Ekrem bey eski eşi Zeynep hanımı aradı.
-Zeynep yarın hazırlık yapın Seda'yı görmeye bir aile gelecek,tanıdığım,iş yaptıgım bir dostumun yeğeni,gördüm cok efendi okumuş polis olmus.Suan Adana da çalışıyormuş.
Zeynep hanım gözlerini belertti,sanki Ekrem bey karşısındaymış gibi...
-Ne diyorsun sen Ekrem bey,bu kararı sen tek basına veremezsin.Hep sustum ama bu dedigine susamam.Seda'ya sormadan nasıl böyle birseyi dile getiriyorsun?
-Zeynep ,Seda'ya sorup ne yapacaksın yaşı olmuş 23 is yok güç yok dışarılarda gezip duruyor.Adam efendi yakışıklıda kendisi yarın görsün yok demeyecek bak görürsün.
Zeynep hanım cevap bile vermeden kapattı telefonu.Salona gecip Sevda'nın yanına oturdu.Sevda yüzünden anlamıştı benzi atmıştı Zeynep hanımın;
-Anne hayırdır kötü bir haber mi var yoksa? Yüzün sapsarı?
-kötü mü iyi mi bilmiyorum Sevda,baban aradı Seda'ya görücü getirecekmiş yarın.Dostumu ne varmıs onun yeğeni polis dedi.Kızdım,karşı çıktım ama baban biraz olsun haklı gibi...Evlenip yuvasını kursun belki aksiliği de geçer.
Sevda kaşlarını çattı pür dikkat annesini dinledi,
-Anne! Bu düşündüğünüz çok saçma bu devirde ne görücüsü,hem Seda'ya sormak lazım.Belki kafasında baska biri vardır ne biliyorsunuz da elin adamını getirip bunla evlen diyeceksiniz kıza.
-Yok kızım kimseyle konuşmuyor biliyorum.Hayatında birisi olsa söylerdi.Simdi asıl mesele bunu Seda'ya nasıl diyeceğiz.
-Siz bilirsiniz karısamam ben odasında Seda gidip söyle.
Zeynep hanım kalktı,aklında diyeceklerini topladı ve Seda'nın odasının kapısını çalıp içeriye girdi.
-Seda musaid misin kızım.Seninle birsey konusmam gerekiyor.
Seda kulaklığını çıkartıp;
-Gel anne.
Zeynep hanım yatağın ucunda oturan Seda'nın yanına oturdu.Derin bir nefes aldı.Seda'yı tanıyordu,ona birsey anlatmak savaşa gitmek gibiydi.Yakar,yıkar etrafı diye düşündü.
-Biraz önce baban aradı.Babanın arkadaşının yeğeni varmıs polis diyor yakışıklı diyor.Seni görmek icin yarın ailesiyle geleceklerini söyledi.Sen ne dersin bu işe kızım?
Seda ayaga fırladı,elindeki telefonu çarparak masaya bıraktı,
-Ne demek bu senden sıkıldık defol git! Mi diyorsunuz bana,tanımadığım bir adamla nasıl evlendirmeyi düşünür bu babam,sen neden birsey demedin?
-kızım dedim demez olur muyum?
-Tamam gelsinler.
Zeynep hanım şaşkınlıkla seda'ya baktı.Bu kadar kolay kabul etmesini beklemiyordu.
Odadan sessizce birsey demeden çıktı.
Sevda odasına gecmisti.Zeynep hanımda kolları sıvazlayıp yarın icin pastalar,börekler yapmak icin mutfağa gecti.
Sevda gelen mesajların hiçbirine cevap vermiyordu.Yarın Mehmet'i görünce dünyası başına yıkılacaktı.
Sabah oldugunda Emine hanım oğlunun siyah takımını ütüledi.
Aksam 7 gibi Mehmet'in dayısı geldi.
Dayısı yola çıktıklarında Mehmet henüz orada ilk askı Sevda ile karşılaşacağını bilmiyordu.Mersindeki evde değillerdi Sevda ve ailesi.Haziran'ın ilk haftası yazlığa geçerlerdi.Simdi de Ayaş'taki yazlıkta mehmetleri bekliyorlardı.Zeynep hanım,Sevda ve Seda hazırlardı.Ekrem bey de yeni gelmiş Misafirlerini bekliyorlardı.
Seda istemesed bile heycanlıydı,ilk defa bir erkekle ciddi düşünecekti.Daha önce sevgilileri olmustu ama bu denli ciddi olmamışlardı genelde iki veya dört ay konusup ayrılıyorlardı m.Ekrem bey terastan seslendi.
-Zeynep; geldi misafirler.Diyerek Kapıyı açan Zeynep hanımın yanında durup gelen msafirlerle tokalaşarak.
-Buyurun hosgeldiniz.
Önce Dayısı,sonra Mehmet ve Emine hanım;
-hos bulduk diyerek salona geçtiler.
Zeynep hanım;Sevda'dan Mehmet'i cok dinlemişti fakat görmeye fırsatı olmamıştı.Eğer bilseydi böyle bir şeye izin vermezdi.Seda mutfaktan çıkıp Emine hanımın elini öptü.Mehmet ile dayısına da kafasıyla hosgeldiniz diyerek mutfağa gitti.Seda Mehmet'i ilk görüşte beğenmişti.Neredeyse babasına tesekkür edecekti.Mehmet Seda'ya alıcı gözle bakmamıştı simdiden yaptığından pişmanlık duyuyordu.Büyük bir öfkeyle Geri dönülmez bir yola girmişti.Sevda odasından çıkmadı,sevdigi adam salonda kardeşine görücü gelmişti ama O herseyden habersiz odasında oturuyordu.Yazlık evleri dubleksti Sevda'nın odası merdivenden çıkınca karşıdaki ilk odaydı.Emine hanım;
-Daha nasılsınız? İyisiniz insallah!
-Sagolun iyiyiz efendim siz nasılsınız?
-Elhamdulillah yaşlandık artık tek isteğim oğlumun mürüvvetini görmek dedi.
Zeynep hanım müsade isteyerek Sevda'nın yanına gitti.
-Kızım gelmiyor musun? Misafirler geldi bir hosgeldin de istersen.
-Anne inan hic halim yok gelmesem olur mu?
-Ayıp kızım yanımızda oturmasan bile hosgeldin desen.
-Tamam geliyorum birazdan anne.
Sevda hazırlandı odasından çıkıp salona geldiğinde sabah gözlerini hastane odasında açmıştı.
Salona girer girmez Mehmet'le göz göze gelip,bayılmıştı.Gece hastanede kendine geldiğinde sinir krizi geçirmişti,dünyası başına yıkılmıştı,annesine uyandığında sadece
-Mehmet o anlattığım yerlere göklere sığdıramadığım Mehmet,evlenmeye karar vermiş Seda olmasa baska bir kadına yine gidecekti.
Diyerek hastanede çığlıklar atmıştı.Seda ve Ekrem bey'de olayı az cok anlamıştı.Mehmet saat beşte hastaneye geldi.Sevda'nın yatırıldığı odaya geldi.Zeynep hanım kantine gitmek icin dısarıya çıktığında Mehmet'le karşılaştı.
-Sakın Sevda'ya görünme,buradan git hemen...
Diyerek kantine çıktı.Mehmet birsey diyemedi fırsat da vermemişti Zeynep hanım.Ama Mehmet Sevda'yı görmek icin gelmişti.Görmeden gitmeye niyeti yoktu.Odanın kapısını sessizce açtı,Sevda uyuyordu ağlamaktan gözlerinin altı mosmor olmustu.Sol kolunda serum takılıydı.24 saattir sakinleştirici ilaclar veriliyordu.Mehmet utançla yanındaki refakatçı koltuğuna oturdu.
-Sevda ben geldim.Sana ne desem beni affetmezsin,ayaklarına kapansam artık suratıma bakmazsın.Sana karşı ön yargılarım için it gibi pismanım.İnan amacım baska kadını sevmek degildi.Senden sonra nefes almamın bile bir anlamı olmadı.Senin beni sevmedigini düşünerek deli olmustum.Ne olur uyan ve bana bak,pişmanlığımı gözlerinle gör,bana istediğin sitemi et,küfret,ama böyle çaresizce yatma diyerek saçlarını okşadı.
Ayağa kalkıp kapıya doğru yürürken,
Kısık sesle;
-Gitme...!
Dediğini duydu.Ayakları oldugu yerde çakılı kaldı,arkasını döndüğünde Sevda yarı baygın Mehmet'e bakıyordu.
Yüzüne uzun süre bakamadı.
-Sevda özür dilerim çok özür dilerim.
Diyerek ellerini tuttu.Sevda uzun süre uyutulması nedeniyle gözlerini tamamen açamıyordu.Zorla sesler çıkıyordu ağzından.
-Suss...Ben istemiştim baska biriyle Mutlu olmanı,buna hazır değildim.Kardesime görücü geleceğini asla bilemezdim.Bunu bana nasıl yaptın?
