Autumn Leaves-Final
Gergin değildim. Bu biraz tuhaftı ama... Gerçekten tamamıyla rahat ve mutlu hissediyordum. Namjoon hyung ile de konuşmuş, Yoongi ile olan her şeyi ona anlatmış ve yurda değil de Yoongi'nin evine gideceğimi söylediğim için üzerimde bir ağırlık hissetmiyordum. Birilerinden gizlenmeden, acaba birileri görüyor mu düşüncesi olmadan hareket etmenin verdiği rahatlığı nasıl anlatabilirdim? Özellikle de Namjoon hyung, şirketimin sahibi ilişkimiz gerçekten tekrar düzeldiyse bunu istediğim herkese söyleyebileceğimi, hiçbir endişemin olmamasını söylemişken.
Nasıl gergin olabilirdim ki?
Yurttaki eşyalarımı bırakmış, şirkette birkaç saat kaldıktan sonra akşam saat altı gibi Yoongi'nin evine gitmeye karar vermiştim. Şirketin arabalarından tekini kullanmış, şoför beni Yoongi'nin evinin sitesine götürünceye kadar Yoongi'yle mesajlaşmıştım.
Uzun zaman olmuştu ama... Hala aynı hissettiriyordu. Sadece güvenliğine haber vermesini istemiştim ama onunla mesajlaşırken bile sıcaklığını hissedebiliyordum.
Evinin sitesinin önünde indiğimde etrafta kimse yok gibi gözüküyordu ama artık birileri olsa da umurumda değildi. Maskemi çenemin altına indirip güvenliğin yanına gittiğimde ve onlara kimliğimi gösterdiğimde beni içeri almış ardından da Suga'nın dairesinin olduğu binanın kapısını açmışlardı.
Asansörde ve koridorda nefesimi tutmuşken Suga'nın evinin kapısına geldiğimde kendimi tutamayarak gülümsemiştim. Onunla barışmayacağım konusunda ilk başlarda o kadar emin olmama rağmen... Şimdi buradaydım. Hiçbir pişmanlık hissetmiyordum ve şimdi bana önceden verdiği evinin anahtarıyla kapısını açarken mutluydum. Heyecanlıydım.
Kapıyı açıp tamamıyla Suga kokan eve girdiğimde Holly'nin havlama sesini duymuş, gülümsemem büyürken kapıyı kapattığım sırada olduğum yere doğru koşan Holly'yi görmem kahkahamı tutamamıştım. "Merhaba bebeğim."deyip sesimi incelterek konuştuğum sırada eğilmiş, bana gelmiş olan Holly'yi kucağıma almıştım. Yüzümü yalamaya çalışmasına gülerken onu yüzümden uzaklaştırmış, "Hayır, hayır küçük yaramaz."demiştim.
Holly havlamaya devam ederken gözlerim bu sefer kenarda duran Suga'ya kaymış, "Beni özlemiş."demiştim.
"İkimiz de seni özledik."
Gülümsemem daha da büyürken üstünde şort ve kolsuz tişört olan Suga'nın yanına gidip hala yorgun gözüken yüzüne baktım. Elim Holly'nin yumuşak tüylerinde gezinirken gözlerim Suga'yı süzüyor, onun bana olan bakışları karşısında erimemeye çalışıyordum. "Hoşgeldin."
Gülümsedim."Teşekkür ederim ama... Üstümü değiştirmem gerek."diye mırıldandım ona Holly'yi uzatarak.
Elimden Holly'yi alırken, "Bıraktığın elbiselere hiç dokunmadım."dedi ve gülümseyerek Holly'nin başını okşadı. "Biz mutfakta olacağız."
"Tamam."dedim. Yüzümdeki gülümsemenin silinmesi imkansız gibiydi. "Birazdan yanınıza gelirim."
Suga kafasını sallayarak mutfağa giderken ben bir süre arkasından bakmış, ardından ise iç geçirerek yatak odasına gitmiştim. Işığı açıp kapıyı kapattım. Çantamı çıkardığım sırada gözlerim düzenli yatağındaydı. Yutkundum. İlk bana dokunduğu, tüm gecelerimizi ve gündüzlerimizi tutku ve aşkla geçirdiğimiz en güzel yerdi.
Uyumadan önceki tatlı konuşmalarımız, birbirimize sarılarak fısıldaştığımız, birbirimizin uykusuna yardım ettiğimiz o naif dakikaların yanı sıra bana çığlıklar attırdığı, zevkten ağlattığı anları aklıma gelmiş, titrememi sağlamıştı. Onu özlemiştim. Her şeyini özlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Autumn Leaves | yoonmin ✓
FanfictionPark Jimin, kardeşi Jeongguk ile birlikte hayranı olduğu Agust D'nin şirketinde stajyerlik yapmaya başlar.