Bazı umutlar bir kelebeğin ömrü kadar kısayken,bazılarıysa sonsuz.
Niye benim hatrı sayılır bir geçmişim hiç olmadı?Belkide tüm hücreme işlenen soğuğu ve aldığım sancılı darbeler daha sonradan düşmemem için bir yardımdı.Yada sadist bir kadere sahipim...
Benim,bizim,orda,ardımda bıraktığım her saf ruhu besleyen bir tek şey vardı oda onlara kasten şeytanı bile sonda bırakan kötü intikamlarımız.Kötü olmak istemedik,biz kötü olmaya zorlandık.
Ben ordaki her saf ruha karşı şanslıydım,beni ordan çekip kurtaran,bana karanlığında parıldamama izin veren biri,gözümde siyah kanatlı eşsiz bir melekten farkı olmayan,Ekrem baba kanatlarını açıp beni kurtardı.
Göz açık kapayıncaya kadar büyüdüm,ama hep bir tarafım o soğuk sokaklarda mendil satan sandeletli küçük kızdı,benim hep bir tarafım benden hiç geçmiyecek olan çaresiz kızdı.
Okullardan nefret ederdim,oradaki normal insanları gördükçe içim giderdi,ama bazende bana karanlik sokaklarimi unuttururdu.İste tamda bu yüzden geçmişimi siken o karanlik sokaklara geri döndüm,her ne kadar gereksiz yere okuyor olmuş olsamda bu Ekrem babanın benden tek isteğiydi.
Parayı sevmezdim,onlar gözümde kağıt parçalarıydı sadece,insanların deli divane olduğu kağıt parçalarıydı,ama yinede yaptığım yasa dışı işler sayesinde aklınızda bir rakam veremiyeceğiniz kadar zenginim,Ekrem babanın bana bıraktığı hem maddi hemde manevi şeylerle gerekli olmayan seyleri amaçsızca geri belime yüklemisti.
"Tamamdır,"diyen Buluta teşekkür edip tişörtümü geri üstüme geçirdim,omzumdaki yara şimdi daha iyiydi.Bulut arabayı çalıştirdığında kafamı koltuğa yaslayıp eyer şimdi yapamassam bir daha zor yapacağım işi yapıp gözlerimi yumdum.
👑👑👑
Bir anda vicudum öne doğru savrulduğunda Bulut elini omuzlarima yerleştirip cama çarpmamı engelledi ve"Siktir!"diye bağırdı,şoktan çıktığım an Buluta dönüp kocaman olmuş gözlerine ve titreyen dudaklarına baktım,yavaş yavaş kafamı cama çevirdiğimde gördüğüm şeyle gözlerimi kırpıştırdım.
Kendimi arabadan dışarı attım ve yerde boy boy yatan adamların üstünden geçip artık hiç bir seye yarmicak yıkılmış eve girdim,salondan gelen hıçkırık sesiyle durdum,yavaş yavaş yürüyerek salona girdiğimde görüş açıma önce Asrının sırtı girdi ardındn parkeye dağılmış yeşil saçlara.
Yeşil saçları,elalarına can verdiği kız,umutla beslenip,umutla yaşayan kız,bugüne kadar güvendigim ilk kız,parkede öylece yatıyordu,dudakları mosmordu yüzü öldüğünü belli edercesine soluktu,bana sonbaharın geldığini hissettiren birazcık akmış yeşil saçları kana bulanmış bir şekilde parkeye dağılmıştı.
Asrın bu sonbar kızını kucağına almış sımsıkı sararak ağlıyordu,gömleği kana bulanmıştı.
Sibel kökünde kan gölü olan bir ağacın son yaprağıydı,oda sonbahara kurban gitti.Önce soldu,sonra öldü...
Başka bir problem ise burad ne olmuştu?
🚬
Arkadaşlar yazın yazıcaktım ama çok sıkıldım,az olsada yazıp yayınlamak istedim,ve arkadaşlar sanmayınki yazmıyor,ben yazıyorum ama burya digil deftere,ordanda buraya geçirmek zor.
Tam 3000 lik 4 bölüm var defterimde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam[TAMAMLANDI]
Teen FictionSabahın ilk ışıklarıyla beraber sınırlı sayıda olan esnaflar dükkanlarını açmak için o sıcacık yataklarından çıkmış üç kuruş ekmek parası için çalışıcaklardı. Yakınlardaki barlar daha yeni temizlenmek için kapatıldığı için , şu rahat sesiz olması ge...