"Seni tanımıyorum bile. Ne kadar berbat bir insanım..."
Çekingence kurduğum cümlelere karşı, bana baktı.
Hayal kırıklığı ve incinme göstergesi...
Gözlerinde gördüğüm tek şey bunlardı.
Şu an elini tutup, her şeyi düzeltmek istiyordum.
Onu öpüp, her şeyi düzeltmek adına bir adım atmak istiyordum.
Ama ben, sevdiğim adamı bile tanımıyordum.
Bana öyle bakmakta haklıydı.
Aslında o, sonuna kadar haklıydı.
Onun hiçbir suçu yoktu.
O, masum bir bebekti.
Çok, çok güzel.
Çok, çok masum.
Kafamı bir suçlu gibi eğdim. Suçluydum da.
Ellerimi sıktım.
Kendimi orada parçalamak istedim, lanet olsun, çok kötü ve kördüm ben.
Sadece Taehyung'un sevgisini isteyen bencil bir yaratıktım.
Dişlerimi sıktım. Ama dudaklarımın arasından çığlık kaçmıştı bile.
Çok doluydum ben.
Taehyung'un o sessizliği, içimi savuramadığım kelimelerle doldurmuştu.
Onun hep yanında olmak istediğim için, çok konuşmazdım.
Verdiği nefesleri dinlerdim, onları ezberimde tutmaya çalışırdım.
Onu sevdiğimi daha nasıl güzel söylerim diye düşünürdüm. Kafamda tatlı tatlı kelimeler geçerdi.
Kafamı omuzuna yaslardım, kalbinin atışını duymaya çalışırdım bir şekilde.
Bir şekilde, ona dokunamazken hayaller kurardım.
Bir şekilde, hallerdim.
Elini tutmadan, bir kere bile öpmeden, sarılmadan...
Gözlerimi kapattım. Yaşların süzülmemesi için çok çaba sarf ettim ama olmadı.
Elini çeneme koydu ve kaldırdı.
Bu çirkin yüzümü değilde, onun için gülümserkenki yüzümü görseydi keşke.
Kafamı çenesinden kurtardım.
Fakat bir şeyde başarısız olmuştum; elindeki o tatlı sıcaklık vücuduma çoktan yayılmıştı. Çoktan gözlerimi kapatmıştım ben. Kalbim iyice yumuşacık olmuştu. Titremiştim yine. Lanet olsun. Yine ve yine
Taehyung ellerini belime koydu ve kendine çekti beni.
Kafam göğsüne yapıştı. Gözyaşlarım akmayı kesti.
Kokusu, Tanrı'm, akli dengemi kaybettirecek bana...
Kocaman olan elini saçlarıma daldırdı.
Sanki kalbimi eline almıştı. Kalbimi sıkıyordu sanki.
Kollarımı beline doladım. Kokusunu içime usulca yaydım.
Ve saatlerce öyle kaldık orada.
Saatlerce saçımı okşadı.
Eskiden şarkı mırıldanırdı ama şu an yapamıyordu bunu.
Önemli değildi ama.
Saatlerce ben mırıldandım.
O da sadece dinledi.