Bölüm-31 "Tedavi"

23 10 0
                                    

Telefonun çalmasıyla kendime geldim. Bedenimi yavaşça doğrulttum.Üzerim örtülmüş saçımdaki bandana çıkarılmıştı. Muhtelemen uyuyakalmıştım. Yataktan kalkıp telefonuma bakınıyordum. Masanın üzerindeydi ceketim. Cebinden telefonu çıkarıp arayanın kim olduğuna baktım. Bu Tommy'di. Daha fazla bekletmemek için açtım telefonu.

"Efendim Tom."
"Eleanor, nerdesin?"
"Evdeyim, Tom."
"Müsaitsen yanına gelebilir miyiz? "
"Evet tabii ki gelebilirsin. Yalnız kiminle geleceksin?"
"Tinka ile beraber."
"Gerçekten mi?"
"Evet. Biz en geç yirmi Dakika'ya orada olmaya çalışacağız."
"Tamam bekliyorum sizi."

Telefonu kapattıktan sonra aynaya baktığımda saçım başım dağılmıştı. Saate baktığımda saat dört olmuştu. Hemen hemen iki saat kadar uyumuştum. Elbise hala üzerimdeydi. Daha sonra banyoya geçip yüzümü yıkadım, saçımı minik bir topuz yapıp dişlerimi fırçaladıktan sonra odama geri döndüm. Üzerime rahat bir şeyler giydikten sonra çıkarttığım kıyafetleri kirli sepetine attım. Ceketimi ve botumu da dolabıma koyduktan sonra Telefonumla beraber aşağıya indim. Salona geçtiğimde annemler eve gelmişti. Beni görünce gülümsediler. Salona geçip boş olan bir yere oturdum. Fakat hala uykusuzdum. Başımı yastıklardan birine koydum.

"Ablacım uykun mu var?"
"Evet bir tanem uykum var."
"Uyumak istiyor musun?"
"Hayır seninle oynamak istiyorum."
"Ama biz annemle ödev yapacağız. Sen de ödevini yapmalısın."
"Haklısın tatlım ben de ödevimi yapmalıyım."

Hepimizin Kristen'ın bu tatlı hallerine güldük. Ardından babam araya girdi;

"Kristen tatlım, sen burada çizgi film izle olur mu? Biz ablan ile bir konuyu konuşup geleceğiz."
"Peki babacığım."

Kristen'i odada bırakıp anne ve babamla mutfağa geçtik. Babam ile beraber masaya oturduk. Ne konu hakkında konuşacağıma dair en ufak bir fikrim bile yoktu. Umarım Steve konusunda uyarı almazdım. Annem buzdolabından içecek bir şeyler getirip masaya oturdu. Ilk söze giren babamdı;

"Eleanor Sofia, biz Annenle bir uzmanla görüştük. Psikolojik tedavin için. Haftada iki gün boyunca bizim evimize gelecek. Terapin evde devam edecek. Senin merkeze gitmene gerek kalmayacak. Annen hastane havasından bunaldığın için evde olmasının daha doğru olduğunu söyledi. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun kızım? Sana uyar mı?"
"Baba, ben iyiyim. Tedavi edilmemi gerektirecek bir durum yok."
"Eleanor baban haklı tedaviye ihtiyacın var. Bunu kabul etmelisin."
"Anne, baba; yaşadığım şeyler Jimmy'nin ki kadar kötü değildi. Bana orada kötü davranmadılar. Beni kaçıran Robert ve kuzeniydi. Robert yakalandığında biz kuzeniyle sohbet ediyorduk."
"Nasıl yani?"

Şaşkınlıktan fal taşı gibi büyümüş gözleriyle beni dinliyorlardı. Yaşadığım şey o kadar saçmaydı ki anlatmak bile güç istiyordu.

"Bakın, beni bulunduğum yere getirdiklerinde ellerim ayaklarım bağlıydı. Ağzımda bant vardı. Zaten bağrışmalarını duyup kendime geldim. Robert'ın kuzeni Robert'a bağırıp duruyordu. Yaptığının saçmalık olduğunu ve Steve'in onları öldüreceğini söylüyordu.."
"Steve'in bu işle ne alakası var?"
"Evet Sofia, o bir şey mi biliyordu?
"Hayır baba bilmiyordu. Steve'in benden hoşlandığını biliyorlardı. Korkuları bu yüzdendir muhtemelen. Yüzümü çizen Robert'tı. Kuzeni de ona bağırdı durdu sürekli. Robert gittikten sonra da kuzeniyle sohbet ettik. Yaptığından çok pişman olduğunu ve böyle bir işe zorla karıştığımı söyledi. Defalarca kez özür diledi zaten."
"Bak kızım her ne olursa olsun onlar önce Jimmy'e bunu yaptılar sonra da senin vücudunda belki de ömür boyu kalacak olan izlere sebep oldular. Bunun için onlar ne kadar ceza alırsa alsın senin ruhundaki ve bedenindeki hasar asla gitmeyecek. Keza Jimmy'nin de öyle. Anlıyorsun değil mi beni kızım?"
"Evet anlıyorum baba, siz nasıl uygun görürseniz o olsun."
"Canım kızım benim, biz seni de Kristen'i da çok seviyoruz. Sizi koruyup kollamak benim görevim. Bunların yaşanmasını istemezdim ama elimden gelen bir şey olmadı. Özür dilerim."
"Baba lütfen özür dileme. Kimse bilemezdi bunların başıma geleceğini. O yüzden kimsenin canını sıkmasına gerek yok. Babam sıcacık gülümsemesiyle sözlerini tamamladıktan sonra sıra bana gelecek diye düşünürken annem devam etti;

DEHŞETİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin