Autumn Leaves-8
Alt dudağım titrerken Jeongguk'un koluna tutundum. "Beklemek istemiyorum Jeonggukie. Daha fazla katlanamam."diye sessizce konuştuğumda iç geçirdi ve kolunu omzuma atarak ona sarılmamı sağladı.
Gözlerimi karşımızdaki konseri gösteren ekrandan ayıramıyordum. Suga, J-Hope ile flörtleşir gibi konuşuyor ve sanki bu yetmezmiş gibi birbirlerine dokunuyorlardı. "Gidemeyeceğini sen de biliyorsun."diye mırıldandığı sırada gözlerimi sımsıkı kapattım. "Neden böyle yapıyor?"diye fısıldadı Taehyung bedenim acıyla titrerken.
Taehyung, her şeyden habersizdi. Tamam, Jeongguk da Suga ile aramızdakileri bilmiyordu ama Taehyung ek olarak buradan önceki hayatımı, Suga'ya olan sevgimi de bilmiyordu. Tabii ki de kendini öldürmek isteyen, sevdiği kişinin sevgilisine ölüm mesajları atan kişilerden olmamıştım ama ben oturduğu yerde acı çekenlerden olmuştum. Acı çekiyordum. Aralarında bir şey olmadığını düşünmek istesem de Suga benim sevgilimdi ama binlerce kişinin önünde, eski sevgilisiyle flörtleşiyordu.
Ah, evet. J-Hope gerçekten de eski sevgilisiydi. Jeongguk bunu yanlışlıkla ağzından kaçırmıştı. Ve tabii ki J-Hope ve Suga'nın isteyerek ayrıldığını, artık sadece arkadaş olduklarını da söylemişti ama kulaklarım onların flörtleşmesini dinlerken nasıl dediklerine inanabilirdim ki? Suga... Nasıl da gülüyordu...
"Ha-hasta olduğunda hep bö-böyle oluyor."dedi Jeongguk. Sesi titrediğinde, Taehyung'a yalan söylemenin hoşuna gitmediğini anlasam da sadece ona sıkıca sarılmaya devam ettim. Böyle durumlarda, aramızda küçük olan hep benmişim gibi hissediyordum. Ama o da beni korumakta oldukça iyiydi. Sevdiği erkeğe bile benim için yalan söylemişti.
Taehyung'un bunu sorun etmeyeceğine emindim eğer aslında olanları bilseydi. Ama tabii ki de bilmemesi en iyisiydi.
"Jimin-ah! Hasta mısın?! Bir doktor çağırabilirim, bekleyen iki doktor var."dedi anında yanıma gelip saçlarımı okşayarak.
Buğulu olmalarına rağmen gözlerimi açtım ve Taehyung'un esmer yüzünün ayrıntılarını yakalayamasam da ona gülümseyerek baktım. "Sadece gitmek istiyorum Taehyung. Eminim ki uyumak sabaha daha iyi hissetmemi sağlayacak."
"Aish, Suga bunu öğrenince hiç sevinmeyecek. Doktora görünmen gerek, yoksa kızacağı asıl kişi ben olacağım."dediğinde burnumu çekiyordum.
"Gerçekten gerek yok Taehyung-ah." Jeongguk'un kolunu omzumdan çektim ve konserin bitmesine son bir şarkı kalırken ayağa kalktım. Kulaklarım daha fazla sese odaklamazken, gözlerim çoktan ekrandan ayrılmıştı. "Yurda gitmek için bir araba ayarlayabilir misin? Jeongguk seninle kalabilir."dedim kendi çantamdan şapkamı, maskemi ve gözlüğümü çıkartırken.
"Hyung, ben de geleceğim."diyerek ayağa kalktığında, ona kaşlarımı kaldırdım. "Hayır, sen burada Taehyung ile kalıp konserin mükemmel bittiğinden emin olacaksın."dedim ve şapkamı taktım.
"Tek mi kalacaksın?"
"Önceden tek kaldığımda sorun etmiyordun, şimdi de etme."dedim ve gözlüğümü takıp deri ceketimi giyerek çantamı da sırtıma geçirdim. Suga'yı daha fazla düşünmeyecektim. Sadece bir şarkı kalsa bile ondan sonra final konuşması gibi şeyler olacaktı ve orada da flörtleşecek, kalbimin kalan parçalarını da yıkıp yok edeceklerdi. Buna daha fazla katlanamayacağım için burada kalmama gerek bile yoktu. Bugünkü final kapanışını bensiz de yapabilirdi.
Taehyung ve Jeongguk ile vedalaşıp menajere de haber verdiğimde, çıkma işim daha da kolaylaşmıştı. Benim için anında araba ayarlamışlardı ve bende fazla beklemeden hızlıca uzun zamanın ardından yurttaki odama girmiştim. Jeongguk da sanırım uzun zamandır odaya uğramamıştı çünkü oda temiz ve topluydu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Autumn Leaves | yoonmin ✓
FanfictionPark Jimin, kardeşi Jeongguk ile birlikte hayranı olduğu Agust D'nin şirketinde stajyerlik yapmaya başlar.