Hangisi daha berabat bilmiyorum,şu an sağnak yağmurun altın çaresizce aşık olduğun adamın çırpınışlarınımı izlemekmi yoksa hiç bir şey yapamadan öylece durup delirmekmi.
Denizdeki dalgalar sevdiğim adamın zorla tutunduğu o dar kayalığğa vurup sanki onu oradan sonsuzluğuna bırakmak istermiş gibi zorluyorken ben denize binlerce küfür savuruyordum.
"Dayan,lütfen dayan sevgilim," diye bağırdığımda vicudundan akan kanların denize düşüp kaybolmasını izledim ve kafamı zorla bakabildiğim Bulutun o güzel gözlerine çevirdim"Yaşıyorsun.."diye fısıldadığında gözlerimden akan yaşları silip burnumu çektim ve sanki ona uzanabilicekmişim gibi vicudumu uçurumun kenarına yatırıp ellerimi aşşağı sallandırdım.
"Seni çıkarıcam sevgilim," diye bağırdım ve kendimi daha fazla sarkıttım,Bulut sanki kendine daha yeni geliyormuş gibi sım sıkı tutunduğu kayalıktan bir elini çekip gözünü kapatıp açtığında ellerimi 'sakın!' dermiş gibi iki yana sallayıp"Seni aptal ellerini çekim deme,"diye bağırdım cılız çıkan sesimle.
Bana gülümsediğinde kafamı ellerimin arasına alıp ofladım"Gülme be cahilim sevgilim,"dediğimde sırıtışı dahada büyüdü"Keşke gerçek olsaydın,"diye fısıldadığında uçurumun köşesinden küçük bir taş alıp Buluta gelmicek şekilde attım ve"Lanet olsun ben gerçeğim,sen gerçeksin,biz gerçeğiz ve evet sen şu an ölümün kıyısındasın,"dedim ve hemen ardından parmak uçlarımla kendime baskı uygulayıp biraz daha aşşağı eyildim.
"Gökyüzü,düşüceksin güzelim," dediğinde kafamı iki yana salladım"Şansa bakki sende ama sen hayla işin dalgasındasın,"dediğimde kafasını iki yana salladı aynı benim gibi"Ölüm ölüm ne dirki sevgilim ben senin için yaşamyı göze almışım,"diye saçma bir edebiyat yaptığında elimi uçurumdan eyildiği toprak yere vurdum ve"Bulut,"diye inledim sinirle"Dram yaratma şurada,"dediğimde Bulutun eli kaydı.
Ben gözlerimi sım sıkı kapatım "Hayır," diye bağırdığımda biri beni geriye doğru çekti,ben debelenip Bulutun adını sayıklarken gözlerimi araladım ve beni çeken Salmanı ittirip kafamı uçurumdan aşşağı indirdim.
Yoktu...
Onun yerine kayalıktaki kanları görmem ile biraz daha eyildim,biraz daha,biraz daha derken düşücektimki Salman belimden beni yakalayıp yukarı çekti.
Onu itmeye çalıştıkça beni daha çok kendine çekiyordu"Bırak o ölücek bırak beni Salman ne olur o ölücek,"diye bağırdığımda ellerini saçlarıma daldırıp"O zaten öldü,"dediğinde onu tüm gücümle ittim ve ayağa kalkıp"O ölmemişti oradaydı,yaralıydı,kan vardı,bak orada kanı duruyor,"dedim ve Salmanı tutup kanlı kayalığın olduğu kenara getirdim beni yine geri çekti ve"Bu senin kanın,hayal görüyorsun Gökyüzü,"dediğinde saçlarımı çekip yerde tepindim.
"O onun kanı Salman yaralıydı diyorum,aşşağı düştü," dediğimde Salman beni tutup kendine çekti ve sol kolumu havaya kaldırıp"Bak,senin kanın,"dediğinde sol koluma baktım,oradan derin bir çizikten kan aktığını görmem ile yere diz çöküp kafamı toprağa koyup hıçkırmaya başladım.
"Ama o buradaydı...düşmüştü...ölücekti," diye sayıklamaya başladım,Salman bana endişeli bir bakış atıp kaldırdı ve"Üşütüceksin,"demesiyle hemen köşeye gidip boş midemdeki asidi boğazımdaki ağrı ve acılıkla kustum,Salman üstündeki ceketi bana sardı ve tişörtünün ucuyla ağzımdaki iğrenç kusmuğu silip beni kucağına aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam[TAMAMLANDI]
Teen FictionSabahın ilk ışıklarıyla beraber sınırlı sayıda olan esnaflar dükkanlarını açmak için o sıcacık yataklarından çıkmış üç kuruş ekmek parası için çalışıcaklardı. Yakınlardaki barlar daha yeni temizlenmek için kapatıldığı için , şu rahat sesiz olması ge...