FRAGMAN ve ÖZÜR

2.3K 186 68
                                    


Merhaba arkadaşlar!

O kadar suçlu hissediyorum ki,nereden başlayacağımı bile bilmiyorum...

Ama tabi  öncelikle hepinize kocaman bir özür borçluyum.Çoğunuz okuduğu için biliyorsunuz,"Gece gelen aşk" hikayesini hızlı hızlı yazıp,bitirmeye çalışıyorum.Aslında Can'la ikisini aynı anda yazarım diye düşünmüştüm,ama sizlerden gelen yoğun talep üzerine ve "Gece gelen" çok uzun olmayacağı için ona ağırlık verdim ve hikaye bitmek üzere.Yakında Can'ın normal rutinine döneriz inşallah.;)

Şimdi buraya gelecek bölümden bir fragman bırakıyorum ve bana biraz daha tolerans tanımanızı ve görseldeki çiçek buketini özür niyetine kabul etmenizi rica ediyorum.;)

Yakında Can'la devam etmek üzere hoşça kalın,sağlıklı ve mutlu kalın.

Sizleri seviyorum...



                                     FRAGMAN


MELEK

"Size bir iyi,bir de oldukça kötü bilgi vermem gerekiyor."

Bugüne kadar hep filmlerde duyup,bazen dalga geçtiğim bu cümlenin bu kadar zalim olabileceğini asla düşünmemiştim.

Ah Allahım,ne olur...

Dua etmeyi denesem de,beynim durmuş,kalbim endişeden ezilmişti sanki.Zaten daha jenital muayene sırasında Oya hanımın yüzündeki değişimden bir sorun olduğunu anlamış,kondurmak istememiştim.Şimdi de kulaklarımı tıkayıp,sadece iyi haberi duymak istiyordum.

"Şu andaki durum ikiz bebek ihtimalini işaret ediyor,ama bunu kesin olarak öğrenmemize daha üç hafta kadar var.Bazen iki fetüsten biri diğerinin gelişimini durdurabilir ve bunun sonucunda iki keseden biri kaybolur.Eğer ikiz hamilelik devam ederse tek ya da çift yumurta ikizleri olup olmadıklarını dokuzuncu haftada anlayabiliriz."

Kadının hafifçe gülümseyerek anlattıklarını dinlerken,içimde inanılmaz bir karmaşanın sürüp gitmesine engel olamıyor,haberin güzelliğini algılamakta güçlük çekiyordum.

"Kötü olan ne peki?Kötü bilgi ne?"diye çığlık atmanın eşiğinde olduğumu hissederken,Can'a bakmaya cesaret edemiyordum.

"Ancak ne yazık ki ortada hamileliğin devamını tehlikeye atan bir durum var."diye devam etti kadın sesini yumuşatarak."Rahim ağızı yetmezliği rahmin kasılmasına sebep olup,düşüğe neden olabiliyor.Eğer bu durumu hamile kalmadan önce tespit etmiş olsaydık,küçük bir ameliyatla bu tehlikeyi ortadan kaldırmış olurduk.Ama şansınız yine de var tabi.Size rahim kasılmalarını engelleyici bir ilaç vereceğim ve bebekleri kaybetmeden on ikinci haftanın sonuna kadar ulaşırsak,rahim ağızına dikiş atarız ve düşük tehlikesini büyük ölçüde önlemiş oluruz.Tüm hamilelik süresini istirahat ederek geçirmek gerekecek bu arada.Tabi erken doğum olasılığı yine olacak,ama bebeklerin yaşama ihtimali de oldukça yüksek olacak."

Doktor hanım susunca oda sessizliğe gömüldü.

Ne hissettiğimi bile anlamaktan acizdim.Zihnimde deli görüntüler birbirini izliyor,iç içe geçiyor ve korkutucu şekillere bürünüyordu.Bir yandan iki güneş saçlı,gökyüzü gözlü bebek dişsiz ağızlarıyla gülümseyip,minicik bacaklarıyla tekmeler atarken,diğer yandan bacaklarımdan süzülen kanlara bakıp,katılırcasına ağladığım kareler beynimde durmaksızın uçuşuyor,midemden yükselen safranın acı tadını alıyordum.

Gündüz gözüyle gördüğüm çelişkili kabustan Can'ın sandalyesinden hızla kalkıp,yanıma gelmesiyle ayıldım.Beni ayağa kaldırıp,sımsıkı göğüsüne bastırdı ve başımın üstüne bir öpücük kondurdu.

"Sakin ol bebeğim.Bir çaresini bulacağız,söz veriyorum."diye mırıldandı saçlarıma doğru.

"Üzgümüm gençler."diyen Oya hanıma döndüğümde,kadının da ayaklandığını gördüm."Yalnız bilmeniz gerekir ki,riskli de olsa durum kesinlikle ümitsiz değil.Her şeyin yolunda gitmesi de bir ihtimal ve tabi ki bunun için elimizden geleni yapacağız.Ben sizi bilgilendirip uyarmak zorundayım,ama karar sizin tabi.Çünkü bilmeniz gereken bir de şu var ki,kürtaj kararı alırsanız,Melek'i kalıcı olarak tedavi ederiz ve bir dahaki hamileliği tamamen sorunsuz geçer.Belki düşünmek isteyeceğiniz bir seçenektir bu."


CAN'IN MELEĞİ ("YÖRÜNGE "SERİSİ 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin