XXXI.

319 21 12
                                    

Oturma odasındaki koltuğa yayılmış televizyon izlerken duyduğu bildirim sesiyle odağını telefona kaydırdı.

Kimden: Ji Hyun-ah 🐨

"Müsait misin? Arayacağım."

Sae Eun, Ji Hyun'un kafasına bir darbe aldığını düşündü. Ji Hyun müsait olup olmadığını sormazdı. O arardı. Müsaitse açar değilse açmaz düşüncesi onunla olan telefon üzeri iletişimini açıklayan bir düşünceydi. Onu aradı.

"Sae Eu -ie."

"İyi misin?"

"Bunu benim sana sormam gerekiyor. Sen iyi misin? Gece niye aramadın? Aslında ben bir şey tahmin ediyorum. Beni aldattın değil mi?"

Kendi sorusunu başka bir soruyla cevaplayarak doğru cevabı bulan arkadaşının telefonun diğer ucunda neredeyse çınlayan kahkahasını duydu.

"Biliyordum işte. Biliyordum."

"Yapma Ji Hyun."

"Yah. Anlat işte anlat hadi."

"Ben nasıl olduğunu bilmiyorum. Bir anda düşünmeyi bıraktım ve sadece hareket ettim. Zaman durmuş ve sadece o ve onun karşı koyamadığım isteği dışında hiçbir şey yok gibiydi. Etkisi hala sürmesine rağmen her şey çok hızlı gerçekleşti. Başladı ve bitti. Fazla şey..."

"Ne?"

"Sabırsız."

Ji Hyun'un kıkırdamasını duyduğunda yüzünün kızardığını hissetti.

"İki haftada sınırlarını fazla zorlamışsın demek ki," deyip kahkaha attı.

"Ji Hyun. Kes şunu."

"Ee?"

"Ne ee? Bitti işe bu kadar."

"Hiç eğlenceli değilsin Sae Eun. Ben dedikodu yapmak için aradım."

Sae Eun o sırada dün gece olanlarda Ji Hyun'un payını hatırladı. Dişlerini sıkarak tısladı.

"Kırmızı elbise."

"Ne? Hıh? Telefonum çekmi-..."

"Eğer telefonu suratıma kapatırsan sana hiçbir şey anlatmam Song Ji Hyun."

Sae Eun, Ji Hyun'un telefonun diğer ucundaki yutkunuşunu duydu. Ji Hyun derin bir nefes alıp yeniden konuşurken sesi biraz öncekine göre daha düşük bir tondaydı.

"Soyisimle hitap etmesek mi? Geriliyorum."

"Hak ediyorsun. Bana kırmızı elbiseyi giymemi söyledin."

"Evet, çünkü çok güzel bir elbise. Sana da çok yakışıyor biliyorsun hem..." cümlesi Sae Eun'ın araya girmesi ile yarım kaldı.

"Jonghyun bunun senin fikrin olmadığını söyledi. Bu elbiseyi giymemi bana söylemeni o mu istedi Ji Hyun? Bir kere soruyorum."

"Ona mı inanıyorsun? Yirmi iki yıllık arkadaşın olan bana mı?"

"Sana inanmak istiyorum fakat HyunPower'a gözlerimle tanık oldum ben."

"HyunPower mı?" Ji Hyun kahkaha attı fakat içinde bulunduğu durumu hatırladığında kahkahası havada asılı kaldı.

"Tekrar soruyorum. O lanet olası kırmızı elbiseyi giymemi bana söylemeni o mu istedi Ji Hyun?"

"Wow. Tıpatıp aynı cümleyi kurdun Sae Eun. Tebrik ediyoru-..."

"JI HYUN!"

"Aman ya. Evet o söyledi."

Our Season | Jong HyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin