Autumn Leaves-23
Çıkış günüme az kaldıkça daha fazla çalışıyor, daha fazla çalışma odasında kalıyordum. Albümdeki şarkılarım hazırdı, kareografiler ve gelecek bir ay boyunca olan tüm programlar için planlamalar, senaryolar hazırdı ama yine de kendimi yeterli göremiyordum. Özellikle de Namjoon hyung, ilk çıkışımın açılışını Taemin hyung ile yapmamı söylediğinden beri daha da gergindim.
İkimizin de sahnesi olacaktı, ilk önce solo şarkılarımızı söyleyip dans edecek, sonra ise birlikte dans edecektik ve sonra tekrar ikinci solo şarkılarımızı söyleyerek sahnemizi bitirmiş olacaktık.
Taemin hyung gerçekten çok iyiydi, onun yanında yeteri kadar iyi olabilmek için ondan iki saat daha fazla çalışıyordum ama yine de yeterli hissetmiyordum.
"Klibin bugün mü yayınlanacaktı?"diye sordu Taemin hyung.
Kafamı salladım suyumu içerken. Kafamı geriye atıp suyu yutarken nefesim hala düzensizdi.
"Şarkın cidden çok iyiydi. Namjoon hyung yazmıştı, değil mi?"
Gözlerimi ona çevirdim. Ah. Serendipity... Şarkıyı kaydederken ağladığım için Namjoon hyung şarkıyı nasıl yazdığımı öğrenmiş, Hoseok hyung ile kendisinin zaten Yoongi ile bir ilişkimiz olduğunu bildiğini söyleyip aralarında sır olarak kaldığını belirtmiş ve başkalarının şarkının Suga hakkında olduğunu öğrenmemesi için kendi ismini koymuştu. Bu benim için sorun değildi. Suga şarkımı biliyordu, eğer gerçekten beni seviyorsa zaten şarkıyı ilk söylemeye başladığım an canı acıyacaktı, belki biraz bile olsa benim hissettiklerimi anlardı.
"Evet."dedim gözlerimi kaçırarak.
"Ama Agust D ile aynı gün sahnemizin olması kötü oldu, rekor kıracağına ve kıçımızı tekmeleyeceğine eminim."
Dudaklarımı birbirine bastırdım. Onunla birlikteyken yaptığı şarkılardan sadece iki tanesini dinleyebilmiştim ama yine de biliyordum, albümü mükemmel olacaktı. Ayrıca... Benimle birlikte yaptığı şarkıyı albümüne koymamıştı. Bunu hatırlayınca dudaklarım istemsizce büzülürken benimle olan versiyonunu değil de Suran noona ile yaptığı versiyonunu albüme koyması beni kırmıştı.
İç geçirdim ve gözlerimi kucağımdaki su tutan ellerime çevirdim. Boş olduğum her an aklıma gelmesi, beni tekrar tekrar mahvetmesi âdil değildi.
Birisi kapıyı iki kez çaldığında gözlerim oraya döndü. Namjoon hyung kafasını uzatıp gamzelerini göstererek gülümserken ben de gülümsedim. Neden geldiğini anında anlamış, aniden heyecanlanmaya başlamıştım. Nasıl heyecanlanmazdım?! "Çalışmanız bittiğine göre... Taemin, artık yurda gitmelisin. Jimin, sen benimle geliyorsun. Tanıtım videon yayınlanacak. Hadi gel."
"Geliyorum hyung."deyip ayağa kalktıktan sonra Taemin ile vedalaşmak için sarıldık. O eşyalarını alıp giderken ben sadece havlumu ve telefonumu aldım. Beni bekleyen Namjoon hyungun hemen yanına giderken o bana gülmüş, "Yardımcın nerede?"diye sormuştu. Birlikte uygulama odasından çıkarken elimdeki havluyla alnımı siliyor, ona bakıyordum. "Gece kalacağım için beklemesine gerek duymadım ve yurduna yolladım."deyip hyunga kaçamak bir bakış attım. Kızıp kızmayacağından emin değildim ama o gülerek beni rahatlatmıştı.
"Fazla düşüncelisin Jimin-ah, bu çok tatlı."
Elimde olmadan utanırken hyung gamzelerini göstererek bana gülümsemiş, ardından asansörün önünde durup düğmeye basmıştı. Havluyla boynumdaki terleri alırken Namjoon hyung bana baktı. Gözlerimiz kesişince gözlerinin içindeki endişeyi fark etmemek imkansızdı. Bir şey söylemek istiyor ama içinde bana söyleyip söylememek ile ilgili çelişkiye düşmüş gibi duruyordu. "Bir sorun mu var hyung?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Autumn Leaves | yoonmin ✓
FanfictionPark Jimin, kardeşi Jeongguk ile birlikte hayranı olduğu Agust D'nin şirketinde stajyerlik yapmaya başlar.