Diyerek gözyaşlarına hakim olamadı.Kıpırdamadan olduğu yerde uzanmış pencere tarafına bakıyordu.Mehmet'in yüzüne bakmamaya gayret ediyordu.
Mehmet;
-Bana ne desen haklısın,baska birini sevmeyi düşünmedim.Hersey bir Tesaduf Sevda.Sana yemin ederim o kızın kardeşin oldugunu bilmiyordum.
Sevda;Mehmet'in ellerinin arasından ellerini cekti.
-sen yokken bu sekilde ruhen düşmüştüm.Ama ayaktaydım bedenim yıkılmamıştı.Şuan birdaha kalkabilir miyim bilmiyorum.Ama bana iyi ders verdin.Babam çocukluğumu sen gençliğimi çaldın.Şimdi istedigin herkesle evlenebilirsin.Ben belki yine kalkarım ama seni sevmekten düştüğüm yerde vazgectim.Madem Seda'yı görmek için geldin,onunla evlen.Beni öldü kabul et.İnan ölmek yasamaktan daha iyi...
Bu sözler Mehmet'in kalbine ok gibi oturmuştu.Sevdiği kadın sayesinde kendinden vazgeçmişti.Bu sefer tamamen bitmişti hersey.Onu bir zamanlar sitemle anlattığı babasıyla bir tutmustu.Odadan kafasını bile kaldırmadan çıkıp gitmisti.
"2 Ay sonra"
Sevda; okula başlamıştı.Bu sene mezun oluyordu.24 yasında belkide bir sene atama beklese 25'inde öğretmen olarak kendi hayatını kuracaktı.Aşk'a inancı kalmamıştı.Mehmet bunu yaptıysa herkes daha neler yapardı.Elif'te bu olanlardan sonra Mehmet'le bütün irtibatını kesmişti.Sevda ve Sude oda da oturuyordu.Sevda kitabını okuyordu,Sude de her zaman bos vaktinde yaptığı gibi internetten tavla oynuyordu.Sevda kitabı bıraktı.
-Sude ne anlıyorsun hergün bu oyunlardan ?
Sude güldü;
-Öyle deme farklı sehirlerden adam akıllı birileride oynuyor bazen denk geliyor arkadas oluyoruz.Mesela biri var şuan Kayseri'de murat adı.Herkes konusmaya çalışır genelde kac senedir oynuyorum ama bunun gibi aksi bir adam görmedim.
-Bana göre değil hiç bol sans sana.
-Sevda şu adamı yenemiyorum iki kere oynadık dalga gecti benimle,sen biliyordun değil mi tavla oynamayı?
-Bilirim.Lisede arkadaslarla oynardık.
-O Zaman gel şunu bir yenelim kıl oldum adama diyerek güldü.
-Tamam deneyelim uzun zamandır oynamıyorum dedi.
Bilgisayarın basına gecti,Sude de yanına sandalye cekip oturup oyunu izledi.
İlk el Sevda yendi. Murat bey sohbete;
-Fena degilsin öğrenmişsin yazarak gülen emoji gönderdi.
Sevda ise;
-Senden iyi olduğum kesin...
-Hiç sanmam hile yaptın.Kesin zar tuttun.
Sevda dedigine güldü Sude'ye dönüp
-Konuşmuyor dedigin adam bu muydu?
-Ben şok ben iptal... bir kelime yazmazdı normalde.
-Aslında kafa dağıtmak için cok iyi birseymis bu oyun.Banada nik açabilir miyiz?
-Tabiki açalım canım.
Sevda;günden güne Mehmet'i aklına getirmemeyi başarıyordu.Onceden her saat hatırlardı.Sevgisine güveni sonsuzdu çünkü;simdi ise kendine ihanetin kazığını atmış gibi hissediyordu.Ona karşı herhangi bir duygu yoktu icinde.Artık ona kızmıyordu,daha cok mezun olup mesleğine odaklı hayaller kuruyordu.Aşkı bir sandığa kilitleyip anahtarını da yok etmişti adeta...
Sude;Sevda'ya da bir nik kurdu.Sevda kendi bilgisayarına oyunu yükledi.İkisi ayrı bilgisayardan bu oyunu oynamaya devam ettiler.Yendikce Mutlu oluyorlar,yenildiklerinde de hırs yapıyorlardı.Bu tür oyunlar gençler için bir bağımlılıktı.Sevda vize haftasını atlatıp tekrar oyunun başına geçmişti.
Tesadüf olarak gecen hafta Sude'nin bilgisayardan oynadığı murat oyuna davet etmişti.Kabul etti oyuna başladılar.İkisi;
-Bol şans diledi.
İlk el'i murat kazandı.Sonra;
-Selam Sevda
-Selam murat!
-Nereden Sevda? Yaş kaç?
-Mersin 24 yaşındayım.Siz?
-Kayseri 30 yaş.Memnun oldum bu el yine ben alırım hic yorulma diyerek gülme emojisi attı.
Sevda içinden,Sude'nin dediği kadar var.Egolu aptalın biri diye geçirdi.
-Bu kadar emin olma göreceğiz.
-Görelim bakalım.
-MSN Var mı Sevda?
-var?
-Adres verirsen oradan konusalım.
Sevda önceden olsa hiçbir erkekle konusmayı kabul etmez böyle birsey ona teklif bile edilemezdi.Ama şimdi tamamen intikam duygusu vardı icinde.Aşkın yerini kin almıştı.
-tabi vereyim olur.
Diyerek adresini gönderdi.
Daha sonra MSN'den sohbet etmeye başladılar.Hafta sonu yemek yedikten sonra Sevda oyunu açtı ve ilk oyun isteği gönderen kişiyi kabul edip bir Kaç el oynamaya başladı.Murat çevrimiçi degildi.Daha sonra baska biriyle daha oynarken,murat MSN'den;
-Merhaba! Sevda oyundasın sanırım?
-Evet.
-İyi
Sevda bu tavrı algılayamadı.Sadece kısa ve net "iyi" yazmıştı Murat.Bunun altında trip vardı,birazda kıskançlık...
-sen neler yaptın? Bu arada çalışıyor musun?
-Evet inşaat sektöründeyim.Sen ne yapıyorsun?
-Okuyorum.Trabzon'da üniversite yurdundayım suan.
-Hmm.. ne okuyordun?
-Sınıf öğretmenliği.
-Vay güzelmiş.
Sevda annesinin aramasıyla bilgisayara ara verdi.
-Efendim Zeynep sultan.
-Nasılsın sevdam? Ben aramasam sen hic aramıyorsun.
-Sınav haftasıydı anne,kusura bakma vaktim olmadı.
Zeynep hanım tedirgindi böyle birseyi nasıl söylerim diye düşündü.
-Sevda birsey demem lazım ama söz ver yine hastanelere düşmeyeceksin,kendini harap etmeyeceksin annem.
-Söyle anne orada yaşadıklarımdan sonra kimse için üzülmemem gerektiğini ögrendim.Dinliyorum.
-Baban;Seda icin hâlâ Mehmet'i düşünüyormuş.Seda dünden hevesli,bu konuda ben tamamen karşıyım ama sözümü dinleyen yok.
Sevda ellerini yumruk yapıp sıktı.Tırnaklarının izi çıkmıştı avuçlarına.
-Tamam benim için sorun yok.Ne yaparsa yapsınlar mutluluklar onlara.
Diyerek telefonu kapattı.
Ölseydim dedi içinden.
Ölseydim o akşam ölseydim bunları duymayacaktım.Bu kadar mı basit?Benimle hayal ettiği evliliği simdi kanımdan biriyle yasayacaksın mehmet.Nerde pişmanlığın? Hani hic birzaman vazgeçmezdin? Tek çaren ben yokken yuva kurmak mıydı? Hiç mi hatırı yoktu sevgimin.Burnumun dibinde yuva kuracaksın yazıklar olsun!
Bu sözleri söylerken son kez Mehmet için gözyaşı akıtıyordu.Kendi kendine yemin etti,bir daha ağlamayacaktı.Yüzünü yıkadı,bahceye çıkıp hava aldı.Odaya geldiğinde açık bıraktığı MSN'de bir kac tane mesaj gelmisti.Hepsi Murat'tandı,
-Sevda sesin çıkmıyor? Nereye kayboldun?
-Piştttt...
-Sevdaaaa
Ben çıkıyorum.
Mesajları okudu.
-Murat ozur dilerim isim çıkmıştı,yazamadım görüşürüz.
Diye cevapladı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benim Çıkmaz Sokağımsın
ChickLit***Hikayeden Kesitler*** Kabullendim; Hemde her gün gözyaşı döke döke kabullendim. Etimi koparıyorlarmış gibi acı cekerek... Saç tellerimi tavana asıp sallandıyorlarmış gibi... Kabullendim..! Sende ki ben demişti murat. Sevda ve sevdiği adamın çares...