek vedalastı.Mezun olanlara is hayatında şans,kendinden küçüklere de derslerinde başarı dilemişti.
Taksi geldi aslında cok vakti vardı ama Sude otobüsünün daha erken olması nedeniyle kahvaltıdan sonra vedalaşıp çıkmıştı.Yalnız kalınca duvarlar üstüne üstüne gelmişti.Biraz erken gidecekti otogara.Yol boyunca kaldırımı takip etti,yola baktı,etraftaki ağaçlara..
"Buraya ilk geldiğim gün yalnız hissetmemiştim kendimi,yol boyunca Mehmet'le mesajlaşıp,konuşmuştuk.Şimdi ise; yapayalnız hissediyorum kendimi.Ne zormuş böyle kalmak...
Onun icin Mersin'e gitmek cok zor olacaktı.Ama gitmek zorundaydı.Biran önce ataması çıkınca,uzak bir yere gitmek istiyordu.Tek temenniside buydu kendi hakkında.Bir parca aklına birkac saat önce konuştuğu murat geldi.Onu daha hiç görmemişti.Ama farklı birsey hissediyordu ona karşı.Onunla konuşurken farketmedende olsa gülebiliyordu.Acaba sesi nasıl,görüntüsü nasıl? Bunları düşünüyordu.İcinde acayip bir merak vardı Murat'a karşı.
Otogara gelmişti.Hava gayet iyiydi,Mersin kadar insanın beynini şoklayan bir sıcak olmasada,ılıktı Trabzon.Rüzgar yüzüne ılık ılık değiyordu.Saat'e baktı daha bir saati vardı.Burada ne yapacaktı tek başına.Sonra otogarın karşısındaki cafeye gecti.Kendine bir orta şekerli Türk kahvesi aldı.Bilgisayarı acıp MSN'e baktı.Murat cevrimiciydi.Kiminle konuşuyor acaba diye düşündü.Sonra; " banane bundan,kendine gel Sevda iki günlük konuştuğun adamı mı sorgulayacaksın baska derdin yok gibi.." dedi.
-Hosgeldin Sevda
Sevda;Mesajı görünce tebessüm etti.
-Hoşbulduk murat
-eee Mersin'e gidecem demistin.Benim MSN dükkandaki bilgisayarda açık kalmış.Seni çevrimiçi yakalayınca yazayım dedim.
Söyledigine göre murat biriyle konuşmuyordu,anlam veremedi ama içi rahatlamıştı.
-Otogara geldim yarım saat kaldı otobüse bekliyorum.
-Sana bakan varsa söyle geleyim (gülme emojisi)
Sevda bu sözden bircok anlam çıkartabilirdi ama zamanı azdı.
-Neden? Boş zamanında badigartlık mı yapıyorsun?
-Yok canım sana özel genc bir bayansın ee meslekte var.Sanada iyilik yaramıyor cadı.
Sevda kızması gereken seylere bile burada Murat'a kızamıyordu.Sanki yıllardır tanıyormuş gibi hissediyordu.Cok cabuk samimi olmuslardı.Neredeyse hafta sonları her vakit oyunda veya MSN'de konusuyorlardı.
-Tesekkürler almayım.Ben kendimi korurum.
-İnatsın,öyle olsun gadalarını aldığım.
Bu kelimeyi ilk defa duymuştu Sevda.
-Gadalarını almak ne demek? Bizim orada hiç duymadım da...
-Dertlerini ben alayım diyorum.Siz bilmezsiniz tabi...
Sevda Murat'ın bu huyunu beğeniyordu.Diğer erkekler gibi kız tavlamaya çalışmıyor.Neyse oydu herzaman,Doğal bir yapısı vardı.İcten içede Murat'ı merak ediyordu.
Saate baktı neredeyse yirmi dakikası kalmıştı.
-Ben çıkıyorum murat.Otobus gelir birazdan iyi gunler.
-iyi yolculuklar cadı unutma beni.
Bilgisayarı kapattı,hesabı ödedi ve perona dogru gitti.Yirmi dakikaya yakın orada bankta bekledi,otobüs geldi cam tarafından aldığı bileti çıkarttı ve koltuga oturdu.
Hostes;Biletleri kontrol ettikten sonra yola çıktılar.
Gece oldugunda dinlenme tesisinde inip yemek yedi.İnsanların kalabalığı dikkatini cekti.Herkes bir yerlere çeşitli umutlarla gidiyor ama benim icimde bir damla umut yok diye geçirdi içinden.Yol boyunca camdan etrafa baktı.Gece üç gibi uyuyabilmişti.Uyandığında Adana otogarında durmuştu otobüs.Orada inen yolculardan sonra mola vermeden Mersin'e devam etti.Adana'ya karşı soğuktu,bu soğukluk Mehmet'in orada göreve başlamasıydı.Orda oldugunu bildiğinden Adana'ya kızıyordu kendince.
-Sayın yolcular mersine gelmis bulunmaktayız.Bizimle seyahat ettiğiniz icin tesekkur eder iyi gunler dileriz.
Hostesin sesinden sonra;Çantasını bagajdan almaya indi.Ayakları geri geri gidiyordu sanki.O eve gidip Seda'nın yüzünü görmek istemiyordu.Ama ne olursa olsun onun karşısında güçlü durmaya karar verdi.Utanması gereken Seda ama o utanmaz diye söylenip durdu içinden.Eve geldiğinde en son bu yazlık evden baygın çıkmıştı.Daha sonra eve giremeyip hastaneden çıkar çıkmaz Elif'in yanında kalmıştı,bunlar aklına geldi.Beyaz otomatik kapının önünde durdu,kafasını kaldırıp eve baktı.
"Deprem olsa sende yıkılırsın.Ben o depremi yasadım ve yıkıldım" dedi.
İçeriye girerken oraya yabancıymış gibi hissetti.O yuzden anahtarı olduğu halde zile bastı.Kapıyı Zeynep hanım açtı.Sevda'yı görür görmez suclu bir yüz ifadesiyle sarıldı,öptü.
-Hosgeldin sevdam seni cok özledim.
Sevda iceri girdi,Zeynep hanımın ellerini öptü.
-Merhaba anne nasılsın?
Hosbulduk diyemedi.Hicbir sey hoş görünmüyordu gözlerine.
-Cok şükür kızım,asıl sen nasılsın?
Salona gecip oturduktan sonra konusmaya devam ettiler.
-Bilmiyorum anne,nasıl oldugumu bende bilmiyorum.Bana neden sözlendiklerini söylemedin?
-Yavrum orda ellerin memleketinde duy istemedim.Nasıl olsa gelecektin.Seni üzmek istemedim.Sen nerden duydun? Yoksa Seda mı?
-Orada veya burada ne önemi var nerde üzüldüğümün anne.Senden duymak isterdim.Elif'le konuştuğumda söyledi.
-Keske bilmeseydin,engel olamadım kızım.Baban tutturdu,Seda istedi.Annen iki delinin arasında ne yapsın?
-Neyse umrumda değiller.İkisini de görmek istemiyorum.Buraya seni görmeye geldim.Ben merkezdeki evde kalmak istiyorum anne.
Zeynep hanım üzgün yüz ifadesiyle;
-Ne deyim sevdam burda dur desem olacakları biliyorum.En iyisini sen bilirsin.
Sevda odadaki eşyalarından da toplayıp cantasına yerlestirdi.Amacı Seda'yla karşılaşmadan çıkmaktı.Aler acele park yerinde bir sene kendini bekleyen kan kırmızı arabasına binerek merkezdeki eve dogru yola çıktı.
Geldiğinde ev kapkaranlıktı,pencereleri ve perdeleri açtı.Kahve yapıp balkona çıktı.Masaya da bilgisayarı koyup MSN'e girdi.Murat çevrimiçi degildi.Kahvesini içerken gözüde bilgisayarın ekranındaydı.Murat yarım saat sonra çevrimiçi olmustu,Görünce yazmasını bekledi.
Ama murat yazmadan tekrar çıktı.
Kendide kalkıp bir duş aldı.Elif'i aradı.
-Merhaba Elif nasılsın?
Elif universitedeydi henüz onların son sınavları bu hafta yapılacaktı.Gelmesine iki hafta vardı neredeyse;
-Yorgunluktan bittim.Son sınıf diye canımıza okuyorlar canım.Sen ne yaptın? Nerdesin?
-Mersindeyim,merkeze geldim.Buradaki evde kalacağım.Sedayla karşılaşmak istemiyorum.
-En iyisini yaparsın.Seytan görsün onun suratını.Beni dün Mehmet aradı.Utanmadan seni sordu.Bende Seda'yla mutluluklar deyip kapattım suratına.
-Anladım.İnan artık üzülmüyorum.Daha fazla ne kadar üzülünür onuda bilmiyorum.Daha beni neden soruyor,yasarken öldürdü ve gömdü zaten beni.
-Tahmin edebiliyorum Sevda,lütfen kendini üzme!
-Denerim! Sana sınavda başarılar Elifcim görüşmek üzere kendine iyi bak.
O sıra murat tekrar çevrimiçi olmustu.Bu sefer;
-Sevdaaa
Yazmıştı.
-Efendim muratt
-Gittin mi Mersin'e?
-Evet murat mersindeyim.
-Sevda senin numaran yok mu?
Sevda sasırdı.Numarasını isteyecekti belli,anında verse " ne meraklıymış " der diye biraz naz yapmayı düşündü.
-Var tabiki neden sordun?
-Varda bende yok gadasını aldığım.İnmisin cin misin ne bileyim?
Sevda yine güldü,son cümlesi tuhafına gitmişti.
-Dogrudur,ama ben herkese numara vermiyorum Murat bey.!
-Vermeyecen yani?
-Evet veremem kusura bakma seni daha tanımam lazım.
-Tüh ya! Bende bugün sesini duyarım diye heveslenmiştim.Dedigin gibi olsun bakalım.
-tamam anlayışın icin sagol.
-Ben murat,yarışmaya Kayseri'den katılıyorum,yas 30 cocuk yok,bekar,insaatcıyım bu kadar yeterli mi Sevda hanım ?
Sevda sesli güldü.Bu adam deli olmalı,nereden buluyor böyle seyleri diye düşündü.
-Alemsin peki veriyorum numarayı.
-....5677
-Musaid misin? Arayım mi?
-Arayabilirsin peki.
Büyük gündü aylardır sesini duymadan yazışarak konuştuğu adamın sesini ilk defa simdi duyacaktı.
Telefon çalıyordu,açmaya eli gitmiyordu.İlk defa konuşacağı biriydi sonucta heyecanlanmıştı.
Nihayet acıp
-Efendim.
Diyebildi.
-Merhaba cadı ne yapıyorsun?
Yazışırken oldugu gibi konuşurken de samimi ve doğaldı.
-iyiyim evdeyim seninle yazışıyordum.Sen ne yapıyorsun?
-Bende sesi güzel mi güzel bir bayanla yazışıyordum.
-Teşekkür ederim,seninde sesin fena değil deyip güldü Sevda.
-En azından kötü demedin canım oda iyi.
-Neyse ben kapatsam yanlıs anlamazsın degil mi?
-Sabaha kadar konussan dinlerdim.Ciddiyim sesin cok güzelmiş.Tekrar tesekkürler görüşürüz.Bizede bekleriz.
Murat sonunda yine bir espri patlatmıştı.Sevda sesli güldü ve iyi günler dileyerek kapattı.
Tuhaf hissetti;Mehmet'ten sonra ilk defa baska birisiyle konusmustu.Murat farklıydı,onunla konuşurken yazışmada hissettiği gibi sesinde de bir yakınlık hissetmisti.Yoksa istemeden Murat'ın sularına mı kapılıyor bilmiyordu...

Sen Benim Çıkmaz SokağımsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin