18. Bölüm +18 oldu... Lütfen oppa kink ve smut sevmeyenler kendisini bölümü okuma konusunda zorlamasın. ♡
Diğerleri :) İyi okumalar :)
Autumn Leaves-18
Arabadan indiğimiz gibi hızlıca binaya girmiş, asansörde bir başka erkek daha olduğu için öylece durmuştuk. Elim Suga'nın saçlarında gezinmek istiyordu. Sadece saçlarını değil, tüm vücudunu hissetmek için yanıyordu adeta avuç içlerim. Ama sorun çıkartmayarak Suga'nın dairesinin katına gelinceye kadar ellerime sahip çıkmıştım.
Sonunda kimsenin konuşmadığı asansörden inerken rahatlamıştım. Suga ise her zamanki gibi ifadesiz yüzüyle ilerlemişti.
Kapıyı açıp içeri geçmemi işaret ettiğinde, dediğini yapıp ışıkları açtım. O da girip kapıyı kapattığında, çantamı girişteki dolabın yanına koyarken ona dönmüştüm. Gözleri beni süzerken o da çantasını bırakmış, kalbimin şiddetli atış sesi aramızdaki sessizliği bozarken bana yaklamıştı. "Siyah sende gerçekten seksi duruyor."diye mırıldandı ve karşımda durarak şapkamı çıkardı. Ardından elleri ceketime gitmiş, gözlerimin içine bakarak onu da çıkarmıştı. "Yapmak istediğin bir şey var mı?"diye sorduğu sırada eli boynumdaydı.
"Var."dedim gözlerine bakarak. "Ama burada değil."deyip ona yaklaştığımda, parmakları sıkılaşmış, o da bana yaklaşmıştı. "Yatak odamızda."dediğim an aramızdaki mesafe dudaklarımızı birleştirmesiyle kaybolmuştu.
Kollarım ona dolanırken her zamankinden sert ve tutkulu olan öpüşü, dudaklarını emip diliyle dilime hükmedişi yüzünden bayılacak gibi hissediyordum. Beni böyle öpmesine bayılıyordum. Sert olmasına, içine sevgisini ve tutkusunu katarak beni öpmesine aşıktım.
Nefesinin nefesim olmasını sağlarken üzerime yürüyerek geriye doğru adımlar atmamı sağladı. Ona itaat ettiğim sırada elleri kazağımın bel kısmını bulmuş, dudakları dudaklarımı kavrarken kazağımı yukarı doğru çekiştirmişti. Kısa bir anlığına geri çekilip tutkuyla koyulaşmış gözlerimizin içine bakmış, hemen ardından o kazağımı çıkartarak yere bırakmıştı.
Tekrar dudaklarımızı birleştirmeden önce Suga kendi üstünü de çıkartırken gözlerimi ondan ve mükemmelliğinden alamıyordum. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki Busan'da olan annemin bile kalp atışımı duyma olasılığı vardı. Heyecandan ve arzudan ölecek gibiydim. Üst vücutlarımızı sevgili olduğumuzdan beri çıplak görüyorduk ama böyle bir zamanda görmek, dokunacağımı bilmek çok daha farklı hissetmemi sağlıyordu.
Bedenim âdetâ kavruluyordu.
Yatak odamıza giderken beni duvara yaslamış, nefes nefese bir halde onun dudaklarına karşılık vermeye çalışırken geri çekilmişti ama dudakları çeneme, ardından boynuma ve hemen sonra da göğsüme inmişti. "Suga..."diyerek inledim ellerim saçlarına giderken. O ise dizlerini kırarak eğilmiş, şimdi de karın kaslarımda dilini gezdirirken elleri pantolonumun düğmesini açıyordu. Yaslandığım duvar bile artık ısınmıştı çünkü gerçekten Suga'nın dokunuşları beni yakıyordu.
Pantolonumu indirirken gözlerim dizlerinin üstünde duran Suga'nın gözleriyle birleşmiş, dudaklarının kıvrılmasını sağlamıştım. "Benim için şimdiden ıslaksın."diye fısıldadı boğuk ve fazlasıyla tahrik edici ses tonuyla. Ayakkabılarımı, çoraplarımı ve pantolonumu çıkardıktan sonra dudakları sertliğimi iç çamaşırımın üstünden öptü. "Seni burada becermemi ister miydin?"diye fısıldadı ve yanağını penisime sürterek inlememi sağladı. "Yanağını soğuk duvara yaslayıp dizlerin titrerken deliğine girmemi, kalçalarına hükmetmemi ister miydin?"diye fısıldadı ve ben acı içinde inlerken bu sefer karnımdan kasıklarıma doğru ilerleyen V çizgime dilini bastırarak inleme sesimi arttırdı. "Evet oppa, lütfen."deyip saçlarını sıktım gözlerimi kapatarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Autumn Leaves | yoonmin ✓
Fiksi PenggemarPark Jimin, kardeşi Jeongguk ile birlikte hayranı olduğu Agust D'nin şirketinde stajyerlik yapmaya başlar.