Bölüm-19 "Ortanca"

28 16 0
                                    

Anahtarı eline verdikten sonra arabayı kitledi. Arabayı çalıştırdıktan sonra okuldan çıktık. Neden kitlediğini hala anlamamıştım doğrusu. Yolda seyir halinde giderken oldukça hızlıydı. Emniyet kemerini takmıştı. Üzerime bakıp takmadığımı görünce;

"Sofia, kemerini takar mısın?"
"Unutmuşum özür dilerim."
"Bir daha unutma lütfen."
"Pekala."

Kısık sesle söylediğimi farkedince yüzüme bakmaya başladı, ilk bakışta ciddi olsa da sonradan yavaş yavaş gülümsemeye başladı. Yola bakmak yerine bana baktığına panik olmuştum.

"Steve! Önüne bak."
"Tamam tamam korkma önüme bakıyorum" deyip kafasını çevirdi. Ilk başta bu çocuktan o kadar çok korkuyordum ki bırakın arabasına binip onunla dışarı çıkmayı, onunla aynı ortamda bile bulunmayı istemezdim. Steve'in bu sıcacık davranışları bana karşı hislerinin olduğunu gözler önüne seriyordu. Yanındayken istemsizce huzurluydum. Onu bu kadar severken ona olaylar için tepki göstermemek için kendimi zor tutuyordum. Nihayet söze girdim.

"Neden kavga ettiniz?"
"Sen gittikten sonra arkandan koşacaktım, onun yanımda olduğunu görmedim. Kolumdan tutup yüzüme yumruk attı. Afallamıştım. Farketmedim onun olduğunu, savunmasızdım. Onu kendime doğru çekip kafa atacakken beni tutan ve Aramıza girip, bizi ayırmaya çalışan Tommy oldu. Sonra Emmett, Patrick, Josh hepsi bizi ayırmaya çalıştı. Bana neden vurduğunu bile bilmiyorum açıkçası. Normal zamanda kimsenin bana gücü yetmezken bu çocuğun bana  nasıl böyle vurduğunu anlayamadım doğrusu."
"Onun adına senden özür diliyorum. Neden böyle davrandığını bilmiyorum."
"Sofia, senin değil onun özür dilemesi gerekiyor!"
"Biliyorum. Üzgünüm ama o böyle biri değil biliyorsun."
"Robert'ın neden onunla böyle kavga etmek istediğini şimdi anladım."
"Sen böyle diyemezsin Steve! Buna hakkın yok!"

Bu hiddetli çıkışımla, arabayı hızla kenara çekti. Korkudan panik olmuştum. Duyduklarımla tüm sinirlerim alt üst olmuştu. Nasıl
Böyle bir suçlama da bulunmuştu? Robert'ın ona ne yaptığını görseydi, böyle düşünemezdi. Robert'ın Jimmy'den sonra bana zarar verdiğini unutmuş olmalıydı.

"Özür dilerim. Öyle söylemek istemezdim. Haklısın, çok kötü şeyler yaşadınız. Sen de o da bunun hala etkisinde olmalısınız. Yoksa neden bana vurmaya kalksın ki üzgünüm Sofia."

Derin bir nefes aldıktan sonra tekrar caddeye çıktık. Bu sefer eskisinden daha yavaş gidiyordu. Az önce yaşananları unutmuş gibi, sorular sormaya başladı.

"Iyi misin? Yerin iyi mi? Istersen koltuğu yatırabilirim? Bu arada acıktın mı?"
"Hayır iyiyim."
"Hadi ama Sofia özür diledim lütfen yüzünü asma."
"Asmıyorum yüzümü. Içerisi kan kokuyor. Ayrıca burnundan pamuklar düştü, gördün mü?"
"Hayır farketmedim, birazdan restorana gittiğimizde değiştireceğim. Özür dilerim. Telefonumu uzatır mısın?"
"Peki."

Telefonunu eline uzattıktan sonra kucağına düşen pamukları işaret ettim. Eline aldı. Pencereyi açıp dışarıya fırlattı.

"İğrençsin."
"Sence ne yapmalıydım, daha iyi bir fikrin var mıydı?"
"Sanırım hayır. Bu arada sesin şimdi daha düzgün."
Kıkırdamaya başladığımda o da gülmeye başladı. Bir müddet gereksiz yere kahkaha atmaya devam ediyorduk. Bu kadar samimi ve yakın olacağımıza ihtimal vermemiştim. Elimde hala gömleği vardı. Gömleğin yakasını bakıp markasını görmüştüm. O arabaya o telefona ucuz kıyafetler giymezdi haliyle. Benim aksime giyinişine, vücuduna oldukça özen gösteriyordu. Vücudu kaslıydı. Bunun belli olması için dar gömlekler giyiyordu. Saçına gösterdiği özeni bana bile göstermezdi. Arada bir elini direksiyondan çekip saçlarına götürüyordu. Parmaklarıyla geriye doğru tarıyordu. Kaşları bile düzgündü bu çocuğun. Sanki özenle yaratılmış gibiydi.

DEHŞETİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin