YİRMİ BİRİNCİ BÖLÜM

2K 275 253
                                    

Merhaba canlar!

Bu akşamki bölüm gerçekten sürpriz oldu.

Size de,bana da...;)

Fikir "Renkli kalemler" arkadaş grubumuzdan çıktı.

@Denizzz2,@nill20keskin,@4mevsimBHR,,can arkadaşlarım ,Tolga'yı da yakından tanımamız gerektiğini düşündüler ve ben haklı olduklarına ikna oldum.;)Belki zamanla bu yakışıklı,ama kendini beğenmiş doktorumuzu da anlayıp,sevebiliriz.Olmayacak şey değil...Sevgili  menajerimiz Nil'de tam da öyle olmuştu mesela...

Keyifli okumalar!


                      YİRMİ BİRİNCİ BÖLÜM


Normalde personelle pek muhatap olmayı tercih etmezdi,ama kızın yürüyüşündeki bir şey onu rahatsız etti.Daha doğrusu gıcık etti.Fazlasıyla dik yürüyordu kız,adımlarını kendinden gayet emin bir şekilde atıyordu ve bu da dikkatini dosdoğru ayağındaki şık botlara çevirmesine sebep oldu.

Bot mu?!Beyaz sabolara ne olmuştu?

Tolga durakladı.Burada yeni olmalıydı.Kız onun suratına bile bakmadan yanından geçip giderken,burnuna dolan ferah kokuyu neredeyse mecburen içine çekmiş oldu.

Bu onu daha da sinirlendirdi:

"Hemşire hanım!"diye seslendi buz gibi bir sesle.

Ne var ki kız oralı bile olmadan kliniğin geniş koridorundaki sakin yürüyüşüne devam etti.

"Hemşire!"diye sesini bir oktav yükseltti adam.

Siniri de en azından bir o kadar zıpladı.Zaten sabahki olaydan beri daha tam toparlanamamıştı.

"Sana söylüyorum!Sağır mısın?"

Kız, tokanın zor zapt ettiği belli olan at kuyruğunu sallaya sallaya uzaklaşırken,Tolga hızlı adımlarla peşine düştü ve kısa sürede yetişip,önünü kesti:

"Duymakta zorluk çekiyorsun anlaşılan.Bir daha beni peşinde koşturma!Orada bir dosya unuttum."diye ilerideki bankoyu gösterdi."Salim Altın'a ait.Onu benim odama getir."

Yalandı tabi.O dosyayı oraya yeni bırakmıştı ve ona ihtiyacı da yoktu.

Aslında hemşirelere asla kaba davranmazdı.Daha doğrusu,Tolga kimseye kaba davranmazdı.Mesafeli ve soğuk,evet,ama kabalık onun tarzı değildi.Öyleyse,bu yaptığı da neydi böyle...

"Seni duydum."dedi kız umursamazca."Git dosyanı kendin al."

Ve yoluna gitmeye yeltendi.

"Ama ben doktorum ve sen o dosyayı getirmeye mecbursun."

Sesi gittikçe kavgacı bir hal alıyordu ve bu kesinlikle bir ilkti.

"Hiç sanmıyorum."diye kısılan bıçak soğukluğundaki gri gözler, genç adamı tam anlamıyla çileden çıkardı.

Kız ukalaca:"Kolay gelsin meslektaşım."diye sözünü tamamladı ve beyaz önlüğünü savurarak arkasını dönüp,aynı özgüvenli adımlarla yürüdü gitti.

Tolga'nın gözleri son anda yaka kartına ilişince, olduğu yerde yıldırım çarpmışçasına çakıldı kaldı.

Nasıl ya?!

Uzman doktor?!

Bir anda inanmazlıkla sarsıldı.Bu minyon kız en fazla yirmi iki,yirmi üç yaşında görünüyordu.Stajyer hemşire olabileceğini bile düşünmüştü biraz önce.Kendisi bile ancak bir sene sonra uzman doktor olabilecekken,bu kız bunu nasıl başarmıştı ki?Kendisinden büyük müydü yani...Bir de doktor olması yetmezmiş gibi, bu durumda üstü bile sayılırdı.

CAN'IN MELEĞİ ("YÖRÜNGE "SERİSİ 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin