12.Bölüm

675 79 6
                                    

12.Bölüm

"Sanırım, bu kadarı yeter."

Rick, geceyi geçirmemize gerekli olacak kadar ateşi közlemişken, bana dönüp bunu söylediğinde minnetle gülümsedim ve yanıma gelmesi için, yattığım yerden elimi uzatarak tutmasını bekledim. Gözlerindeki, sevgi tohumlarıyla elimi tuttu ve arkama geçerek, yanıma sokulduğunda iki kolunu üzerime doladı. Mutlu olduğunu biliyordum ama için içini yiyordu.

"Biliyorsun, eğer vazgeçersen sadece "

Sözünü kesip, artık baykuşun bile ötmediği gecede fısıldadım.

"Sadece on dakikada şehre götürebilirsin."

Burada, kalıp temiz havayı soluyarak huzurlu bir gece yaşamak istediğimi anlattığımdan beri, aynı cümleleri defalarca söylemişti. Yine de, Rick'in bu cazip fırsatı kaçırmayacağına düşünmemle, yarım saat kadar önce Andy'nin hala fabrikanın beş metre ilerisinde duran arabasından aldığı ve şu an altımıza yaydığımız battaniyeyi getirdiğinde, fikrimden emin olmuştum. Erkeksi bir şekilde, kıkırdadı ve dudakları kulak mememin altındaki boşlukta gezerken, kabarmış egosuyla

"Beş dakikada." dedi.

Ateşte, cazırdayan sarı hoyrat kıvılcımlar nedendir bilmem beni Alex'in yüzünü düşünmeye itmişti. Sarı dağınık kıvılcımlar, onun dalgalı hatta kıvırcık sayılabilecek saçlarıydı. Camden'a gitmek istemiyordum, Alex'in soran gözlerine dik çenesine bakarak ona ne söyleyeceğime karar veremiyordum çünkü.

New Jersey'e geri dönebilir miydim? İkinci dönem başlayalı iki ay geçmiş, bu da beni tek derse bile girmediğimden; devamsızlıktan kaldığım manasına geliyordu. Yani, bursum yanmıştı. Ve eğer geri dönersem, barda biriktiğim üç beş kuruş bana ne kadar yeterdi ki? Ve nerde kalırdım? Asya.. Asya? Benim yüzüme bakar mıydı ki? Sadece dostluğuna ihtiyacım var desem, ben senin dostun değilim der miydi? O gün ben ona söylemiştim... Ne yapabilirdim ki? Türkiye'ye geri dönüp bir üniversite kazanmanın buradan ne farkı olacaktı? Hangi parayla uçak bileti alacaksın be kızım? Demezler miydi adama? Hadi buldum, orada da tek başımaydım artık. Kocasının ölümüne neden olan kadını yanında ister miydi annem? Rick'in busesi saçlarımdan yanağıma kaydığında dikkatimi dağıtan sesinden önce, dudakları olmuştu.

"Ne düşünüyorsun?"

Bir nefeste soru sorduktan sonra sıcak soluğunu yan dönük çehreme verdi. Nefesi, kirpiklerimi titretmişti.

"Alex." dedim zar zor.

Korkunun verdiği çatlak sesle. Kendim için değil Rick'in Timsah'ın eline düşme ihtimaliydi cesaretimi kıran. Gabe'e bir yanım güveniyor diğer yanım ise kimseye sırtımı dayamamam hakkında öğüt yeriyordu.

"Ne olmuş ona?" tınısındaki, saklayamadığı siniri daha yalnız bana özel yapmak geçiyordu içimden.

Bedenimi, ona dönerken, kollarını gevşetip bana izin vermişti. Ciddileşen yüz hatları gevşetmek parmakları dolaştırdım bir süre yüzünde. Alnının kemiklerinde, yanaklarında gezindim. Düğümlenmiş şakaklarını bastırdım. Hatta itiraf ediyorum ki biraz ovaladım, şakaklarını. İçimdeki feministte söylemeyin siz yine de. Sanırım, rahatlamıştı ki gözleri kapandığında parmaklarımı dudaklarına değdirdim.

"Hiç." dedim sonra.

Gelecek kaygısı her zaman olacaktı, ama anın büyüsünü bozmak yasaktı. Yorgun göz kapakları ağır ağır aralandığında, göz bebekleri gözlerimin yerini zaten biliyormuş gibi hareket etmeden buldu beni. Yattığı kolunun üzerinden, eğildiğinde nefes alışlarımı bozmuştu bile.

Auxılıum Serisi II; AlavanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin