"Oha şu tiplere bakın," duyduğum sesle hızla gözlerim açıldı,karşımda ellerinde telefonla başımda dikilen salakları görünce ayağa kalkmaya çalıştım ama malesefki kafamın üstündeki kol bunu engelledi.
Kafamı zorla arka tarafıma çevirdiğimde salya akıtarak uyuyan Bulutu görmem ile kafamı aşşağılara doğru indirdim,sağolsun Bulut üstüme sığır gibi çökmüş koltukla bir olmuştu benim ise saçlarımı dağıtmıştı,diyerleri bir kahkaha patlattığında onlardan tarafa dönüp"Tam on saniye içinde o telefonlardaki fotoğraflar silinip siz toz olup gitmesseniz hepinizi kelle paça çorba yapar içerim,"diye tısladım ve geri geri saymaya başladım hepsi telefonlarından silip koşarak salondan ayrıldıklarında Buluta döndüm ve çığlık attım.
Bulut biranda sıçarıp"Ne oluyor lan,"diye bağırdığında kollunu kafamdan atıp onu yakasından tutarak koltuktan fırlatıp attım,Bulut kafasını yere vurduğunda inledi ve kollarından destek alarak yerde oturur hale geldi ve kafasını vurduğu tarafı okşayarak"Delirdinmi kızım sen,"dediğinde kendime gelmek için gözlerimi açıp kapadım ve sonra hızla koltuktan kalkıp"Üstüme çökmüştün ne yapsaydım,"dediğimde çapkın bir bakış atıp"E öperek uyandırmak varken,"dediğinde onun ayağına tekme attım ve hızla salondan ayrıldım.
Mutfakta gülüşen aptal üçlüyü hızla mutfağa girerek bastım ve"Verin lan telefonları kontrol var,"dediğimde tek Sibel telefonunu uzattı Asrın ile Salmana tek kaşımı kaldırarak baktığımda Asrın gözünü kaçırdı Salman ise elini arka cebine atıp telefonunu korumaya çalıştı.
Önce Salmanın yanına gittim sonra elimi uzatıp"Elimi kıçına atmamı istemiyorsan sen ver,"dediğimde gözlerini kocaman açıp elime telefonunu verdi,Asrının yanına geldiğimde etrafa bakıyordu kaşlarımı çatıp"Telefon,"dediğimde Asrın hayretle bakıp"Ne telefonu,"dediğinde yüzüm düştü ona 'yav he he' bakışı atıp"Asrın seni bu sefer camdan fırlatırım bu sefer kimse düşmeden burdan başlar dünya turuna çıkar öyle düşersin,"dediğimde ofladı elini pantolonunun içine sokup telefonunu çıkardı.
Ben yüzümü buruşturup kusmuk hareketi yaptım ve"O iğrenç şeye ben dokunmam,"dedim Asrın zafer kazanmış edasıyla sırıtıp"O zaman dokunan varmı,yoksa şuraya koyuyorum o fotoları bi şekilde silin,"dedi ve masaya telefonu atıp koşarak mutfaktan çıktı.
Önce Salmanın telefonunun ezberlediğim şifresini yazdım*erfiŞ*sormayın ilk duyduğumda bende sizin gibi bir tepki verdim ama o bana"Hiç kimse zor insandan komay iş beklemez,"demişti aynen öyle oluyor çünkü ben almanca bir kelime felan yazar diye düşünmüştüm çünkü küçükken bana şifre önerisi için alman kelimeler söylerdi ama ben anlamdığım gibi yazamadığım içinde hep şifreyi Salmana yazdırırdım,sonradan yaptığım mallığı farkedip hemen şifreyi değiştirmiştim.
Sormayın tabikide Salmandan özentilik yapmadım*ErFiŞ*benimki daha değişik ama onunkinden.
Hızla galeriye girdiğimde karşıma çıkan o komik üç fotoğrafla yüzümü buruşturup hızla o üç fotoğrafı sildim ve kapatım masaya koydum sonra Asrının telefonuna bakıp ofladım bu çocukta genetik bir kayma var.
Arkamı döndüm ve elime fırın eldivenini takıp iğrenerek Asrının telefonunu aldım ekrana basamaya çalışsamda olmuyordu bu yüzden aklıma gelenle hızla mutfaktan ayrıldım ve salona girdim oturan Bulutu görmemle yanına gittim ve oturup"Senden bir şey isteyebilirmiyim,"dedim ilk defa cilveli bir şekilde Bulut şaşırıp"Hağ,"dediğinde kaşlarımı çatıp kafasına vurdum ve"Fotolarımızı siliceksin,"dedim Bulut anlamasada bana garip bakışlar atarak fırın eldiveniyle tuttuğum telefonu elimden çekip aldı.
Şifresiz telefonu hızla ekranı kaydırarak açtı ve galeriye girdi orda fotolarımızı gördüğünde telefonu kendinden uzaklaştırıp"Bu ne lan,"diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam[TAMAMLANDI]
Teen FictionSabahın ilk ışıklarıyla beraber sınırlı sayıda olan esnaflar dükkanlarını açmak için o sıcacık yataklarından çıkmış üç kuruş ekmek parası için çalışıcaklardı. Yakınlardaki barlar daha yeni temizlenmek için kapatıldığı için , şu rahat sesiz olması ge...